CHP'li Ayata'dan 'iktidara yürümenin kilit noktaları…’

CHP'li Ayata'dan 'iktidara yürümenin kilit noktaları…’

CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Sencer Ayata, partisinin iktidara yürümesinin kilit noktalarını açıklayan, seçim öncesi kampanya önerilerini içeren bir raporu, CHP PM, MYK üyeleri ve milletvekillerine “Kampanya Stratejisi Önerisi” başlığı altında gönderdi

Emre Aygen- Kemal Atakan Emral / YURT

CHP’nin uygulayacağı seçim kampanyasının her şeyden önce tüm seçmen kitlesine doğrudan ulaşması zorunludur” diyen Sencer Ayata, “El sıkmak, kahvelerde dolaşmak, yüzlerce esnaf ile birlikte olmak, köyleri gezmek önemli olmasına karşılık, sandıkta oy verilirken yansıması beklendiği gibi olmayabilir. Bu konuda bir hedeflemeyi kesinleştirmek, siyasi partilere sınırlı zaman ve kısıtlı kaynak koşulları altında en verimli kampanyanın nasıl yürütülmesi gerektiği konusunda yol gösterebilir” dedi.

Sencer Ayata; “İletişim sorunları, koordinasyon eksikliği, reklam ve sloganların zayıflığı gibi konularda hepsini dikkate alarak sorunları aşmayı sağlamak zorundayız. Siyaset bilimciler ve seçim uzmanlarının işaret ettiği bir konu da önemli. Bu sorun sık sık karşılaştığımız bir sorun. Bu durumun üstesinden nasıl geleceğimiz noktasında kafa yormalıyız. Bu tüm siyasi partilerin de ortak kaygısıdır. Ne var ki siyasi seçimlerin yarın yapılacakmış gibi davranmak, kaynakları artırmak önemli bir katkı. Kazanılma ihtimali daha yüksek olan seçmenlere daha fazla zaman ve kaynak ayırmak daha akıllıca olur” dedi.

Hedef belirlemede önce kaynakların yerinde, akıllıca dağıtılmasına dikkat çeken Ayata, raporunda şu ifadelere yer verdi; “Hedefleme modern seçim kampanyalarının temel odağı haline gelmiş durumda. Bu tür bir hedeflem gerek zaman gerekse de kaynaklar açısından e verimli noktaya ulaşmakta esasında yol göstermekte. Kaynakları yerinde ve akıllıca dağıtmamızı, sonuç alınacak odaklarda toplamamız sağlayacak. Bu aynı zamanda CHP’nin oy kazanmasını sağlayan mevcut toplumsal ve siyasal eğilimleri güçlendirmemize olanak sağlıyor.

HEDEFLEMENİN MANTIĞI ÇOK BASİT

Her şeyden önce seçim kampanyasında kim için, ne kadar süreyle ve ne kadar kaynak harcanacağını önceden belirlemek. Çalışmaları ona göre planlamak. Bilinçli ve planlı çalışmak görüşmelere ayıracağımız zamanın uzamasını sağlayacak. Hatta bazı adresleri birden çok ziyaret etme ve daha iyi sonuç alma olanağı verecektir. Bu yöntem tüm seçimlere ve özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de geçerlidir. Kuşkusuz bir sosyal demokrat partinin ana hedefleri bu kesimlere seslenmek ve ulaşmak olmalı. Ne var ki, hedef kitleyi bu kadar geniş biçimde tanımlayacak olursak etkin bir kampanya yürütmek ve istediğimiz sonuca ulaşmak çok zor olacaktır. Çünkü diğer kitleler, yoksullar ve emekçiler gibi geniş bir kavramdan yola çıkmanın söylem değeri yüksek olmakla birlikte kampanya açısından işlevsel değeri düşüktür. Bir örnek verelim. Çalışan nüfusun üçte ikisi ücretli işçidir. Geri kalanlar kendi yağı ile kavrulan esnaf, sanatkâr, çiftçi ve işsizlerdir. Sadece emekçiye gidelim demenin herkese gidelim demekten ne farkı var. Gerçekçi olan oy alamadığımız ama bize oy verme ihtimali yüksek olan emekçilere ağırlık vermektir. Bu durum emekliler için de aynı durumda. Emekliler için vaatlerimizi öncelikle bu potansiyel seçmene yani bize daha yakın olan emeklilere aktarmaya çalışmak kuşkusuz daha doğru olacaktır.

