Hüsnü Mahalli

Hüsnü Mahalli

5 yıl önce-sonra!

5 yıl önce yarın Suriye'de olaylar başladı.
Rakamlar net değil ama 5 yılda bu ülkede 300 bin insan öldü, 500 bini sakat kaldı, 4 milyonu yurt dışına kaçtı, 5 milyonu yurt içinde devletin kontrolündeki bölgelere sığındı. 600 bin civarında ev yıkıldı, tüm şehirlerin alt yapıları zarar gördü, ekonomi büyük zarar gördü ve her kesimden milyonlarca  insan çok ama çok acı çekti ve çekiyor.
Sonuç?
27 Şubat'ta ateşkes ilan edildi  ve bugün muhaliflerle hükümet görüşmelere başlıyor.
İyi de o zaman olanlar neden oldu?
BM eski Suriye Özel Temsilcisi Lahdar İbrahimi dün El Cezire'ye verdiği röportajında 'Batılı ülkeler ve onların bölgesel müttefikleri 2012'de Rusya'yı dinlemiş olsaydılar sorun çözülür ve Suriye halkı bu kadar acı çekmezdi' dedi.
İbrahimi doğru söylüyor ama Batılı  ülkeler ve onların bölgesel müttefiklerinin kulağında tıkaç vardı.
Gerçekle ilgili hiçbir şey duymak istemiyorlardı.
Bunun için de tüm televizyonlarda yasaklandım.
Yalnızca Türkiye'de değil daha önce muhabirliğini yaptığım BBC, El-Cezire, El-Arabiya ve birçok Arap televizyonu bana ambargo uyguladı ve uyguluyor.
Çünkü ben İbrahimi'nin şimdi söylediği gerçeğin bir bölümünü 5 yıl önce haykırmış ve gerçeğin tümünü anlatmıştım.
1- Rusya ve İran Esad'tan vazgeçmez.
2- Esad, Suriye ordusu ve halkı teslim olmaz.
3- Suriye'de savaşan silahlı grupların demokrasi ve özgürlük gibi dertleri yok.
4- Batılı ve bölgesel ülkelerin 'Alevi Esad'tan kurtulmak için dünyanın her tarafından taşıdığı on binlerce cihatçı ( Henüz IŞİD ve Nusra kurulmamıştı) aslında ruh hastası, sapık ve katildir ve gün gelecek herkesin başına bela olacaklar' demiştim.
Ama dinlemek istemediler.
Adamların tek bir derdi vardı: Direnen Suriye'yi yıkmak.
Çünkü Suriye direnince Müslüman Kardeşler'in Tunus, Mısır, Yemen ve Libya projesi çöktü.
Bu coğrafya kapkara bir gelecekten kurtuldu.
Suriye direnince birileri halife ve sultan olamadı.
Onun yerine Bağdadi 'En hakiki halife benim' dedi.
Dedi ama tüm coğrafyamız yıkıldı.
Suriye, Irak, Libya, Yemen, Mısır, Tunus ve Lübnan.
Din ya da daha doğrusu mezhep adına.
Bu ülkelerin siyasal, ekonomik, sosyal ve kültürel olarak toparlanabilmesi için en az 20-30 yıl gerekecek.
Bundan haz alanlar var.
Özellikle Körfez'in kral, emir ve şeyhleri ve onları çok seven  kara bahtlı coğrafyamızın satılmış  amatörleri.
Amatör olmasaydılar her zaman, her yerde ve her konuda yanılmaz rezil olmazlardı.
Rezil oldukça cesaret madalyasını hak ediyorlar.
Boşuna dememişler : ' Cesaret bazen delilik işi'.
Kafa kesmekten hiç farkı yok.
Sürekli çalmak da.
Din adına dini perişan etmek de.
Müslümanlık, Hıristiyanlık ya da Yahudilik.
Suriye'yi yıkmak için hep beraber savaştılar.
100 ülke Suriye'nin üzerine çullandı.
'En hakiki' Müslüman ülkeler ve  NATO'nun 'daha hakiki' Hıristiyan ülkeleriyle 'Allahu Ekber' deyip kafa kesen 'az hakiki' cihatçılara destek verdi. Onlar da yaralanınca 'tam hakiki' Yahudi İsrail'in hastanelerinde tedavi edildi ve yeniden  'İsa, Musa ve Muhammed'in düşmanı Alevi Esad'ın' üzerine salıverildi.
Oyun çok büyük ve bir o kadar iğrenç ve rezildi.
Ama başaramadılar.
Şimdi herkes Esad'ın karşısında masaya oturuyor.
Şimdi herkes Putin'in 4 yıl önce dediklerini yapıyor.
Şimdi herkes 'Bu iş İran'sız olmaz' diyor.
AKP hariç şimdi herkes bu iş bitti diyor.
Obama dâhil şimdi herkes 'Erdoğan sınıfta kaldı' diyor.
Ah bir beni dinleseydiler.
Belki de Suriye ile Türkiye birleşmişti.
Ya da 'Onların Schengeni varken bizim de Şam'genimiz olacaktı'.
AB mülteciler için 6 milyar dolar vermezdi ama olsun!

Önceki ve Sonraki Yazılar