Bir film faciası olarak: Darbe

"Darbe"ye yönetmen olarak Yasin Uslu seçilmiş. Uslu’yu başarılı dizi yönetmenliğinden tanıyoruz. Ancak, hemen dikkati çeken senaristin ismi: Deniz K. Sinema dünyasında şimdiye kadar böyle bir isimle tanışmadığımıza göre, bu şifreli müstear ismin arkasındaki kim olabilir?

Filmde, Ferzan Özpetek’in ‘Harem Suare’de oynattığı gazeteci rolüyle oyunculuğa başlayan Cansel Elçin ile birlikte Öykü Çelik, Emrah Akduman, Denise Capezza, Şemsi İnkaya, Ahmet Somers, Erdinç Gülener vd. oyuncular rol alıyor.

Filmin başka bir özelliği de ‘bir Mehmet Avni Özgürel projesi’ olması.

Özgürel’den sinemaya darbe!

Seçiciliğiniz ve beğeni ölçütleriniz ne denli farklı olursa olsun, bir filmden öncelikle ‘film gibi’ olmasını beklersiniz!

Eğlenceli mi, düşündürücü mü, yüksek sanatsal içerikli mi vs. değerlendirmeleri sonra gelir. ‘Darbe’ her şeyden önce ‘film gibi film’ değil!

‘Aşk Yakar’ ile yönetmenliğe adım atan Yasin Uslu ‘Kapalıçarşı’, ‘Lale Devri, ‘Yol Ayrımı’, ‘Kurt Kanunu’ gibi dizilerde yaratıcılığıyla dikkat çekse de, gene bu yıl gösterime giren ‘Bizim Hikâye’ ile şaşırtmıştı.

12 Eylül darbe dönemi arka fonunda, siyasal İslâmcılara sahte bir mağduriyet algısı üzerinden ‘resmi tarih’ yaratma çabasındaki ‘Bizim Hikâye’ kurgusu, oyunculuğu ve görselliği ile de geçer not alamamıştı.

‘Darbe’ Yasin Uslu’nun filmografisinde en başarısız yapıtı olarak duracak gibi!

Daha önceki çalışmalarından haberdar olmasam, bu filme bakarak Yasin Uslu’ya, ‘sen en iyisi bu işi bırak’ derdim.

Aslında, lafı dolandırmadan söylemek gerekirse, Uslu’nun siyasal mesaj yüklü ‘proje film’lerden uzak durması gerekiyor.

Anlaşılan o ki, yönetmen, hangi ‘dürtüyle’ bu tür filmlere yönelmiş olursa olsun, sanatsal yaratıcılık doğasının kabul etmediği bir alanda iştigal etmektedir.

Yeri geldiği için söyleyeyim. Aynı kanaatimi, Kurt Kanunu ve Yol Ayrımı gibi dizileri izlerken de edinmiştim.

‘Senaristi kim?

Gizemli ‘Deniz K.’nın ardında kim var, sorusunu soran herkesin aklına ilk önce, acaba kamuoyunda hükümete karşıtlığı bilinen bir senarist mi var, geliyor.

Öyle ya, AK Parti iktidarda ise ve film AK Parti’nin icraatlarını meşrulaştırmaya yönelik ise, bu durumda bir senarist kendisini gizlemeye neden gerek duysun?

Bir senaristin gizli kalmak istemesinde en önemli sebep, film ile isminin yan yana gelmesinden duyduğu endişedir. Bunun sanatsal, mali, kariyer vs. gibi sebepleri olabilir.

Ancak, filmi izledikten sonra, bu fikrin ‘uzak ihtimal’ olduğuna karar verdim.

Her şeyden önce, ‘bizim mahalle’de bu kadar kötü senaryo yazacak kimse yok!

Aslında, ortada senaryo da yok!

Peki, senarist ya da senaristler bu kadar kötü bir metin çalışmasını ‘proje sahibi’ Avni Özgürel’e nasıl kabul ettirebildi(ler)?

1987’den beri bir şekilde sinema ile bağı olan Özgürel’in bu metni gördüğünde, tepki duymamış olmasına inanmam mümkün değil!

O halde, geriye tek, senaristin bizzat Özgürel’in kendisi olması ihtimali kalıyor!

Çünkü, bir insan ancak kendisi yazmışsa, bu kadar kötü bir metni sineye çekebilir!

