‘23 Nisan Başbakanı’ dediğimde kızıyor. Biliyorum. Buradan savcılara da seslenmiş olayım, kastım hakaret değil. Bir durum tespiti yapıyorum: Ahmet Davutoğlu’nun hali tam bir ‘23 Nisan Başbakanı’ halidir.

Önce Başbakanlık makamı için yaptırıldığı açıklanan ‘saray’a, ki kaçaktır, Cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden unsur el koydu. Sonra Bakanlar Kurulu’nu orada topladı. Masanın başına geçti.

(Arkasında iki teneke adam, hatta birer de kukuletalı ve bornozlu adamlar dursaymış şık olurmuş. Akıl edememişler. Bir dahaki sefere onu da yapsınlar...)

23 Nisan Başbakanı’nı öylece oturtmuşlar masanın kıyısına. Önüne limonata koymuşlar. Göremedim. Belki iki-üç de bisküvi koymuşlardır.

En acayip durumlarda bile yüzünde tuhaf bir sırıtmayla dolaşan, hatta Reyhanlı’da –hâlâ nedense çözülmemiş duran- bombalama vakasında bile sırıtarak açıklama yapan Davutoğlu, önündeki limonataya bakıp somurtuyor. İçinde fırtınaların koptuğu açık. “Ben kimim? Burada ne işim var? Acaba ‘ufo’lar var mı?” gibisinden derin bir düşünceye dalmış, öylece oturuyor...

Acıklı bir hali var...

***

‘23 Nisan Başbakanı’ olmak tam da böyle bir şeydir. Yalancıktan bir koltuğa oturtulur ‘23 Nisan Başbakanı’. Fasulyeden başbakanlık yaptırırlar kameraların önünde. Hani güzellik yarışmalarında da sorarlar ya, “Sana yetki verseler ne yaparsın?” diye...

“Dünya barışı!”

Bizimkinin de hali öyle. Tabii o ‘dünya barışı’ gibi lüzumsuz fantezilerden ziyade, stratejik bir derinlik dahilinde neo-Osmanlı hayalleri kurar.

Fakat şu felek ne de kahpedir!

Neo-Osmanlı hayalleri kurup, sarayda içoğlanı gibi dolanmaya başlamak da var işin neticesinde!

Bu gibi durumlarda insan bir tuhaf olur. Derin derin limonataya bakar. İç çeker...

***

Cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden unsurun “Daha da gelmem!” dediği Davos’a şimdi onu yolluyorlarmış. Bu da tuhaf bir vaziyet. “Sen o lafları benim pabuçlarıma anlat” deyişindeki ‘pabuç’ makamı.

Halbuki ‘23 Nisan Başbakanı’ olmanın bile bir havası vardır. Çocuk ilkokulundaki sınıfına döndüğünde arkadaşları arasında bir prestij sahibi olur.

Bunda öyle mi?

Bakanın biri adamın odasını basmış diyorlar.

‘Başbakamayan!’

***

Zaten limonata da limonata değil. Renginden belli. Gıda boyası, doğala eşdeğer meyve aroması ve mısır şekerinden imal edilmiş tatlandırıcı. Yalancıktan limonata.

23 Nisan limonatası ve ‘23 Nisan Başbakanı’ öylece birbirlerine bakıyorlar...

Memleketin hazin manzarası o karede vücut bulmuş gibi...