Bütün kadınlarımız için yürüdük!

Bütün kadınlarımız için yürüdük!

Halkın Sesi 93.3 Can Radyo'da Gökhan Kafalı ile Sesli Gazete'nin konuğu Siyaset Bilimci / Yazar Banu Özdemir canlı yayında ‘Adalet Yürüyüşü'nü anlattı.

Ebru Gökşen / YURT - 25 gün süren “Adalet Yürüyüşü”nü Yurt Gazetesinde günceleriyle tescilleyen Özdemir, programa Yurt Gazetesi ve Can Radyo ailesine teşekkür ederek başladı.

“Adalet Yürüyüşü”nün görünmeyen kısmını anlatan Özdemir, yürüyüşte tekbirler ve Rabia işaretleriyle protesto edildiklerini belirterek “Hak – Hukuk – Adalet” diye bağırarak cevap verdiklerini söyledi. Özdemir; “ Örgütlülük bilincini geliştiren bir yürüyüştü, kitleleri ve toplumun her kesimini bir araya getiren bir yürüyüştü. Sokaklarında tecavüzlerin olduğu şehir merkezlerinde, ölümlerin meşrulaştırıldığı bir ülkede, tek bir kişinin burnu kanamadan sona ermesi Genel Başkanımızın, milletvekillerimizin, güvenlik güçlerinin ve kortej kurallarını hiç bir şekilde ihlal etmeyen katılımcıların başarısıdır” dedi.

Sesli Gazete’nin sunucusu Gökhan Kafalı’nın, “Yürüyüşte baştan sona giden sona giden bir kadın olarak, tüm kadınları temsilen yürümek nasıl bir duyguydu ?” sorusu üzerine, “Rahmetli Pippa Bacca’nın dünya barışı için bundan 11 yıl önce Milano’dan başlayıp bütün Balkan ülkelerini dolaşıp Türkiye’ye geldiğinde Kocaeli Tavşancıl’da katledilerek öldürüldüğü gün yürüyüşümüzün zannediyorum 22.günüydü. 22.gününde 80 kadın örgütünün çağrısıyla 400 kadın anma için toplandı. Ben orada bir nevi Pippa Bacca için yürümüş oldum. Kadın cinayetlerinin malesef ki meşru görüldüğü bir dönemde yaşıyoruz. İzmir’de de bunun örneklerini gördük. Bayraklı Ağır Ceza Mahkemesi’nde iştirak ettiğim adli konular vardı. İzmir Kemalpaşa’da polisin koruması altında Ferdane Çöl için yürüyorsunuz, Gültepe’de katledilen Pınar Ünlüer için yürüyorsunuz.Bu ülkeye emeği geçmiş kadınlar için yürüyorsunuz. Ben onları temsil eden bir kare olduysam ne mutlu bana aslında” dedi.

İlk hikayesinin Güvenpark’ta başladığını belirten Özdemir, “ İsmini sonradan öğrendiğim Hatice Teyze yanıma gelip “VPN şifremi kırar mısın Facebook’a giremiyorum da kızım” dedi 65 yaşında bir teyzeden bahsediyoruz şaşkına döndüm.  TÜBİTAK’ın bir sonraki ödülü Hatice Teyze’ye vermesi gerekiyor çünkü o gün onun için milattı.” dedi.

“Çevreden lojistik destek fazlaydı”

“Bir otelin genel müdüründen ekipman istedim. Çadırın içine sermek için temiz çarşaf,nevresim, battaniyeleri bize tedarik ettiler. Bu bizi çok mutlu etti. Yürüyüş boyunca ihtiyacımız olan lojistik desteği yerel yönetimlerimiz başarılı bir şekilde sağladı. İstanbul’dan, İzmir’den, Bursa’dan, Eskişehir’den bir çok belediyemiz lojistik ihtiyaçlarımızı karşıladılar. Farklı materyallerle ihtiyaçlarımızı karşıladılar. Halkın desteği de çok fazlaydı. Ellerinde sürahilerle gelen teyzeler vardı.

Adalet Yürüyüşü'nün 13. gününde Düzce kent merkezinde Kılıçdaroğlu'nun kamp kurduğu yere hayvan gübresi dökülmesini hatırlatan Gökhan Kafalı’nın sorusu üzerine Özdemir,”Gübrenin döküldüğü gün çok ağır bir koku vardı ama çözüm üretme konusunda umudunuzun olmadığı bir konu. Gübre çok faydalı bir şey, toprağa karıştırıldığı zaman verimliliği arttırır, keşke bunu dökenler kendi kafalarına dökselerdi de o solmuş zihinleri yeşermiş olsaydı böylelikle aynı masada bir şeyleri konuşma durumumuz doğmuş olsaydı” dedi.