Sığınmacı sorununun yürek yakan sonuçlarının haberlere yansıması yani minik Aylan Kürdi’nin kıyıya vuran görüntüsünün ardından tüm dünya ayağa kalktı. Yoğun tepkiler üzerine Avrupa ülkelerinin büyük bir kısmı, ne kadar sığınmacı alacağını açıklamaya, sayıyı artırmaya başladı. Buna karşın hala yüzbinlerce kişi, Edirne’de Macaristan sınırında bekleyişini sürdürüyor.

Avrupa’nın kapısına dayanan yüz binlerce sığınmacı, ülkeleri, siyasetçileri, sivil toplum kuruluşlarını ikiye bölmüş durumda. Kimi sığınmacıların ülkelerine gelmesini istemiyor, kimileri istiyor. Her iki kesimin de farklı gerekçeleri var. İstemeyenlerin önemli bir kısmı olaya milliyetçilik ve din eksenli yaklaşıyor. İsteyen kesimde ise iki farklı yaklaşım var. Önemli bir kısmı savaş nedeniyle evlerini terk eden insanlara kapıların açılmasının bir insanlık görevi olduğunu düşünüyor. Bir başka kesim ise işe tamamen ‘duygusal’ yaklaşıyor.

"Evet gelsinler" diyen duygusal kesimin önemli bir kısmı iş adamlarından oluşuyor.
Bir süredir dillendirilen ‘sığınmacıları’ ucuz işgücü olarak gören yaklaşım, daha da somutlaşmaya başladı. Bir örnek verelim; otomobil devi Daimler Yönetim Kurulu Başkanı Dieter Zetsche, Frankfurt Uluslararası Otomobil Fuarı açılışında sığınmacıların “Bir sonraki Alman ekonomik mucizesinin temelini oluşturabilirler, tıpkı 1950’ler ve 1960’larda Federal Cumhuriyet'in ekonomik canlanmasına büyük katkısı olan milyonlarca göçmen işçi gibi” yorumunu yaptı. Bir başka otomobil devi Porsche Yönetim Kurulu Başkanı Matthias Müller de aynı fikirde. Müller’in yanı sıra Alman kimya devi Evonik CEO’su Klaus Engel ve Deutsche Post’un Yönetim Kurulu Başkanı Frank Appel da sığınmacıların önemli bir işgücü kaynağı olduğunu belirterek kapıların açılmasını istedi. DW’de yer alan bir analize göre de Alman Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü uzmanları, göçün Alman ekonomisine olumlu etkisinin gelecek yıldan itibaren hissedileceğini söylüyor. Araştırmacılar, “2016 yılında Alman ekonomisi, sığınmacıların etkisiyle beklenenden yüzde 25 oranında daha fazla büyüyecek” diyor. Buna da sığınmacılar için yapılacak kamu harcamalarının etkili olacağını belirtiyorlar.

Ücretlerin artmasına da yol açacaklar
Ren-Vestfalya Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü Başkan Yardımcısı Thomas Bauer ise “Sığınmacıları istihdam piyasasına kazandırmayı başarabilirsek, uzun vadede sığınmacı akını Almanya’daki ekonomik büyümeyi canlandırabilir” açıklamasını yaptı. Enstitünün yaptığı bir diğer araştırma ‘sığınmacılar işsizliği artıracak’ tezini çürütüyor. Enstitü, “Göç araştırmalarından da biliyoruz ki; çok büyük göç akınının bile istihdam piyasasına etkisi sınırlı kalır. Birçok araştırmada bu durumun işsizliği etkilemediği görüldü ve göçmenlerin, başkasının işini elinden alması söz konusu değil. Hatta yeni yabancı kitlesinin çalışma hayatına atılmasının ücret düzeyini olumlu etkilediğini gösteriyor” açıklamasını yaptı.
Kısaca, insanlık sorununa ‘duygusal’ yaklaşanlar yakında kamuoyundaki olumsuz yaklaşımı yıkıp daha fazla göçmen alınmasını sağlayabilir.