Çin-Rusya tatbikatı ilkin Avrasya'yı çevreliyor

Çin askerleri daha önce de birkaç ülkenin ulusal gününe katılmıştı ancak hiç biri geçen hafta Moskova’da yapılan Zafer Günü yürüyüşü kadar ses getirmemişti. Çin-Rusya ikilisi ne zaman bir araya gelse artık dünyada doğal olarak ses getiriyor. Rusya da önümüzdeki Eylül ayında Çin’in Japonlardan kurtuluşunun 70. yıldönümü kutlamalarına asker gönderiyor.

Bu sütunda birkaç kez Çin ve Rusya’nın yaptığı askeri tatbikatlardan bahsetmiştim. Yeni bir tatbikat Pazartesi günü hem de Akdeniz’de başladı ve 11 gün sürecek. Dünya barışının yegâne garantörü Çin-Rusya ikilisi Siyonizme “hazırız” mesajını vermekten hiç geri kalmıyorlar, hani Latincesiyle “Si vis pacem, para bellum/Barış istiyorsan savaşa hazırlan”.

Bu tatbikatın yanı sıra Mayıs ve Ağustos’ta yine Akdeniz ve Japon denizinde de ikili askeri deniz tatbikatları yapacaklar. İkilinin ŞİÖ üyeleri de dâhil kara tatbikatları hariç!
Bunlar bir anlamda yakın zamanda ABD’nin Japonya ve hatta Yeni Zelanda ve Avustralya dâhil Güney Asya’daki kimi ülkelerle başlatmaya çalıştığı “Çin’e karşı dayanışma” hareketlerine de bir yanıt niteliğinde. Ancak atlanmaması gereken şu ki; Obama’nın dile getirdiği ABD’nin askeri gücünü Pasifik’e yoğunlaştırıp Çin’in yükselişini engelleme ve durdurma politikasının aslında fos çıktığı da görülmeye başlandı.

Gerçekten ABD’nin bölgede attığı adımlar boş içerikte. Çok bahsedilen ancak kof çıkan ABD’nin liderliğindeki Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) Anlaşması gibi. Buna karşılık Rusya-Çin ikilisinin de bitmek bilmeyen adımları var: Askeri; işte adı geçen tatbikatlar. Politik; BRICS ve ŞİÖ genişlemesi. Ekonomik; Asya Altyapı Kalkınma Bankası. Kültürel-ekonomik; Yeni İpek Yolu projeleri ve “Bir Kuşak Bir Yol” stratejisi.
Ki Çin, ABD’nin kendisine karşı yaptığı ataklara karşılık hiç de öyle geri çekiliyor da değil. İşte henüz dün başlayan Çin-Japonya-Güney Kore serbest ticaret bölgesi görüşmeleri!

Akdeniz’deki bu tatbikatta olduğu gibi her tatbikat öncesi yaptıkları “Bu tatbikat üçüncü ülkelere karşı değildir” açıklaması doğrudur. Evet, bu tatbikatlar ABD dâhil bir ülkeye karşı değil, bu tatbikatlar Siyonizm’e karşı yapılmaktadır.

Bu nedenle belki de insanlığın yazılı tarihinde ilk kez iki ülke bir araya gelip sadece kendi vatanları için değil insanlık için tüm dünyayı kucaklayan bir dayanışmanın içindedirler.
UNESCO’nun yapmak istediği ancak asla yapamayacağı “Tarihi yeniden ama doğru bir biçimde yazma” rafa kalkmadı. Çin-Rusya bunu yazacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar