Cumhuriyet yazarından Can Dündar’a sert sözler: ‘Bir hüsran…’

Cumhuriyet yazarından Can Dündar’a sert sözler: ‘Bir hüsran…’

Orhan Bursalı, Can Dündar zamanında gazetenin büyük bir israf politikasına girdiğini belirterek, “Bir hüsran oldu ve gazete borçlarını ödemek için mal varlıklarını satmak zorunda kaldı” dedi.

Cumhuriyet yazarı Orhan Bursalı, “Can Dündar zamanında Cumhuriyet büyük bir israf politikasına girdi, 26 sayfa gazeteler, Sokak isimli yine sayfalarca dergiler. Hedef en az 70 bin gazete satmaktı ve Can “Milliyet’ten okur alacağız” diyordu. Bir hüsran oldu ve gazete borçlarını ödemek için mal varlıklarını satmak zorunda kaldı” dedi.

‘SOSYAL MEDYADAN MAYDANOZ OLDU’

Bursalı, bugünkü yazısının ilgili bölümünde, iki gün önce yazdığı yazısına, Can Dündar’ın sosyal medyadan ‘maydanoz olduğu’ ifadelerini kullanarak, şu görüşleri dile getirdi:

“Güya Ahmet Altan’a yargısız infaz yapıyormuşum, farklı görüşlere karşıymışım.. Uyduruktan nağmeler. Metin okuma becerisini sıfırlamış diye düşündüm.

Dünkü yazımın odağında aslında tek bir konu vardı: Cumhuriyet Vakfı’nın ve yönettiği gazetenin, Vakıf senedindeki ilkelere bağlı kalarak yaşamını sürdürme hakkını savunuyordum. Vakıf ve gazete yönetimini bağlayan en önemli konu budur.

Bir vakfın varoluş nedenine aykırı bir yönetim gösterilemez. Gösterilmemeli. O zaman Vakfın ve gazetenin bu senede dayanarak varoluş hakkını ortadan kaldırmış oluyoruz. Bu tamamen etik dışı olduğu gibi, aslında hukuki bir meseledir de!

‘CUMHURİYET’İ CANLI VARLIK OLARAK DÜŞÜNÜN’

Cumhuriyet’in çağın gelişmesine paralel olarak kendini yenilemesi, her açıdan çağdaşlığı savunması başka; senet ilkelerine karşı olan birilerinin gazetede yazı yazması başka.

Cumhuriyet’i bir canlı varlık olarak düşünün, kendi varoluş nedeni ile yaşamasını savunmalıyız. Bunların ne olduğunu hatırlatmalı mıyım?

Bir not daha: Can Dündar zamanında Cumhuriyet büyük bir israf politikasına girdi, 26 sayfa gazeteler, Sokak isimli yine sayfalarca dergiler. Hedef en az 70 bin gazete satmaktı ve Can “Milliyet’ten okur alacağız” diyordu. Bir hüsran oldu ve gazete borçlarını ödemek için mal varlıklarını satmak zorunda kaldı.

Şimdilik bu kadar.”