SEÇMENE ULAŞMAK

Hedef gruplarının belirlenmesi seçmenlerle ilgili sağlam ve ayrıntılı bilgilere sahip olmak gerekir. Söz konusu bilginin ana kaynağı nüfus ve seçim istatistikleri ile kamuoyu araştırmalarıdır. Bu konuda deneyimli iyi bilen uzmanlar var. Sık sık kamuoyu yoklamaları yapılmalıdır. Kampanyalar bu bilgiler ışığında planlanmalı ve yürütülmelidir.

ARAŞTIRMA-BELİRLEME-PLANLAMA-ULAŞMA

Partinin iktidara gelmesi araştırma, belirleme, planlama ve seçmene ulaşma projesi içinde sağlanabilir. Peki, hedef grupları hangi ölçülere göre ve nasıl belirleyeceğiz?

16 Nisan referandumu öncesinde kendimize bir hedef kitle belirlemiştik. Bu hedef kitle, iktidar partisi tabanında “hayır” oyu verme eğiliminde olan yüzde onluk bir seçmen kitlesiydi. Bu hedef kitleyi belirlerken CHP olarak kendimize birtakım sorular sorduk. O yüzde on içinde kimler yer alıyordu? Bu seçmenlerin diğer seç-menlerden farklı özellikleri nelerdi? Tüm bu soruların cevaplarını almak için CHP olarak seçmen kitlenin tercihlerini belirleyecek özellikler üzerinde yoğunlaştık. Peki nedir bu seçmen kitlesinin özelliklerini belirleyecek tercihler?

MEVCUT YÖNETİMDEN MEMNUNİYET/MEMNUNİYETSİZLİK

Seçmen tercihleri göz önüne alındığında, hükümet politikalarını başarılı bulan seçmeni oyunu değiştirmesi çok zor. Bu sebepten ötürü ilk yapılması gereken hükümet politikalarından kimlerin hoşnut, kimlerin hoşnutsuz olduğunu belirlemektir. Hedef kitle olarak ise hükümet politikalarından hoşnut olmayan seçmen belirlenmelidir.

İDEOLOJİ BELİRLEME

Hükümet politikalarından hoşnut olmayan seçmenleri belirledikten sonra seçmenlerin ideolojik düşüncelerini saptamak gerekir. Hoşnut olmayan seçmenler arasında, özellikle ideolojik bakımdan partimize yakın seçmenlerin desteğini kazanmak kuşkusuz daha kolay olacaktır.

SEÇMENLERİN İKİNCİ TERCİHİ

İdeolojik bakımdan partimize yakın seçmenlerin desteğini kazanmak kuşkusuz daha kolay fakat bu seçmenler de partimizi ikinci tercih olarak görmeyebilir. Bu sebepten dolayı ideolojik olarak partimize yakın olan seçmenlerin ikinci tercihlerini saptamamız gerekir.

DEMOGRAFİK VE SOSYO EKONOMİK ÖZELLİKLER

Tüm bu özellikleri doğru saptadıktan sonra ‘bize oy vermeye yakın seçmenlere toplumun en çok hangi kesiminde rastlayabiliriz? Bu seçmenlerin özellikleri nelerdir?’ bu soruların cevabını bulmamız gerekir. Bu soruların cevaplarını ararken unutmamamız gereken birkaç unsur daha var. Nedir bunlar? Bu seçmenler arasında gençler mi, yaşlılar mı daha ağırlıklı? Kadınlar mı, yoksa erkekler mi gibi sorular seçim çalışmamızda hedef kitle belirlerken bizi en hızlı şekilde en doğru sonuca ulaştırır.

Tüm bu anlattıklarımdan ortaya çıkan sonuç şudur: Hedefleme yaparken, hedef kitle belirlerken ilk olarak seçimleri kazanmak için ne kadar oya ihtiyaç olduğunu ülke, il, ilçe ve mahalle düzeyinde saptamalıyız. Ne kadar oya ihtiyaç olduğunu saptadıktan sonra ikinci olarak hükümetin politikalarından memnun olmayan seçmenleri belirlemeliyiz. Memnun olmayan seçmenleri belirledikten sonra partiye ideolojik olarak daha yakın duran  seçmenler üzerinde yoğunlaşmalıyız. Son olarak partiye yakın olan bu seçmenlerin demografik ve sosyal profilleri ayrıntılı olarak ortaya konulmalıdır. Hedef kitle böylece belirlendikten sonra, parti politikaları öncelikle bu kitleye anlatılmalıdır. Şunu da belirmek isterim hedef kitleye öncelik vermek, kesinlikle diğer seçmenleri unutmak, ihmal etmek değildir. Hedefleme seçmenlerin bütününe ulaşmaya çalışırken, kazanılma ihtimali daha yüksek olan seçmenlere daha çok zaman ve kaynak ayırmak demektir.”