Aklın abdesti ilimle alınır

Eren Erdem’in bu sözü aklıma mıh gibi çakıldı! Aklın abdesti ilimle alınır… İlim irfan da kahvehanelerde dedikodulardan, facebook ve twitter’den öğrenilmiyor. Okumak, emek vermek ve zıt fikirleri dâhi anlamaya çalışmak; eğer Kuran’ı Kerim’i prensip kitabı olarak görüyorsan da oturup tek tek anlayarak incelemek gerek. İnsanlarda bir akıl tutulması var. Okuduğunu anlamayan, ikiye, üçe, hatta dörde bölünen, bölündükçe BOP’a yem olmamızı garantileyen “akıl abdesti” olmayan insanlara basın bunu öğretmek zorunda. Hatta önünden kalkmadıkları eğlence programlarının arasına girerek “hey vatandaş son 10 yılda elinden neler kayıp gitti gör” demesi gerek.

Önce unuttuğunuz şu birkaç başlığı hatırlayın:

Başbakan'ın inşaatına devam ettiği konutu için mahkeme “inşaatı durdurun” kararı verdi. Hâlâ devam ediyor. Urla villaları aynı şekilde… Kayırma var mı yok mu? Adalet Başbakana ayrı işliyor mu, işlemiyor mu?

Adalet Bakanlığı'nda bine yakın fezleke bekliyor! Dört eski bakan hakkında kurulması gereken komisyona AKP üye vermediği için komisyon da kurulamıyor, üstelik muhalefetin önerdiği isimlere itiraz edip süreci geciktiriyor. Adı kötü işlere (!) karışan vatandaşla bakana adalet farklı işliyor mu işlemiyor mu?

Balyoz diyerek her birine özel kanıt uydurup komutanlarını hapse atan bu yöneticiler. Yanlış adrese gidip kanıtı (!) bulan, sonra gerçek adrese gidip kanıtı tekrar bulan bu yönetim vatandaş için mi çalışıyor?

Onca polisin görev yerini kendi adaletini yerleştirmek için değiştiren bir Başbakanımız var. Bunun vatandaşa hayrı nedir?

Musul ile ilgili haberlere yayın yasağı getiren, haber alma hakkınızı engelleyen ve rehinelerimizi iki haftadır tereyağından kıl çeker gibi kurtarmak (!) bir yana, akıbetlerini bile öğrenmemizi engelleyen bir hükümete güveniyor musunuz?

Hakkında gerçekler konuşulmasın diye twitter’i kapatan bir Başbakan size samimi geliyor mu?

Hayatlarını ihmalkârlık sebebiyle kaybeden, köle gibi çalışma şartları olan Somalı madencilerimizin kırkı çıktı. Hüzün ve hayal kırıklığıyla sorumluların hak ettikleri cezayı görmek isteyen halk bekliyor ve tekmeci müşaviri de unuttu, tokat atan Başbakanı da... Unutmayın.

Alanda 100 kişi bildiri için toplansa TOMA'lar yığan, döven, ölen insanları bile Sünni ve olmayanlar diye ayıran bir yönetim istiyor musunuz? Bir Başbakan yaptığı hatalardan “safmışım kandırıldım” diyerek sıyrılmaya kalkabilir mi? Kandırılma! Vatandaşa bu şekilde yaklaşan hükümetin “hak” anlayışını görün. Temel insan hakları tehlikededir.

Gelelim cumhurbaşkanı seçiminde karışık aklımıza.

CHP /MHP ortak adayını gösterdi. Değiştirmeyecek de. Vatandaş olarak bana ne düşüyor?

Cumhurbaşkanı seçerken adayın kimliği kadar son on yılda yaşadıklarımıza da bakmayı bilmemiz lazım. Nasıl bir hayat istiyorsunuz? Sizi ezen, taraf olmayan bertaraf olur diyen, adaleti ters yüz eden, çocukların ölümlerine mezheplerine göre yorum yapan, türbanlı bacım ve camide içki içtiler yalanını söyleyen, sonra ona yalancı denildi diye dava açan bir cumhurbaşkanı ister misiniz? Tabanlar arasında bölünmemek için tek bir yerde, -inansa da inanmasa da - birleşmeyi görmek, Amerika’nın Ortadoğu üzerindeki sınırları değiştirme planında Türkiye üzerindeki oyununu bozmak demek.

Condoeezza Rice 2003’te söyledi Türkiye dâhil, Fas’tan Suriye’ye 22 ülkenin sınırları değişecek diye. Büyük Ortadoğu Projesi Mısır, Yemen, Suriye ve Libya’dan sonra Türkiye’ye dayanmıştır. Ergenekon, Arap baharı, Balyoz, Çözüm süreci hepsi bu oyunun geçiş süreci, ön hazırlıklarıydı. Bu oyunu bozacak tek şey halkın, bizim bölünmeden karar vermemiz olacaktır. İslam ideolojiye bulaştırıldıkça, inanç Siyasal İslam’a kaydırıldıkça Ortadoğu'yu kan götürüyor. Müslüman Müslüman’a cihatta. (!) Kardeşinin kafasını kesiyor.

ABD Ortadoğu’da petrol ve gaz rezervlerine konmak için birbirimizi yiyip bölünmemizi ve İsrail için güvenli alan yaratmamızı izliyor. Siyasi strateji, şu an ülkeyi değiştirmeye yönelik planları gösteriyor. Görmemek için kör olmamız gerek.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin bir “siyasi rejim” seçimine dönüşmesini izliyoruz. Cumhurbaşkanı makamı neyi temsil eder halkın oturup düşünmesi gerek. Düşünemiyorsa anlatmak gerek.

Mahkemelerin boş bıraktığı denge alanlarını kurabilecek, laik, demokratik, vicdanlı, İslam’ı yobazlaşmadan görebilen ve itibarlı bir adaya istesem de istemesem de oy vereceğim. Ülkem için. Bölünmede payım olmasın diye. Bu oyunu ancak halk bozar. Türkiye için çok ağrılı bir sürece giriliyor.

Bu aday CHP/MHP’den çok, bölünmeye karşı olanların seçeneğidir. Ekmeleddin İhsanoğlu El Ehzer mezunuymuş. Tanınmıyormuş. (Çok iyi tanıdığınız Erdoğan’ı düşünün.) Tartışacağınız bu olmamalı. İlim adamı. Fen adamı. Dini, “ilmin önüne” koyanlardan değil.

Zamanında, genç Türkiye Cumhuriyeti'nin ilim adamı ve Başbakanı Şemsettin Günaltay’ın Dârülfünun İlahiyat Fakültesi'nde İslâm Tarihi ve Fıkıh Tarihi hocası olması CHP’yi farklı bir alana mı taşıdı?

Kim ülkemi daha tehlikeli sonuçlara taşıyacak ona bakıyorum. BOP başkanının ve Amerika’nın oyununun bozulması için ilk adım bu. İstesek de istemesek de aklın abdestini ilimle almış bir adayı destekliyorum.


Önceki ve Sonraki Yazılar