Satış rekoru kıran “Şu Çılgın Türkler”in yazarı, DTCF’nden hocam, Turgut Özakman’ı yitireli iki yıl olmuş.

Özakman’la son röportajı, İsmet Demirdöğen ve Seda Bugari ile beraber  2012'de YURT Gazetesi için yapmıştık… O günlerde henüz ANDIMIZ kaldırılmamış, türban da serbest bırakılmamıştı.

Özakman, Hasan Âli Yücel’den sonra, Milli Eğitim Bakanlığı yapanların hemen tamamının eğitim sistemi ile oynadıklarını, son bakanların da eğitimi “milli olmaktan “ çıkarmak için uğraştığını anlatıp, ANDIMIZ konusunda şunları söylemişti:

“Bu konuda en başarılısı şimdiki Bakan; İngiltere’de okullarda çocuklara ettirilen yeminle bizim Andımız'ı karşılaştırırsa, bizim ne kadar medeni olduğumuzu anlar. Bir kovboy filmi hatırlıyor musunuz ki içinde Amerikan bayrağı olmasın.

Ben Almanları çok iyi bilirim. Onlar ırkçıdır.

Bize gelince biz; bir topluluğu bir arada tutan bütün ortak değerleri, öldürmeye çalışıyoruz

… Cumhurbaşkanı, Nutuk’u okudu mu bilmiyorum. Özal, oraya çıktıktan üç sene sonra Nutuk’u okumuş, şaşırmıştır. Yani Red Kit’i okurken birden bire Atatürk’ün Nutuk’unu okumak darbe gibi gelir insana, şok olmuştur. “

Atatürk’e dil uzatanları da eleştiriyordu Özakman,

“Yunanlılar giderken 8-10 bin cami yaktılar… Polatlı’dan İzmir’e kadar bütün köy camileri Cumhuriyet’in eseridir. Cumhuriyettir ki, din adamlarını kadrosuna aldı. Bunu yapan; Atatürk. İnsan ona dua etmez mi?.. En tehlikeli cehalet dinde. Dinde cahil olan adamı kullanırsınız. Matematik cahili olursanız, sizi bakkal kandırır. Öbürü çok büyük tehlike”.

Özakman Osmanlıcılara da dokundurmuştu, Yahya Kemal’in “Bir imparatorluk yıkıldıktan sonra onun rüyasını gören uzun yıllar yaşar” sözleriyle. Yeni Osmanlıcılık akımını savunanların “ rüya gördüklerini” ifade eden, Özakman, şöyle devam etmişti:

“ Yahu biz Irak’a giremiyoruz, Viyana’ya mı gireceğiz? Biz adalardaki bir kaya parçasını alamadık. Osmanlıyı alınca ne yapacağız, halifeyi mi geri getireceğiz?... Biz Cumhuriyet’in içerisinde kalacağız. Bilime döneceğiz, sanata döneceğiz, halkı sevmeye döneceğiz, halkı bölmekten uzaklaşacağız... “

Özakman yaşasaydı, 9 yaşında kapanmaya mahkum edilen kız çocukları için isyan eder, ülkeyi dolaşır konferanslar verir, İktidarı ve bakanı yanlıştan dönmeye çağırırdı…

Ama O artık yok ve bu işi yapacak aydın da….

Işıklar içinde yat hocam…

NOT: Çifteler Köy Enstitüsü ve Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü’nün yaşayan son öğretmenlerinden, devrimci yazar Talip Apaydın’ı da toprağa verdik. Işıklar içinde yatsın.