İzmir Köy-Koop Başkanı Başkanı Neptün Soyer, tarımın önemine dikkat çekerken geçmişte Türkiye’de eğitim modeli olarak uygulanan köy enstitülerini hatırlattı.

Koronavirüs salgınıyla mücadele edilen içinde bulunduğumuz dönemi örnek gösteren Kooperatif Başkanı Soyer, tarım dersinin müfredata eklenmesi için proje hazırladıklarını açıkladı.

Çalışmanın ilerleyen günlerde netleşeceğini ve dosyanın Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a sunulacağını aktaran Soyer, projenin çıkış noktasına ilişkin de konuştu.

TARIM MATEMATİK GİBİ DERS OLMALI
Soyer, “Tarımın bu ülkenin milli ekonomisi olduğunu yıllardır söylüyorum. En önemli kaynağımız tarım. Pandemide de ortaya çıktı ki tarımın varlığı bizi kurtaracak, ileriye götürecek. En kıymetli şey şu an tarım. Bütün bakanlıklar dönüyor dolaşıyor tarım üzerinden açıklama yapıyor. Ben bu işi öğretmenlik yaptığım dönemden biliyorum. Köylerde çalışırken okullarda mutlaka kooperatifleşmeyi çocuklara uygulamalı olarak anlatırdık. O köydeki ürün üzerinden anlatırdık. Kooperatifin bir araya gelme, dayanışma, kazanç olduğunu anlatırdık. Okulda merdiven altındaki küçük bir yeri kapatıp, şunu bunu satmaktı… O gün nöbetçi öğrenci de nöbetçi öğretmen de çalışırdı, görevli olurdu. Herkes birer lira koyar, sene başında kağıt, silgi alınırdı. O kantinde satışımızı yapardık. Hem sağlayıcı hem de faydalanıcı olurduk. Sene sonunda kazanç hem öğretmen hem öğrenciye dağıtılırdı. Ortaklık payımız eşittir, adildir. Bu, okullarda müfredat olmalı! Bu ilkokulda öğretilmeli. Tarladan sofraya gıdanın ne kadar sağlıklı olduğunu anlatacağımız bir proje hazırladık. Yani bu iş sonradan, üniversitelerde değil daha içselleştirilerek bu memleketin geleceği için küçük yaşlarda okulda bir müfredat olmalıdır. Matematik dersi gibi tarım dersi olmalı! Bunun için de kooperatifleşme önemli. Dayanışmayı biz ders olarak anlatmalıyız” dedi.

BAKANLIĞIN ÖNEMSEYECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM
“Ben bu işi çok önemsediğim için bakanlığın da önemseyeceğini düşünüyorum” diyerek sözlerini sürdüren Soyer, “Belki kendi tasarrufları vardır, onu da bilemem. Biz İzmir Köy Koop Birliği olarak 2 yıldır köy köy dolaşıp zaten eğitimin ne kadar önemli olduğunu anlatıyoruz ve eğitimler veriyoruz. Bunu da odalarla yaptığımız protokollerle veriyoruz. Burada sadece biz değil, tüm odalar, yerel yönetim olmalı. Biz bakanlığa bağlıyız zaten. Bütün memleket seferber olmalı! Kurumlar arası iletişimde bir ekosistem kurmak lazım. Kalbe bir kan pompalanacaksa tüm kılcal damarları açmak lazım. Tıkanıklık görüyorum. Mesela İzmir’de tarımla ilgili bir toplantı yapıldığında küçük üreticiyi temsil eden Köy Koop Birliği olarak toplantılarda olamıyoruz. Bunlar sıkıntılı şeyler. Çok küçük yaşlarda bu ekosistemin nasıl çalışacağını çocukların öğrenmesi lazım… Sadece tarım değil bir hayat bilgisi dersidir aslında. Böyle bir müfredat düşünüyoruz. Hafta sonu son rötuşlarını yapıp Pazartesi günü göndereceğiz. Olmazsa, bakanlıkta karşılık bulmazsa bu bir şekilde anlatırız. Yapılmayacak bir şey değil hazırladığım proje” açıklamasında bulundu.