Üstün yetenekli olmak şans mıdır?

Üstün yetenekli olmak elbette şanstır. Ancak önemli olan sahip olunan yeteneklerin ve potansiyelin daha erken yaşlardan itibaren farkında olup, sonrasında doğru yol izleyebilmektir. “Acaba çocuğum üstün yetenekli mi?” “Çocuğum üstün yetenekliyse ne yapmalıyım?” Çoğu zaman anne-babalar, çocuklarının davranışlarından, konuşmalarından hatta çevreden ve öğretmenlerinden aldıkları geri bildirimlerle çocuklarının üstün yetenekli olup olmadıkları konusunda belirsizlikler yaşamaktadırlar. Peki, üstün yeteneklere sahip olmak nasıl gerçekleşir? Bu konuyu da merak edebilirsiniz.  Kısaca belirtmek gerekirse, üstün ya da özel yetenekli olma durumunu bireyin, genetik özelliklerinden getirdiği yeteneklerini daha sonra çevresel uyaranlarla geliştirilmesidir.
*
Eğer bir çocuk üstün yetenekliyse bu durumun önceden fark edilmesi ve bu doğrultuda yeteneğinin geliştirilmesi çok önemlidir. Çünkü üstün yetenekli olmak, diğer bireylerden farklı özelliklere ve yeteneklere sahip olmak demektir. Bu nedenle üstün yetenekli çocukların beklentileri, ilgileri hatta değerleri farklı olduğu için eğitim süreçleri ve eğitim ortamları da farklı ve bireye özgü olmalıdır ki,  potansiyellerini en üst seviyede gerçekleştirebilsinler.
Üstün yetenekli çocuklar, normal akranlarına göre yetenekli oldukları alanlarda daha hızlı ilerleme kaydediyorlar. Örneğin müzikle ilgili üstün yeteneği olan bir çocuk sadece bu alanda diğer çocuklara oranla daha hızlı gelişim gösterebilirken, resimle ilgili yetenek gelişimi ise daha yavaş olabilmektedir. Ama tabi üstün yetenekli çocuklar birden fazla alanda hızlı gelişim de gösterebilirler.
Üstün yetenekli çocuklar ilk ne zaman fark edilebilir? Bu konuda da anne-babalar ve eğitimciler çoğu zaman belirsizlik içerisindedirler. Tabii ki üstün yeteneğin, bebeklik ve okul öncesinde fark edilmesi çocuğun gelişimsel süreci için çok önemlidir. Anne-babalar zor da olsa bu dönemde çocuğunun belli alanlarda üstün yeteneklere sahip özellikler taşıdığını fark edebilirler. Örneğin, hareketli olma, aşırı merak duygusu, uzun süreli dikkat ve gözlem gösterebilme, erken dil gelişimi, akıl yürütme ve değişik olaylar, durumlar arasında bağlantı kurabilme, olağanüstü hayal gücüne sahip olma, sorgulayıcı tutum sergileme, sanatın birçok alanında yetenekli olma, çabuk öğrenme, kitap okumayı sevme, kendisinden büyüklerle arkadaşlık yapma gibi özellikler gösterebilirler.
*
Çocuğun üstün yeteneklerini keşfetmenin bebeklik ve okul öncesi dönemde oldukça zor olduğunu belirttim. Çünkü çocuk henüz kendisini ifade etme durumunda değildir. Anne ve babalar çocuğun ilk eğitmeni olarak, çocuklarını günlük olarak iyi gözlemlemeli, çevreye, olaylara verdikleri tepkilerini ve ilgilerini takip etmelidirler. Okul öncesi kademede görev yapan öğretmenlerin iyi bir gözlemle üstün yetenekleri olan çocukları fark edebildikleri izlenmektedir. Bu durumda anne-babalar da iyi gözlemci olmak zorundadır. Çocukta üstün yeteneklerin ipucunu gördükleri anda en sağlıklı yöntem fiziksel, sosyal, bilişsel ve dil gelişimini değerlendirecek ölçekler kullanılarak kesin tanı koyacak, konunun uzmanına başvurmalıdırlar. Özellikle 0-18 yaş grubunda;  uzman psikolog, pedagoglardan ve konunun uzmanı kişilerden yardım alarak test ve ölçek kullanılması en doğrusu olacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar