İsrail dölü!

Başbakan sıfatıyla ortalıkta turlayan ve sağı solu yumruklamaya çalışan şahsı sevmiyoruz, malum. Lakin biz kimsenin hakkını yemeyiz. ‘İsrail dölü’ lafını hangi maksatla ettiğini, onun niyetini okumaya kalkarak değerlendiremeyiz. Kaldı ki, bu lafı ettiklerini de yalanladılar. Zaten yaptıkları, ettikleri her şeyi yalanlıyorlar.

(Bakınız, bu ayrı bir yazının konusudur fakat iki kelam etmeden duramayacağım... Yumruk attığını yalanlayan, ettiği küfürleri yalanlayan, telefon konuşmalarını inkâr eden, villalarının aslında olmadığını söyleyen, Google haritalarını bile yalanlayan, avukatları işkenceyle gözaltına alıp aslında böyle bir karar olmadığını beyan eden, yani aslında kendi kendini sürekli yalanlayan bir iktidar, yalanı prensip haline getirmiş bir iktidardır ve aslında iktidar falan değildir. Karşımızda yaptıklarının, söylediklerinin arkasında mertçe duran muhataplar yoktur. Karşımızda ‘kolpadan’ bir iktidar vardır.)

‘İsrail dölü’ lafı, teknik olarak, bir ırkı, bir milliyeti aşağılamıyor. ‘Yahudi dölü’ lafını kullanır ırkçılar. İsrail ise bir devlettir. Üstelik bizzat kendisi ırkçı-Siyonist bir devlettir. Yani ‘İsrail dölü’ denince, bir niyet okuması yapmadan, ırkçı, aşağılık bir devlet geleneğinden söz edilmek istendiği sonucunu çıkarabiliriz...

***


Misal, İsrail devletini simgeleyen müthiş bir fotoğraf vardır. O fotoğrafta, tam teçhizatlı İsrail askerleri küçük bir Filistinli çocuğu yakalamış, kollarından sürümektedir. Çocuk korkusundan altına çişini kaçırmıştır...

Aynı manzaraya geçen gün İzmir’de tanık olduk. Polis 10 yaşında bir çocuğu kolundan sürümekte ve gözaltına almaya çalışmaktaydı. Çocuk korkusundan altına çiş kaçırmıştı...

***

Filistinliler, İsrail devletinin kuruluş gününü bir ‘felaket’ günü olarak anarlar ve ‘Nakba’ diye tanımlarlar. Bu sene Nakba’nın yıl dönümü olan 14 Mayıs, Soma’daki maden felaketine, daha doğrusu katliamına denk geldi.

İsrail devleti, Filistin’de halkı katletmiş, işkenceden geçirmiş ve topraklarını işgal etmiştir. Soma’da da devlet, maden patronunun her türlü tedbirsizliğine göz yummuş, işçileri göz göre göre katletmiş, ardından polis kuvvetleriyle Soma’yı işgal etmiş, insanlara işkenceyi ve zorbalığı reva görmüştür. Başbakan, korumaları ve Başbakanlık Müşaviri halka saldırmıştır.

***

İsrail devleti, bizde ‘TOMA’ ve ‘Akrep’ denen halk düşmanı araçların mucididir. Filistin’de halka karşı benzer türlü türlü araçlar geliştirmişlerdir.

Hatta bizdeki ‘TOMA’ muadili aracın önünde greyder süpürücüsü gibi bir aparat var ya, işte İsrail’de askerler onunla zavallı Filistinlilerin evlerine duvarları yıkıp girerler. Yakında bizde de bu başlayabilir. Fıtratlarında var...

***

Türkiye’nin Konya’sındaki geniş düzlüklerde eğitim uçuşu yapan İsrailli pilotlar Gazze’yi vururken mesela, aynı düzlüklerde benzer eğitimlerden geçmiş Türk Hava Kuvvetleri pilotları Roboskî’de Kürt gençlerini bombalamıştır.

Bunlar olağan işlerdir...

***


Türkiye ile Siyonist-ırkçı İsrail devleti arasında, başta silah ve askeri anlaşmalar olmak üzere 2,5 milyar doları aşan bir ticaret hacmi var. Öyle Davoslarda falan yarım yamalak komedi filmi İngilizcesiyle oynanan piyeslere bakmayın siz, Başbakan sıfatıyla ortada dolanan şahıs, yürütmenin başı olarak bu işlerin sorunsuz yürümesini garanti etmektedir.

Ve Türkiye devleti, yılladır İsrail devletine özenerek, bir polis devleti nizamında yeniden inşa edilmektedir.

***

Başta da dediğim gibi, şahıslardan ziyade, bir devlet geleneğini tarif etmek üzere ‘İsrail dölü’ lafı kullanılabilir.

Bu iktidardan birileri de etraflarında ‘İsrail dölü’ arıyorlarsa, fazla uzağa gitmelerine lüzum yoktur. ‘İsrail dölü’ kendilerine bir ayna kadar yakındır!..

Önceki ve Sonraki Yazılar