Abdullah Ağırkan

Abdullah Ağırkan

YÖNETİCİDE KİBİR VE KENDİNİ BEĞENME SORUNDUR

Belediyecilikte model yaratmak isteniyorsa seçimi kazanır kazanmaz rehavetten çıkarak halka ve örgütlerine sırt çevirmeden hizmet kalitesini artıracak projeler yaşama geçirilmelidirler. Bu projelerin toplumsal olarak verimliği zaman alacaktır. Öte yandan kazanılan her yerel yönetim kendi iç dinamiklerini taşır. On beş yılık CHP Üyesi -Delegesi ve Eski il gençlik kollarında görev yapmış komisyonlarda fikir üretmiş biri olarak mevcut kazanımların “dar çıkarlar ile zehirlenme riskine dikkat edilmelidir.”

Yeni kazanılan iller, ilçeler bu nokta da gözlem altında mevut hükümetçe. Bu nokta da (Başkan ve Yönetimler – Meclis üyeleri son derece tedbirli olmakla mükelleftir.) Atamalar Ehliyet -Liyakat çerçevesinde olmadığı taktirde rüşvet-kayırma-bal tutan parmağını yalar hayata geçer ki bu da ciddi sorunlar, kayıplar-kayyumlar demek olur.

Ehliyet liyakat yoksa başarı olmaz. Türkiye’nin sayılı ulusal medya kuruluşu olan Yurt ’da Yazar*İst temsilcilikte beş yıl doldurduk arkadaşlarla. Bu nokta da Emrah Aydos Yoldaşımı anmadan geçmek olmaz, genel yayın yönetmenimiz. Merdan abi, Soner abi gibi en üst seviye yazar- gazetecilerin kuruculuğunu, yöneticiliğini yaptığı, emek verdiği ve Adını Kemal Bey’in 2012 ‘de verdiği yere 34 yaşın da sorumluk alarak başladım ve en küçük maddi kazanım gözetmedim. Her ne kadar CHP’nin gazetesi diye lanse edilse de tüm kesimlerin sesi oldu.

Halktv ’de yayın kurulun da olmam önerilince çok sevindim yıllar önce. İBB’de Bilişim alanında 2020-21-22 de önemli çalışmalara destek olduk/ katkı verdik-parçası olduk ve çok fazla şey öğrendik mesleki olarakta şüphesiz kurumdan. Ancak genel olarak mesele ehliyet -liyakat ile işini yamakta saklı. Yazarlık-Danışmanlık -Yöneticilik -Bilişim Uzmanlığı vb genel olarak görevin tanımına bağlı olarak kendini geliştirmek ama daha önemlisi kurumu sahiplenmekte saklı. Sosyal demokrat belediyecilik anlayışı bize tarihsel bir misyon yüklüyor…

Bu anlamda görevimiz ne olursa olsun kibirli olamayız.

Ekrem Bey’in ifadesiyle! Türkiye'de yeni bir yönetim anlayışı başladı Kibir, kendini beğenmişlik bitti.

CHP belediyelerinde rantçı değil halkçı belediyecilik modelini yaşama geçirdikçe, yani sosyal demokrat belediyeciliği ilke edindikçe, çağdaş anlayışla hareket ettikçe, dezavantajlı yurttaşları, yaşlıları, kadınları ve çocukları gözettikçe, ekolojik anlayışı kavradıkça, alt ve üstyapısı tamamlanmış kentler oluşturdukça, kültür ve sanatsal faaliyetleri sıklaştırdıkça, halk sağlığına önem verdikçe, sokak hayvanlarına koruyucu önlemler aldıkça yerelden genele iktidar olmanın yolunu açmış olur. 

Bir düşünür yerel yönetimler için şunu ifade ediyor: “Yerel yönetim kuruluşları özgür ulusların gerçek gücünü oluşturur. İlkokulların bilime katkısı ne ise yerel meclislerin de özgürlüğe katkısı odur. Bir ulus özgür bir yönetim kurabilir, ancak yerel yönetim olmadan özgürlüğün ruhuna sahip olamaz.” Buradan hareketle ülkede sol, sosyal demokratlar ve demokratlar için yerel yönetimleri almanın ne kadar zorunlu olduğu görülmektedir.

Yerel yönetimler halkın içinden gelen ve halka dokunan en önemli kurumlardır. Burada ehliyet -liyakat olmadan verilen görevler şımarıklık vb sebep olacaktır. CHP ‘li Belediye de kibir ve kendini beğenme hastalığı olmaz. Bu tipler kesinlikle göz ardı edilmemelidir. Edildiği taktirde yıkım kaçınılmaz olacaktır. Zira CHP’de iktidar yürüyüşü sekteye uğrar. Bu kurumlar merkezi iktidar ve yandaş medyanın ’da! takibinde olacaktır şüphesiz. Sorumluluk gereği naçizane uyarımdır. Kimsensin zenginleşme aracı değildir belediyeler.

Umarım bu olgular göz ardı edilmez!

Evet, 31 Mart’ta seçmen iktidar karşısında güçlü gördüğü partiyi ve adayı destekledi büyük oranda. Neyi istemediğini gösterdi. Bir fırsat verdi. Şimdi sıra mesajının gereğini yapmaktadır.

Önceki ve Sonraki Yazılar