Çirkin saldırılar

Kocatepe Camii’nde katıldığı şehit cenazesinde yumurtalı saldırıya hedef olan Kılıçdaroğlu, bu olaydan bir gün sonrada Antalya Havalimanı’nda sözde bir heykeltıraşın sözlü saldırısının ve protestosunun hedefi olmuştur.

Bu çirkin saldırıları şiddetle kınıyorum. Bu protestoların muhatabı Kılıçdaroğlu olmamalıydı. Eğer şehit cenazelerinden dolayı bir tepki gösterilecek ise bu tepkinin muhatabı, 14 yıldan beri bu ülkeyi yöneten ve ülkemizi kan gölüne çeviren yöneticilere olmalıydı. Haziran 2015 seçimlerine kadar, PKK ile içli dışlı olanlara, Kandil’le, İmralı’yla diyalog kuranlara, bu yakınlaşmayı halka kabul ettirmek için ‘akil adamlar’ heyeti oluşturanlara, PKK’nın tüm hazırlıklarına göz yumanlara ve Dolmabahçe mutabakatının altına imza atanlara olmalıydı.

Kocatepe Camii’ne cebine yumurta doldurarak gelen o ‘meczup’ kişinin, şehitlerle, şehit yakınlarıyla uzaktan yakından hiçbir ilişkisi bulunmamaktadır. Orada bulunmasının nedeni; şehitlere acımak veya şehit yakınlarının acılarını paylaşmak değil, orada sadece provokasyon yapmak ve gündem oluşturmak amacıyla gönderilmiş  olduğu açıkça görülmektedir. Bunu yapmaktaki tek amacı, bu güne kadar hemen hemen her şehit cenazesine katılan CHP’lilerin, bundan sonraki cenaze törenlerine katılmasını engellemek ve CHP’yi, PKK yandaşı gibi gösterme gayretidir. Buna inat, bundan sonra umarım hiç olmaz ama olacak olur ise, CHP’liler tüm şehit cenazelerine tam kadro katılacak ve bunların bu oyunlarını bozacaktır. 

Antalya havalimanındaki protesto olayı çok daha farklı bir konu. Bu protestoyu gerçekleştiren kişi, “Sizin yüzünüzden hayatım mahvoldu” diyerek tepkisini gösteriyor ve İzmir, Karabağlar Belediyesi’ne yaptığı heykel nedeniyle alacağı olan 12.5 milyon lira alacağını alamadığını iddia ediyor. 

Karabağlar Belediye Başkanı
ise bu iddianın doğru olmadığını ve bu şahsın belediyeden herhangi bir alacağının bulunmadığını ifade ediyor. Bu nasıl bir heykel ki, alacağının bir kısmını almış olmasına rağmen, hâlâ belediyeden 12.5 milyon lira alacağının olduğunu iddia edebilmektedir. Bu heykelin tamamı kaç paradır? Bu kadar para vererek heykel yaptırmak nasıl bir belediyecilik anlayışıdır? Ola ki bu heykelin toplam maliyetinin 12.5 milyon lira olduğunu kabul etsek dahi, işsizlikten ve yoksulluktan inim inim inleyen ve evine ekmek götüremeyen Karabağlar’daki 12 bin 500 yoksul vatandaşımızın her birine biner lira dağıtılmış olsa idi daha makbule geçmez miydi? 

Tabii ki sanata ve sanatçıya saygımız var! Ama heykel yapmak karın doyurmuyor. Ankara’da ‘heykellere ve sanata tüküren’ adam beş dönemdir belediye başkanı seçiliyor ama Antalya’nın her köşesini heykellerle bezeyen belediye başkanı bir dönem sonra Antalya Belediye Başkanlığı’nı AKP’ye ‘altın tepsi içerisinde’ hediye ediyor. Hele ki bu heykelleri yapan sanatçılar CHP'li olmuş olsa idi belediyeden alacağını bu yöntemle ister miydi? Bu şahsın bu belediyeden böyle bir alacağı olmuş olsa dahi, alacağını tahsil etme yöntemi böyle olmamalıydı. Adamın CHP karşıtı bir siyasi görüşe mensup olduğu belli, peki bu heykeli yapabilecek CHP’li bir sanatçı bulunamaz mıydı? AKP döneminde CHP’li olarak bilinen kişilere, bırakınız iş vermeyi, AKP’liler ‘günahını’ dahi vermez iken, CHP’li belediyeler, AKP’lilere neden iş verirler anlamak mümkün değil.

CHP’li belediyeler, bir an önce bu ‘heykelci’ belediyecilik anlayışından vazgeçmeli ve halkçı ve toplumcu belediyecilik anlayışına yönelmelidir. Aksi takdirde ‘heykelci’ belediyeler CHP’nin başını yiyecek ve ellerindeki belediyeleri başkalarına kaptıracaklardır. Mensup oldukları partinin isminde ‘halk’ kelimesi geçen bu belediyeler halkın hoşuna gitmeyen işler yapmamalı ve halkın yaşamını kolaylaştırmalı, CHP Genel Başkanı da bu tür tepkilerin hedefi olmamalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar