Gelişmelerin Gazeteciler Cemiyeti İcra Kurulu tarafından değerlendirmesi sonrasında yapılan yazılı açıklamada Cemiyet Başkanı Nazmi Bilgin, teröre karşı alınacak tedbirler olduğunu ancak devletin şefkatli elinin de yüreği evlat acısıyla yanan annelerin üzerinde olması gerektiğini söyledi.

27 Mayıs 1995’ten bu yana gözaltında kaybolan evlatlarını, akrabalarını, faili meçhul cinayetlere kurban giden yakınlarını arayan annelerin bu eylemini anayasal gösteri hakkı çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Bilgin, gelişmeden büyük üzüntü duyduğunu kaydetti.

Bilgin, “Ülkenin ve insanımızın güvenliği her şeyden önce gelmelidir. Terör ve teröristle mücadelede kararlılık ve milli birlik şarttır. Ancak, yüreği evlat hasretiyle yanan ve şimdiye kadar hiçbir şekilde şiddetle doğrudan veya dolaylı ilişkisi olmayan annelere yönelik kuvvet kullanımı da anlaşılır değildir,” dedi.

Gazeteciler Cemiyeti Başkanı daha önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın evlatlarını teröre kurban veren veya akıbetini bilmeyen annelerin dramına büyük ilgi gösterdiğini hatırlatarak, “Bu annelere devletin şefkatle yaklaşması yüreklerdeki acının hafiflemesine ve toplumsal anlayış ve huzura büyük bir katkı olacaktır. Sayın Cumhurbaşkanının bu konuya ilgisini diliyoruz,” dedi.

Evlatlarını faili meçhul cinayetlerde kaybeden veya evlatlarının akıbetini bilmeyen annelere yönelik cop ve gaz kullanılmasının yakışıksız olduğunu da ifade eden Bilgin, “Güç kullanımı yerine valilikçe çay ikram edilmesi, anlayışla konuya yaklaşılması, bu toplumsal yara konusunda yapılan çalışmalarla ilgili tatmin edici bilgi verilmesi çekilen acıyı ortadan kaldırmasa da yüreklerdeki ateşin biraz küllenmesine katkıda bulunacağı açıktır,” dedi.

Emniyet güçlerinin müdahalesi sırasında basına yönelik de şiddet kullanılmasının da kabul edilemez olduğunu belirten Bilgin, “Annelere ve aralarında üyelerimizin de bulunduğu medya mensuplarına yönelik kuvvet kullanımı ve haksız gözaltı uygulaması kabul edilemez. Kınıyoruz” dedi.