Bana bir masal anlat, amca!

Filmin girişinde dağda bir karakolda eğlenen askerler baskın yerler.

Film akışı içerisinde hiçbir işlevi olmayan, üstelik çatışma mizanseni dalında yılın en kötü filmi olmaya aday bu 20 dakikalık giriş kısmını örneğin, senaryo bilgisi olan kimse yazmaz.

Aynı tema hakkında sinema tarihinde yazılmış yüzlerce sahne var. Bilmiyorsunuz, hiç değilse kopyala-yapıştır yapsaydınız!

Filmde kara mizah bir figüre dönüşen kapkaççı kız karakteri de ruhsuz, yaşamayan bir rol olarak yazılmış. Sanki, birisi ısrar ettiği için oraya monte edilmiş gibi duruyor.

Hele, yanına konulan cinayet masası komiseri karakteri ise, kötü olmanın ötesinde bir gülünçlüğe ‘imza atıyor’.

Az çok ‘Vatan Caddesi Polisleri’ni gözlemlemişliğim olduğu için, ‘Darbe’nin tek başarılı yanı, polis karakterlerin oyunculuğudur, diyebilirim.

Ancak, elle tutar hiçbir yanı olmayan bir filmde bu başarıyı tartışmasız oyuncuların hanesine yazıyorum.

Ama, hepsinden önemlisi Hakan Fidan karakteri!

Cansel Elçin’in bir MİT Müsteşarı karakterini canlandırması tek başına bir facia!

Ama, yazılan metine bakınca, ülkenin en yüksek bürokratik makamında oturan kişi için Karaköy postanesi müdürü rolü yazıldığı açıkça sırıtıyor.

Senarist bir MİT Müsteşarı’nın, çevresinin, ilişkilerinin, tepki ve davranışlarının nasıl olabileceği konusunda hiçbir çalışma yapmamış.

Bir ‘sinema fenomeni’ olarak Avni Özgürel

‘Proje sahibi’ olarak kendisinin itiraz etmediği senaryoya, Cansel Elçin’in oyunculuğuna ve hazırlanan dekorlara bakarak, Özgürel’in MİT hakkında bir film yapacak bilgiye ve birikime sahip olmadığını öne sürebilirim.

En azından gazetelere yansıyan birkaç resimden, örneğin, Fidan’ın odasında büyük bir bayrak ve gene devasa bir Atatürk portresi olduğunu biliyoruz.

Ama, ‘Darbe’deki müsteşar odası biraz gösteriş meraklısı bir şirket sahibinin odasından farksız!

Dolayısıyla, paçalarından amatörlük akan, inandırıcılığı sıfır, hikâyesi olmayan ve tek amacı Ak Parti’yi ve Hakan Fidan’ı mağdurlaştırıp, Cemaatçileri itibarsızlaştırmak olduğu açıkça ‘sırıtan’ ve sinematografik kalitesi fecaat bir film ortaya çıkardığı için bu filmde eleştirilecek yegâne kişi Avni Özgürel’dir.

Özgürel’in sinema yapma inadı elbette takdire şayan. Yapımcısı olduğu 5 filmin toplam seyirci sayısı 265 bin!

‘Belene’den bu yana, Avni Özgürel’in sadece ‘proje filmler’ ile ilgilendiğini görmeyecek kadar saf değiliz.

Ama, Aralık ’14 ‘Kırımlı’, Temmuz ’15 ‘Darbe’ ve yıl sonundan önce adı açıklanmayan bir film ile birlikte bir yılda 3 film gösterime sokan ‘süper yapımcı’ Özgürel’e bu değirmenin suyu nereden geliyor, diye sormazsak, Yeşilçam’da birbirinden harika film projelerini kabul ettirebilmek için ümitsizce, kapı kapı dolaşan sinema aşıklarına haksızlık etmiş oluruz!



Darbe
Yönetmen: Yasin Uslu
Senaryo: Deniz K.
Müzik: Tuna Hizmetli
Görüntü Yönetmeni: Levent İlboğa
Oyuncular: Cansel Elçin, Öykü Çelik, Emrah Akduman, Şemsi İnkaya, Ahmet Somers, Erdinç Gülener
Türkiye, 2015, ‘90

Önceki ve Sonraki Yazılar