ABD’nin vize kısıtlaması kalktı ama kafalar karıştı!

ABD’nin vize kısıtlaması kalktı ama kafalar karıştı!

Türkiye ile ABD arasındaki gerginliklerde son birkaç hafta içinde karşılıklı jestlerle, iyileşme belirtileri başladı. Washington’daki koruma davasında ABD’nin Türkiye’nin itirazlarına karşılık vermesinin ardından, Türk hükümeti de ABD Temsilciliklerinde çalışan Türk personel konusunda güvencesi sağlamlaştırdı.

Sözcü'den Zeynep Gürcanlı'nın haberine göre ABD, Türkiye'den “üst düzeyde alınan güvenceler” üzerine, Türk vatandaşlarına yönelik vize kısıtlamasını resmen kaldırdığını açıkladı.

Türkiye'nin ABD Büyükelçiliği tarafından yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'den alındığı iddia edilen “güvenceler” de tek tek sayıldı. Ancak daha ABD Büyükelçiliği'nin açıklaması tartışılmaya başlamadan, Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği'nden “karşı açıklama” geldi. Türk elçiliği ise, ABD elçiliğini “Türk ve Amerikan kamuoylarını yanıltmakla” suçlayarak, “güvence verilmediği” dedi.

EN SIKINTILI KONU “GELECEĞE İLİŞKİN GÜVENCE”

ABD Büyükelçiliği açıklamasında, vize kısıtlamalarının kaldırılması konusunda Türkiye'nin “üst düzeyde” verdiği iddia edilen güvenceler şöyle sıralandı;

* ABD'ye, halen tutuklu olan iki kişi dışında, Türkiye'deki temsilciliklerinde çalışan diğer çalışanlar hakkında soruşturma olmadığı güvencesi verildi.

* ABD'ye, Türkiye'deki temsilciliklerinde çalışmakta olan yerel personel için “görev yönergesinde olan konularda” gözaltına alınmayacağı ya da tutuklanmayacakları güvencesi verildi. (Bu görev yönergesi içinde, yerel personelin Türk yetkililerle girdikleri resmi temaslar da yer alıyor)

* Türkiye, gelecekte Amerikan temsilciliklerinde görev yapan personelin gözaltına almak ya da tutuklanma durumu halinde, önceden ABD'ye bilgi aktarmak konusunda güvence verdi.

MUHALEFET “ADLİ KAPİTÜLASYON” DEMİŞTİ

ABD'ye verildiği iddia edilen bu üç güvencenin en kritik olanı, “geleceğe yönelik” verilmiş olan güvence. Muhalefet, daha önce de tartışılan güvenceyi, “bağımsız yargıya darbe” olarak nitelemiş, ABD'ye verilmiş olan bir “adli kapitülasyon” olduğunu söylemişti. “Adli kapitülasyon” tanımını da bizzat CHP Parti Sözcüsü Bülent Tezcan yapmıştı.

TÜRK ELÇİLİĞİ, “GELECEK İÇİN VERİLEN GÜVENCEDEN” BAHSETMEDİ

ABD Büyükelçilği'nin açıklamasından hemen sonra yapılan Türkiye'nin Washington Büyükelçiliğinin yazılı açıklamasında, üç güvence içinde en çok tartışılan bu”geleceğe ilişkin güvenceye” hiç değinilmemesi dikkat çekti.

Türk elçiliğinin açıklamasında, ABD Büyükelçiliği'nde görevli kimsenin “görevinden dolayı adli soruşturmaya uğramadığı” ifade edildi. Bu ifadeyle Türk elçiliği, isim vermeden FETÖ soruşturmasından tutuklanan Amerikan elçilik görevlisi Metin Topuz'u kastetti. Türk Büyükelçiliğinin açıklamasında, Topuz'un “görevinden dolayı tutuklanmadığını” da ifade etti.
Ancak Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği'nin yazılı açıklamasında, ABD'ninkinde olan bir unsurun eksik olması dikkat çekti.

GELECEK İÇİN GÜVENCE VERİLDİ Mİ, VERİLMEDİ Mİ?

ABD'nin yaptığı açıklamada, Türkiye'nin “üst düzeyde”, gelecek için de adli soruşturma güvencesi verdiği yer almıştı. ABD'nin açıklamasında, Türkiye ABD'ye “gelecekte elçilik görevlilerinin görevlerinden dolayı soruşturmaya uğramayacaklarına ilişkin güvence verdiği” bulunuyordu. Washington Büyükelçiliği açıklamasında ise, bu “geleceğe ilişkin güvenceye” hiç atıf yapılmaması dikkat çekti.

ABD'NİN KORUMA JESTİNDEN SONRA GELDİ

Vize konusundaki karşılıklı iki açıklama, Washington'daki koruma davasında ABD'nin Türkiye'nin itirazlarına karşılık vermesinin hemen ardından geldi.

Türkiye ile ABD arasında ikili ilişkilerdeki gerginlik, Zarrab davasıyla başlamış, ardındanCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Mayıs ayındaki Washington ziyaretinde yaşanan arbede ile yeni bir boyuta taşınmştı. O ziyaret sırasında Washington Büyükelçilik rezidansı önündeki bir gösteriye müdahale eden bazı Türk kökenli Amerikan vatandaşları ile cumhurbaşkanlığı korumaları hakkında dava açılmıştı.

İki vatandaş gözaltına alınırken, aralarında çok sayıda Cumhurbaşkanlığı korumasının da yer aldığı 17 kişi hakkında da dava açılmış, ABD'de olmayan korumalar hakkında da “arama ve gözaltı” kararı çıkarılmıştı.

TÜRKİYE'DEN ELÇİLİKTE ÇALIŞAN TÜRKLER İÇİN DÖRT GÜVENCE

Türkiye ise, ABD'nin İstanbul'daki Başkonsolosluğu'nda görevli iki kişiyi FETÖ bağlantısı gerekçesiyle tutuklamış, bu durum ilişkilerin daha da gerilmesine neden olmuştu. ABD de, Türk vatandaşlarına Türkiye'deki temsilciliklerden vize vermeyi süresiz olarak durdurmuştu.

Ankara ile Washington arasındaki vize müzakerelerinde ilerleme sağlanıp, Türkiye 4 konuda güvence verince, ABD tarafı da vize işlemlerine “çok sınırlı şekilde” yeniden başlamıştı. Ancak devam eden sınırlamalar nedeniyle Türk vatandaşlarına verilen en erken vize randevu tarihi bir yıl sonrasına, 2019 Ocak ayına kadar uzamıştı.

KORUMA DAVASINDA 4 KİŞİ HAKKINDA SUÇLAMA DÜŞTÜ

İlk müzakereler sonrasında, ABD'nin sınırlı da olsa vize vermeye başlamasının ardından, bir gelişme de Washington mahkemesinde yaşanmıştı. Toplamda 19 kişi hakkında açılan davada, Türkiye'nin tepkisi üzerine, o dönemde ABD'de görevde olmayan 4 koruma hakkındaki dava, bu ayın başında resmen düşürüldü. Vize yumuşaması da bu gelişmeden hemen sonra gerçekleşti.