Devlette çalışan eş bulan yanacak mı?

Milli Eğitim Bakanlığı, önceki gün “Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği” taslağını yayımladı. Taslağa göre, bir öğretmen aynı eğitim kurumunda bundan böyle en fazla 8 yıl görev yapabilecek. 8 yılını dolduran öğretmenler,(varsa müdürlük süresi hariç) 2 ay içerisinde görev yaptıkları okulun il sınırları içerisinde 25 tercihte bulunacaklar. Ve bu tercihleri doğrultusunda öğretmenler yeni görev yapacakları okullara atanacaklar. Ancak norm kadro açığı yoksa atama 1 yıl geciktirilebilecek. Tek ayrıcalık ilkokul 2’inci sınıfı okutan sınıf öğretmenlerine tanındı. Eğer öğretmen birinci kademinin sonuna kadar öğrencilerini okutmayı resmi olarak taahhüt  ederse, 4’üncü sınıfın sonuna kadar okulunda kalabilecek.
 Tercih yapmayan ya da tercihlerinden birisine yerleştirilemeyen öğretmenler ise görev süresi en çok olan öğretmenden başlamak üzere atamaları re’sen yani istekleri dışında yapılacak. Hatırlarsanız yakın bir zamanda, dört yılını dolduran 7 bin okul müdürü de görevden alınarak, birçoğu başka okullara öğretmen olarak atanmıştı.
Konuyla ilgili eğitim camiasından farklı tepkiler geldi. Taslağı destekleyenler olduğu gibi taslağa karşı çıkanlar da oldu. Tabi bu durum, görev yaptığı okulda sekiz ya da daha fazla yıl görev yapan öğretmenleri en çok etkileyecek.

Peki… Bu durumu nasıl değerlendirmek gerekir?
Zorunlu rotasyonun artıları olduğu kadar eksileri de var. Aynı okulda yirmi hatta yirmi beş yıl belki daha fazla göreve yapan öğretmenler için çok zor bir durum. Yıllarca emek harcadıkları okullarıyla özdeşleşen öğretmenlerin, birden ayrılması okulun aidiyetliğine zarar verebilir. Yine istemediği okulda çalışmak zorunda kalacak öğretmenlerin motivasyonları ciddi anlamda düşebilir. Aynı durum öğrencileri de olumsuz etkileyebilir.
Özellikle belli okullarda (gözde okullarda)  hükümete yakın sendika üyesi öğretmenlerin görev toplanacağı iddiası da ayrıca göz ardı edilmemesi gereken diğer bir konu. Ayrıca şu an sadece il içi rotasyondan bahsediliyor. Ya ileride il dışı rotasyon da yapılırsa ne olacak ?..
Yeni rotasyon uygulamasına bir de şu pencereden bakılabilir. Yıllar yılı aynı okulda görev yapan öğretmenlerin hantallaştığı ve rutine dönüşen iş yaşamlarından dolayı performanslarının düştüğü ve istenilen verimin alınamadığı da söylenebilir. Yani, 8 yıldan sonra yapılacak öğretmen rotasyonu okullara ve öğretmenlere bir hareketlilik getirebilir olarak da düşünülebilinir. Yine bu durum, emekliliği gelmiş öğretmenlerin ayrılmasına neden olacak ki atama bekleyen öğretmenlere yeni bir fırsat olarak da değerlendirilebilir.

Yani anlayacağınız, farklı bakış açıları ile öğretmen rotasyonunu değerlendirmek mümkün. Tabi burada Milli Eğitim Bakanlığı neyi amaçladı bilemiyoruz? Eğer gerçekten bir hareketlilik ve kan değişikliği amaçlanıyorsa diyecek bir şeyimiz olamaz. Ama yok her olayda olduğu gibi, acaba bu değişikliğin altında siyasi başka bir şey mi var düşüncesi, öğretmenleri ve eğitim camiasını endişelendirmiyor değil. Böyle giderse sonunda paranoyak bir toplum olup çıkacağız. Konuyla ilgili Bakanlığın, daha tatminkâr bir açıklama yaparak kaygıları gidermesinde yarar var.
Kısacası, ne olursa olsun, bu yönetmelik özellikle sekiz yıl ve üstü aynı okulda görev yapan öğretmenleri bir hayli kızdıracağa ve zor duruma düşüreceğe benziyor. Hele bir de istemedikleri hatta uzak okullara atanırlarsa durum hepten karmakarışık olacak…

 “Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği”ndeki asıl bomba haber, eş durumu özründe yapılan değişiklik. Yeni yönetmeliğe göre, eş durumundan dolayı yer değiştirmek isteyen öğretmenleri zor günler bekliyor.
Bakanlık yine ne yapmaya çalışıyor inanın anlamış değilim. Bakın,“Öğretmenin eşinin de Bakanlıkta görev yapıyor olması halinde, daha fazla hizmet ihtiyacı duyulan yere” bundan böyle atama yapılacak. Bu ne anlama geliyor biliyor musunuz? Eşlerden biri Edirne’de görev yapıyorken diğeri de bundan böyle Kars’ta görev yapabilecek.
Yine eş durumu özür grubunda olan eşlerden biri eğer özel sektörde çalışıyorsa, yer değişikliği için en az üç yıl kesintisiz sigortalı olması istenecek. Hatırlayanlar bilir, eskiden bu bir yıldı.

Buradan benim çıkardığım sonuç, öğretmenlere eğer evlenecekseniz özel sektörden bir eş bulun mu denilmek isteniyor?.. Çünkü eğer Bakanlık’ta çalışan eşler ihtiyaç olan yerlere atanacaksa, demek oluyor ki, farklı yerlerde çalışmak zorunda kalabilirler! Buyurun size aile birliğinin bozulması…  Oysa göstermelik de olsa özel bir iş yerinde üç yıl kesintisiz sigortalı olarak gözükenler, daha avantajlı olmuş olacaklar. Bu durum sahte evliliklere kadar birçok istismara da yol açabilir.
Eskiden özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya tayini çıkıp, göstermelik yüksek lisans ve doktora ile tayinlerini istedikleri yere alan öğretmenleri görünce, “bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” diyesim geliyor.
Kısacası, anlayacağınız artık devlette öğretmen olarak çalışmak da zorlaşıyor. Zaten ekonomik ve çalışma şartları her geçen gün gittikçe zorlaşan öğretmenleri, anlaşılan bu yönetmelikle daha da zor günler bekliyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar