BAŞLIK alanı yeterli olmadığı için şer koalisyonunu tamamlayamadım, devam edeyim... Öncelikle yüzde 0.5’lik Büyük Birlik Partisi’ni eğer ki, Türkiye’nin NATO tarafından kurulan ilk kökü dışarıda partisi MHP veto etmezse, eklemek gerek, ama seçmenine “Benim dediklerim de oluyor bak, basit bir stepne değilim” artistliğini bozmamak için AKP, MHP’nin talebine göz yumabilir. Bu durumda Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümünden sonra önce Melih Gökçek’in, sonra AKP’nin oyuncağı olan BBP ayazda kalabilir. Halen BBP, milletvekili kapmak için bin takla atmaya hazır.

Çeşit çeşit faşizan komplo

Yine başlıkta yer bulamadığımdan ekleyemediğim JÖH, PÖH ve korucular var... Bunlar, ülke genelinde değil, ama Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinin önemli bir kısmında, sandığa silah gölgesiyle müdahale etmeye amade... En azından ilk ikisinin bir bölümünün iktidardaki siyasi partiyle girift bağlantıları olduğunu artık bölgede uçan kuş bile biliyor. Buna bir de ülke genelinde, iktidar için sıkıntılı bölgelerde, SADAT denen paramiliter örgütü ekleyin. Provokasyon da onlardan sorulur! Bunları Nazi Almanyası’nin SS’lerine benzetmek mümkün.
Bitmedi, başlıkta adı geçen örgüt, yani Halk Özel Harekat (HÖH), tam anlamıyla bir lümpenler güruhu... Belki istedikleri hızda büyümüyor ve insan kaynağı açısından yerlerde sürünüyor ama bu yapılanma da Türkiye’nin genelinde, özellikle seçim gününün akşamı için bir yedek güç olarak AKP’nin il ve ilçe örgütleri tarafından yerel ölçekte hızla örgütlenecek ve belli bir merkezden yönlendirilecek. Bu yapıyı da Haiti gibi muz cumhuriyetlerindeki diktatörlüklerin, tecavüzcüsünden tutun katiline her türlü it kopukla oluşturduğu Ton Ton Macoute gibi çetelere benzetmekte hiçbir sakınca yok.

Her tür kötülüğe hazır olun

Hiçbir zaman ‘demokrasi kuralları’ içinde iktidar olmayı başaramamış bir siyasi örgütlenme, işte 2019 seçimlerine böyle hazırlanıyor. Tüm bu A, B, C planları yeterli kalmasa bile, sandıktan çıkamama durumunda, ki eğer gerçek anlamda ya da ona yakın bir seçim olabilirse bu büyük olasılık, bu kez ‘milli seferberlik’ten tutun da, ‘kokteyl darbe’ uydurmasına kadar binbir türlü kirli oyunu sahneye koyma ihtimali de var.
Koalisyonun en büyük aktörü ve seçimlerde şer koalisyonunu sandıktan birinci çıkarmanın garantisi tabii ki YSK. Dünya siyaset tarihinde, kriz dönemlerinde ortaya çıkan bir ‘siyasi etmen’ bu... Mussolini İtalyası’nda, Nazi Almanyası’nda, Latin Amerika’nın faşist diktatörlüklerinde, Filipinler gibi bir zamanların emperyalist mandasında inim inim inleyen ülkelerde sıkça rastlanan bir utanç... Halkın iradesini gerçekte tümüyle yasadışı yollarla çalmanın yasal kılıflı siyasi milis teşkilatı...

Saadet Partisi kendine yakışanı yaptı

Bu şer ittifakına karşı ise millet silkinip toparlanıyor. Saadet Partisi geleneklerine, yani Milli Görüş’e sahip çıkmakta ısrarlı ve her an ABD’nin dümen suyuna girmek için amade olan AKP ile bir koalisyon içinde yer almayacağı netleşmiş gibi... Böylece AKP’nin yüzde 2’ler düzeyinde oy alan ama mütedeyyin kesimde çarpan etkisi bulunan bir partiyi kandıramaması sevindirici... Kim için?.. Bu ülke ve bu ülkeyi sevenler için tabii...
Bu, son günlerdeki en hayırlı gelişmelerden biri… Zaten bu görüşmeler, yurtseverlerle her ne olursa olsun iktidara tutunmak için gözünü karartan şer odaklarını ayırt eden bir turnusol kağıdı… Ahlaksız tekliflere kapalı her siyasi yapı, bu ülkenin geleceğini düşünen, sorumlu ve yurtsever bir ruh taşır. Ha sevelim sevmeyelim, 180 derece farklı olalım, hiç fark etmez. Söz konusu ülkenin savunulmasıysa, bu büyük ideolojik farklar bile bir teferruattır artık.

Bırakın teferruatları bir kenara artık

Madem ki kötülük her türlü ayak oyunu ve siyasi ahlak dışı komployu kuruyor, artık bir arada bu oyunu bozma zamanıdır. Mümininden sekülerine, sağcısından solcusuna, her kim varsa, bir arada, gerekirse işini, aşını, hayatını bile riske ederek bu rezilliğe bir son vermeli… Şimdi bu konuda olumlu adımlar atılıyor gibi… İşte hepimize umut verecek bir örnek... Hak ve Adalet Platformu ve siyasi parti temsilcilerinin katılımıyla ‘Türkiye siyaseti geleceğini arıyor’ panelinde bir araya gelen muhalefet partileri temsilcileri, siyasetin geleceği için çözüm yollarını tartıştı. Panele; CHP, HDP, SP, İYİ Parti, ANAP’lı eski yeni siyasetçilerin yanı sıra çok sayıda aydın ve yurttaş katıldı. Bu girişimlerden sadece biri... Pek çok yurtsever hep bir arada nasıl bir çözüm bulacağını, nasıl ortak bir şemsiye altında bu berbat gidişata dur diyebileceğini tartışıyor. Bu mücadelede tek kişi bile çok önemli, zira karşımızda devletin tüm olanaklarını elinde bulundurduğu halde tıngırdayan, bu yüzden her kötülüğü yapabilecek, ülkeyi yangın yerine çevirebilecek bir şer odağı var. Siyasi partiler, demokratik kitle örgütleri, sivil toplum kuruluşları, inisiyatifler, tek tek bireyler, hepimize bu yurt savunmasında vazgeçilmez bir görev düşüyor. Hiçbir bahane kabul edilebilir değil artık, yıllar sonra çocuklarınızın yüzüne bakıp bakamayacağınız, bırakın onu aynaya bakıp bakamayacağınız vereceğiniz bu karara bağlı…