Sağlık soygununda son vuruş…

AKP Hükümeti, sağlık alanındaki özelleştirmenin son yasal hamlesini de tamamladı. Meclis’in geçen hafta kabul ettiği “Kamu-Özel Ortaklığı” ile ilgili yasada, özel şirketler tarafından yapılan hastanelerin 29 yıl süreyle kiralanması öngörülüyor. Yani özel bir şirket, Hazine’nin gösterdiği bir arazide hastane yapacak, işletecek, devlet de buna kira ödeyecek.

Bu hastanenin ek sağlık hizmetleri dahil yeme-içme, kafeterya, güvenlik gibi hizmetleri de özel şirket tarafından işletilecek. Özel şirket aynı zamanda sözleşmeli statüde sağlık personeli çalıştırabilecek. Yine bu hastaneyi yapan özel şirket, kent merkezi içinde kapanan kamu hastanelerinin arazisi üzerinde de Alışveriş Merkezi (AVM) inşa etme ve işletme hakkına da sahip bulunacak.

CHP’nin hekim milletvekillerinden Dr. Orhan Düzgün, yasayı “sağlık soygununda son nokta” diye tanımladı. Orhan Düzgün, “Bu hastanelerde çalıştırılacak hekim, hemşire ve diğer sağlık personeli, sözleşmeli olarak istihdam edilecek. İşsizlik ve düşük ücret emsal gösterilerek ucuza çalıştırma yaygınlaştırılacak. İki yıl içersinde de sağlık personelinin ücretleri asgari ücret düzeyine düşebilecek” dedi.

Tokat Milletvekili Düzgün, kent merkezindeki kamu hastanelerinin de kapatılmasının gündemde olduğunu belirterek “Yeni kurulacak şehir hastaneleri genelde kent merkezi dışında olacak. AVM ayarındaki bu hastaneler karşısında diğer kamu hastaneleri de ‘bakkal’ gibi duracağından kapatılmaları söz konusu. Yasada kapatılan kamu hastanelerinin arazilerinin özel şirketlere verilmesi de öngörülüyor” diye konuştu.

CHP’li Düzgün, “Şehir hastanelerine yabancı sermayenin de ortak olabilmesi mümkün. Hastaneyi yapan şirket, yabancı finans kurumlarından kredi alabilecek. Aslında ülkenin geleceği 30 yıllığına satılıyor. Diyelim ki, iktidar değişti, yasayı uygulamadan kaldırdı ancak yabancı şirket, uluslararası tahkime giderek yeni hükümetin kararını da geçersiz sayabilecek” dedi.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Bayazıt İlhan da, Danıştay’ın kamu yararı gözeterek şehir hastaneleriyle ilgili yürütmeyi durdurma kararı verdiğini ancak AKP’nin bu kararı aşmak için böyle bir yasa çıkardığını söyledi. TTB Genel Sekreteri İlhan, “İngiltere’de de böyle bir uygulama yapıldı, kamu zararı gerçekleştiği için daha sonra vazgeçildi. Şehir hastaneleriyle sağlık hizmetinin özelleştirilmesi, tümden tasfiyesi amaçlanıyor” dedi.

Bayazıt İlhan, bu hastaneler için “otel konforunda hizmet veriyor” denerek vatandaşın daha fazla katkı payı ödeyeceğini, kamu hastanelerinin de kapatılmasıyla sağlık hizmeti yönünden zor durumda kalacağını belirtti.

TTB Genel Sekreteri İlhan, “Öte yandan bu özel şirketler, yapacağı hastanede yüzde 70 doluluk oranı istiyor. Yani hastanenin yüzde 70’i hasta ile dolu olacak. Eğer bu gerçekleşmezse Sağlık Bakanlığı, bunu parasal olarak ödemeyi garanti ediyor. Yazışmalardan bunu belgeli olarak saptadık” diye konuştu.

Bayazıt  İlhan, yasada kamu hastanelerindeki döner sermaye gelirlerinin ancak yüzde 50’sinin dağıtılacağı hükmü getirilerek sağlık çalışanlarının gelirlerinin yarı yarıya azalacağını söyledi.           


Sağlıktaki soygunda son durum böyle. Bakalım sağlık örgütleri dışındaki sendikalar ve halkımız bu süreci ne zaman algılayacak ve tavır koyacak?  

Önceki ve Sonraki Yazılar