Leyla Emeç Tavşanoğlu

Leyla Emeç Tavşanoğlu

Dünya mı yoksa ABD mi tersine dönüyor?

Geçen hafta ABD’nin Charlottesville kentinde yaşanan şiddet olayları bütün dünyayı sarstı. Daha şiddet olaylarının dumanı tüterken Başkan Trump yangına körükle gider gibi ırkçılığı neredeyse destekleyen, olaylarda “ her iki tarafı da” suçlayan bir konuşma yapması toplumu iyice gerdi.
Esas şaşırtıcı olan ise ABD tarihinde bir “ilk”in yaşanmasıydı. Çünkü ülke tarihinde siyasete kesinlikle karışmamaya özen göstermesiyle bilinen ABD Silahlı Kuvvetleri sert bir tepkiyle tavrını belli ediyordu. İlk adımı atan Donanma Komutanı Oramiral John Richardson oluyordu. Twitter hesabından gönderdiği mesajda Amiral Richardson, “Charlottesville olaylarına müsamaha gösterilemez. ABD Donanması her zaman nefret ve hoşgörüsüzlüğün karşısında yer almıştır.”
Bunu ABD Deniz Piyadeleri Komutanı Orgeneral Robert Neller izleyecekti. Neller twitter hesabından yaptığı açıklamada şu tepkiyi veriyordu:
“ABD Deniz Piyadeleri’nde ırkçı nefret ve aşırı eğilimlere yer yok. Deniz Piyadeleri’n,n ana değerleri onur,cesaret ve göreve bağlılıktır.”
Bir gün sonra Kara, Hava Kuvvetleri ve Ulusan Muhafızlar’ın komutanları, sırasıyla Orgeneral Mark Milley, Orgeneral Dave Goldfein ve Joseph Lengyel de benzer açıklamalar yapacaklardı. Kara Kuvvetleri Komutanı General Milley daha sonra CNN televizyonuna verdiği demeçte tepkilerine daha da açıklık getiren şu ifadeyi kullanacaktı:
“Benim mesajım askerlereydi. Ordu hiç bir şekilde radikal davranışlara göz yummaz.”
Son olarak ABD Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Joseph Dunford Çin’i ziyareti sırasında olaylardan haberdar olduğunu söyleyerek aynı silah arkadaşlarına benzer bir tepki gösterecek ve hem ABD hem de ülke içindeki her türlü ırkçı eğilimleri kınayacaktı.
Aslında Charlottesville olaylarının hemen sonrasında Trump pek de suya sabuna dokunmayan bir açıklama yapmış, ardından da Charlottesville’e gitmişti. Charlottesville’de bir öğle yemeğine katılan Trump neden başlangıçta olaylara sert tepki vermediği sorusuna birden patlayıverdi: “Bir tarafta kötü, öbür tarafta da onlar kadar şiddet yanlısı bir başka grup vardı. Ülkemiz bir felaketi yaşadı. Ama olaylar tek taraflı değil hep ç,ft taraflıdır.”
İş bununla bitmeyecekti. Bir yandan Beyaz Saray Trump’ın ırkçılığı teşvik edici olarak nitelenip ciddi tepkilere yol açan konuşmasını şöyle tevil etmeye çalışacaktı:”Başkan Charlottesville’deki konuşmasında biraz prompter (konuşma metninin ekrana yansıması) dışına çıkınca böyle oldu.”
ABD’nin başkenti Washington zaten Trump’ın başkanlığı devraldığı Ocak ayından bu yana cadı kazanı örneği kaynıyor. Gün geçmiyor ki Trump’la ilgili bır komplo teorisi üretilmesin. Son haftalarda Beyaz Saray içinde darbe olacağı ve Trump’ın başkanlıktan al aşağı edileceği bile dillendiriliyor.
ABD’de Trump’ın izlediği siyasetler yüzünden toplumsal gerilim iyice artarken kendi partisi olan Cumhuriyetçiler içinde de Başkan’a ciddi eleştiriler yöneltilmeye başlandı. Görünen o ki Trump gelmiş geçmiş hiç bir ABD Başkanına benzemeyen bir kişilik. Promter dışı yaptığı konuşmalarda belagat şehvetine kapılıp ne söylediğini kulağı duymayan birine benziyor.
ABD’li komutanların, doğrudan Trump’ı hedef almasalar da yaptıkları açıklamalar ABD tarihinde ilk kez askerin teamüllerin dışına çıkması olarak niteleniyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar