Her gece yatıyoruz..

Her sabah, felâketlerle uyanıyoruz...

Önceki gece, Afyon’daki mühimmat deposunun patladığını öğrendiğimde, “Gitti yine canlar!” diye ürperdim!

Televizyon kameralarının uzaktan çekimle verdikleri görüntülere bakıldığında, patlamanın sebep olduğu yangının büyüklüğü görülüyordu!

İnanmak zorunda olduğumuz “yetkililer”, can kaybının olmadığını, yalnızca iki ağır yaralı olduğunu söylüyorlardı!

Bir patlamanın büyüklüğüne baktım, bir de inanmak zorunda olduğumuz “yetkililer” in söylediklerini düşündüm!

Mühimmat deposu patlıyor!

En azından, kapısında bir nöbetçi bulunması ve onun şehit olması lazım!

Ama hayatını kaybeden yok, sadece yaralılar var!

“Yetkililer” e inanmak çaresizliği ile “İnşallah doğrudur! Allah’ım, sen merhametlilerin merhametlisisin” diye dua ederek yattım!

Sabah kalktım, 25 şehit!

Vicdansızlığın hat safhaya vardığı bir ülkeye ilahi uyarı mı?

Beceriksizlik, vurdumduymazlık, iş bilmezlik, umursamazlık, ihmalkârlık mı?

Yoksa başımızdakilerin başımıza açtığı ve açmayı sürdürdüğü felâketlerin, ön sonuçlarından biri olarak PKK terörü mü?

Eğer öyleyse, ne bitmek tükenmek bilmeyen ve 30 yıldır süregelen ön sonuçlardan biridir bu?

Ülkeyi yöneten yüzde 49 oyla seçilmişlerin ve onların atadıklarına göre, terör değil!

Ama hayatını kışlada geçirmiş emekli askerlere göre, terör olabilir!

Meselâ, emekli paşa Nejat Eslen “Patlamanın olduğu saat, askerin istirahat saatidir, mühimmat sayımı yapılmaz!” diyor!

Seçilmiş ve onların atadıkları ise “Burası çok iyi korunuyor! Terörün ulaşması imkânsız!” iddiasında!

Eslen paşa “Unutmayalım ki terör örgütü geçmişte, bu ülkede Genelkurmay Başkanı’na zehirli kahve sunacak kadar yanına yaklaşmıştı” diye hatırlatmada bulunuyor, yüzde 49’la seçilmiş ve onların atadıklarına!

Peki nedir?

Terör de olsa, ihmal de olsa, sonuç felâket!

Hem de 1955’in 6-7 Eylül olaylarının yıldönümünde!

Sonuç?

Sonucu mühimmat işlerinden iyi anlayan İstanbul Sular İdaresi İSKİ’nin eski umum müdürü ve şimdiki Orman ve Su İşleri Bakanı ve de hem Başbakanımız hem de BOP Eşbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın can yoldaşı Veysel Eroğlu’nun sözlerinden anlayabiliriz:

“Zaman zaman böyle olaylar olabiliyor! Pakistan ve Hindistan’da da oldu!”

Bakan beyin örnek gösterdiği ülkelere bakın, sonucu siz düşünün!

Nokta!