Önümüzdeki 20 yıl ciddi bir susuzluk ve kuraklık tehdidiyle karşı karşıyayız

Önümüzdeki 20 yıl ciddi bir susuzluk ve kuraklık tehdidiyle karşı karşıyayız

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, tarımsal  vahşi sulama ve  yeraltı sularının doğal olmayan yollarla yeryüzüne çıkarılıp ticari amaçlı olarak  kullanılmasının olası su sorununu öne çekeceğini ve su kaynaklarının doğru kullanılmamasının ciddi sorunlar yaratacağını söyledi.

CHP Niğde Milletvekili ve KİT Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Türkiye’nin, önümüzdeki 20 yılda ciddi bir susuzluk ve kuraklık tehdidi ile karşı karşıya kalma tehdidi altında olduğunu belirterek, sorunun çözümü için şimdiden önlemlerin alınması gerektiğini ifade etti. 

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, bilimsel verilere göre Türkiye’de son 20 yılda 4 bin metreküp olan kişi başına düşen su miktarının 1400 metreküpe düştüğünü söyledi. 
 
Önümüzdeki 10 yıl içinde ülkemizdeki nüfus artışıyla birlikte bu rakamın 1000 metreküp seviyesine ineceğinin hesaplandığını anlatan Gürer, bu nedenle önümüzdeki yıllarda yaşanması muhtemel su kıtlığının önlenmesi için şimdiden gerekli girişimlerin yapılması gerektiğini vurguladı. Gürer, su zengini sayılan ülkelerde kişi başına su miktarının 8 bin ila 10 bin metreküp arasında olduğunu kaydetti. 
 
SU İŞİNİ KONFERANSLARDA KONUŞTUĞUMUZ KADAR ÖNEMSEMİYORUZ

Türkiye’de kullanılan suyun yüzde 73’ünün tarımda, yüzde 11’inin sanayide ve yüzde 16’sının evsel olarak tüketildiğini söyleyen Ömer Fethi Gürer, bilinçsiz tarımsal sulama ve küresel ısınmanın etkisiyle Türkiye’de son 20 yılda su varlığının düştüğünün bilimsel olarak açıklandığını ifade etti. 
 
VAHŞİ SULAMA SU İSRAFINA NEDEN OLUYOR

Önlem alınmaması halinde önümüzdeki 20 yıl içinde ülkemizin çok ciddi bir şekilde kuraklık ve susuzluk sorunu başlayacağını anlatan Gürer, “Türkiye’de sulanabilir tarımsal alanların yüzde 81’i yüzeysel sulama metoduyla yapılıyor. Önemli bir alanda  Vahşi sulama yöntemi adı verilen yöntem, büyük miktarda su israfına sebep oluyor. Damlama sulama yöntemiyle, suyun bitkilerin doğrudan kök bölgesine yerleştirilen borularla verilmesi ise yüzde 75’e varan oranda su tasarrufu sağlıyor” dedi. 
 
SU KAYNAKLARI YOK EDİLİYOR

Ömer Fethi Gürer, denizlere ve göllere verilen kanalizasyon atıklarıyla su kaynaklarının da zarar gördüğünü ifade etti.

Gürer, dünyada ve her yıl milyonlarca insanın kirli su nedeniyle hastalanıp öldüğünü bu nedenle su kaynaklarının korunması gerektiğini ifade ederek, “Su kaynaklarının doğru kullanma bilincinin oluşturulması için yerel, bölgesel, ulusal ve uluslararası kapsamda mücadelenin içine girilmesi gerekiyor” diye konuştu. 

ÇİFTÇİ DESTEKLENMELİ

Doğal olmayan yollardan yeryüzüne çıkarılan suyun ticari amaçlı kullanılmaması, bunun yerine doğal kaynak sularından yararlanılması gerektiğinin altını çizen Ömer Fethi Gürer, “Türkiye’de tarımsal sulamada vahşi sulama sisteminden, damlama ve püskürtme yöntemiyle sulama sistemine geçmeyi bile beceremeyen bir Tarım Bakanlığı var. Su israfının önlenmesi için çiftçi desteklenmeli ve vahşi sulama sistemi sonlandırılmalıdır” şeklinde konuştu. 

NELER YAPILMALI?

Türkiye’deki kuraklık tehlikesinin en aza indirilmesi için suyun iyi yönetilmesi gerektiğine dikkat çeken CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Geleceği çalıp günü kurtaran politikalar yerine, geleceği kurtaracak plan ve programların hazırlanması şarttır. Yeraltında geleceği saklanması gereken sular tekelleşen su firmaları ve meşrubatçılar tarafından sondaj ile çıkarılıyor. Ancak yeryüzüne doğal yollarla çıkan ambalajlanabilir meşrubat için kullanılacak su kaynakları ise denize boşa akmaktadır” dedi. 

Su kaynaklarının etkin bir şekilde kullanılması için ve suyun iyi yönetilmesi için etkin bir yasa çıkarılması gerektiğine vurgu yapan Ömer Fethi Gürer" Arıtma işlemine tabi tutulmadan suların deniz, göl ve akarsulara deşarj edilmesine izin verilmemelidir. Katı atıkların düzenli depolama sahaları yerine gelişigüzel çöplüklere dökülmesiyle ortaya çıkan yeraltı sularının kirlenmesi olayının önüne geçilmelidir. Tarımda etkin su kullanımı sağlayan araç ve tekniklerin kullanımının önü açılmalıdır. Tarımsal sulamada su kayıplarını en aza indirecek iletim ve dağıtım sistemi konusunda çiftçiler desteklenmelidir. Klasik sulama sistemlerine son verilmesi için çiftçilere gerekli destekler sağlanmalıdır. Meşrubat ve içme suyu için doğal kaynak suları dışında ambalajlanmaya izin verilmemelidir. Büyük kent yakınına büyük firmalar maliyet hesabı ile tesis kurup yeraltında bulunan, gelecekte kullanılacak su kaynaklarını tüketmektedirler oysa Anadolu illerinde ambalajlanabilecek sular deniz ve göllere akmaktadır. Kendiliğinde yeryüzüne çıkmayan sular tüketilmesi gelecekte daha çok soruna neden olacaktır.” dedi.