'Halkın haber alma özgürlüğü serbest kalsın istiyoruz'

'Halkın haber alma özgürlüğü serbest kalsın istiyoruz'

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Burhan Felek Salonu’nda Basın Özgürlüğü için Mücadele Günü kapsamında bir toplantı düzenledi.

TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş’in moderatörlük ettiği toplantıya konuşmacı olarak; Hıfzı Topuz, TGC Meslek İlkelerini İzleme Komisyonu Başkanı Altan Öymen, Cumhuriyet gazetesi İmtiyaz Sahibi Orhan Erinç, BirGün Yayın Kurulu üyesi Barış İnce, Galatasaray Üniversitesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Yasemin Giritli İnceoğlu, TGC Avukatı Gökhan Küçük ve Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Tevfik Kızgınkaya katıldı. “Basın Özgürlüğü için Mücadele Günü” toplantısının açılış konuşmasını TGC Başkanı Turgay Olcayto yaptı. Olcayto, “24 Temmuz Basın Özgürlüğü için Mücadele Günü olmasının yanında önemli bir duruşmanın da tarihi. İçeride 160 gazeteci var. Umudumuzu hiç yitirmiyoruz. İstiyoruz ki; ifade özgürlüğü önündeki engeller kalksın, temel hak ve özgürlüklerimizi engelleyen kurallar ortadan kalksın, halkın haber alma özgürlüğü serbest kalsın istiyoruz. Barış istiyoruz. İsteklerimizin hepsi bu kadar masumane” dedi.

Yılmamak gerekiyor

Ardından konuşan Hıfzı Topuz ise şunları söyledi: “Türkiye’de gazeteci olmak bir kahramanlık. Gazetecilik dünyanın hiçbir yerinde kahramanlık değil. Mesleğe girdiğinizde ister istemez kahraman oluyorsunuz, bir mücadelenin içine atılıyorsunuz; hakkınızda davalar açılıyor, tutuklanıyorsunuz. Cemiyetteki herkes de başından beri basın özgürlüğü için kahramanca mücadele verdiler. Cemiyet yine bu mücadelesini sürdürüyor. Gazeteciliğe başlayan insanların bunu göze almaları, yılmadan mücadele etmeleri lazım. Zaten meslek kendi kendini götürüyor. Mesleğe giren insan kendini ister istemez bunun başında buluyor; kahraman oluyor. Yılmamak ve ödün vermemek gerekiyor.”

gazetecilere-yonelik-baskilar-son-bulsun-324192-1.

İnce: Umutsuz değilim

Toplantıda konuşan BirGün gazetesi Yayın Kurulu üyesi Barış İnce ise şu ifadeleri kullandı: “Basın özgürlüğü ve demokrasi denildiğinde belli çelişkiler ve ikiyüzlülükler olduğunu söylemek gerekiyor. Yakın gelecekte bir anayasa referandumu yaşandı ve bu referandumdan önce hiç anayasa tartışılmadı. Ve bu ülkenin yüzde 50’si bu anayasaya ‘Hayır’ dedi. Oto sansürün nasıl geliştiğini az çok hepimiz biliyoruz. Bugün ana akım medyada çalışan arkadaşlarımızın kaç tanesi anayasa referandumunda bir hile olduğunu açıklayabilir durumda? Fakat umutsuz değilim. Mevcut karanlığa karşı da çok ciddi bir kesim var.“

birgün