KHK mağdurları: Ekmek satarım ama onurumu satmam

KHK mağdurları: Ekmek satarım ama onurumu satmam

OHAL kapsamında yayınlanan 692 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile binlerce kişi işinden ihraç edilirken, mağdurlar 'Bugüne kadar ne yaptıysak, daha iyisini yapacağız' diyerek mücadele vurgusu yaptı. Mağdurlardan öğretmen Fecri Aydın, 'Hiç kimse AKP’den yalvarırcasına bir şey istemesin. Bizler dik durursak, bu sıkıntılı günleri, değiştirirsek, güzel günler göreceğiz' diye konuştu.

OHAL kapsamında yayınlanan 692 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile binlerce kişi ihraç edilirken, Belediyeler ve il özel idarelerinin de aralarında olduğu yerel yönetimlerde görev yapan 1486 kişinin de görevine son verildi. 15 büyükşehir belediyesi ve bağlı kuruluşlardan toplam 605 kişi de ihraç edildi.

'Biat etmeyen insanların akibeti bu'

İzmir’de de KHK ile Tüm Bel-Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Çağdaş Yazıcı ile İşyeri Temsilcileri Erol Hanbayat ve Uğur Tepe Büyükşehir Belediyesindeki görevlerinden ihraç edildi. Çağdaş Yazıcı, Büyükşehir Belediyesinde Strateji Dairesi Başkanlığında çalışırken, Erol Hanbayat Satın alma Daire Başkanlığında Uğur Tepe de İtfaiye biriminde çalışıyordu. İhraçlarla ilgili belediye emekçileri salı günü eylem yapacakken, ihraçlara ilişkin Tüm Bel Sen 1 No’lu Şube Başkanı Çağdaş Yazıcı, kararın beklemedikleri bir şey olmadığını dile getirerek şunları söyledi: “Türkiye’de on binlerce emekçi, muhalif, biat etmeyen insan bu akıbetle karşılaştı. Çok daha fazlasını yaşayanlar oldu, çok daha ağır bedeller ödediler. Sevdiklerini yitirdiler, yaşadıkları kentler yıkıldı. Dolayısı ile bugün yaşadığımız haksızlık azımsanacak bir şey olmasa da öfkelendiriyor üzmüyor. Biz şu ana kadar ne yaptıysak, bundan sonra da yapmaya hatta daha iyisini yapmaya devam edeceğiz. Sendikamızla, kitle örgütlerimizle, örgütlülüğümüzle, dayanışmamızla sahip çıkacağız. Bu iktidarın, muktedirlerin aczinin, çaresizliğinin ve yönetememe halinin bir ifadesi, dolayısıyla biz emekçiler olarak, işçi sınıfının temsilcileri olarak müdahale edeceğiz ve bu tabloyu değiştireceğiz.”

'Bu durum bizi güçsüzleştirmiyor'

İşyeri Temsilcisi Uğur Tepe de, “Zaten OHAL’in bu kadar devam etmesi ve bu uygulamalar AKP’nin yönetemediğinin bir göstergesi. Bir saldırganlık hali içindeler. Daha yumuşak bir atmosferde kendilerine nasıl döneceğinin farkındalar. Toplumun geneline korku salma ve sindirme amaçları var. Binlerce emekçi var bizim gibi, biz de toplumsal muhalefetin kıyısında köşesinde yer almış kişileriz. Bizi güçsüzleştirdiğini düşünmüyorum bu durumun. Bundan sonra da eksik bıraktığımız şeyleri tamamlayarak yolumuza devam edeceğiz” dedi.
Haber-Sen İzmir Şubesinde geçmiş dönemlerde başkanlık ve yöneticilik yapan Yusuf Kösele de ihraç edilenler arasında. Kösele daha önce açığa alınmıştı.

'Onurumu satmaktansa ekmek satarım'

Öte yandan KHK ile kamudaki görevinden ihraç edilen Öğretmen Fecri Aydın 'Onurumu satmaktansa ekmek satarım, daha iyi' diyerek açtığı fırınla geçimini sürdürüyor.

'Tamamen keyfi bir şekilde işimden edildim'

Ağrı’da 6 yıl sınıf öğretmenliği yaptıktan sonra KHK ile görevinden ihraç edilen Fecri Aydın Ağrı’nın Taşlıçay ilçesinde açtığı ekmek fırını ile yaşamını sürdürüyor. Aydın daha öncesinde de sendikal faaliyetlerinden dolayı iki kez sürgün edildi.

Dihaber’e göre, Aydın, “İhraç edilmemin sebebini bilmiyorum. Hakkımda verilmiş bir karar var, bunu ihraç oalrak görüp gerekçe oalrak adli ve idari ceza almışım. Tamamen keyfi bir şekilde işimden edildim” dedi ve hükümetin 15 Temmuz “darbe girişimi” sonrasında başlattığı cadı avının kurbanı olduğunu diye getirdi.

'Bizler dik durursak, güzel günler göreceğiz'

Bir çocuğu olan Aydın, çocuğunun doğumu sırasında Yozgat’ta sürgünde olduğunu belirtti. Aydın, “Çocuğum dünyaya geldiğinde beni yine sürgüne göndermişlerdi. Eşimin yanında olamamak, beni fazlasıyla üzdü. Çocuğumun ilk yaş gününde ise ihraç edildiğimin haberini aldım. Trajikomik bir durum” dedi.

İhraç edildikten sonra ise ne yapacağını düşünen Aydın, “Onurumu satmak yerine, ekmek satarım” diyerek bu işe giriştiğini belirtti.

Aydın, bu mücadelenin önceki devrimci mücadelenin devamı olduğunu belirtirken “Hiç kimse AKP’den yalvarırcasına bir şey istemesin. Bizler dik durursak, bu sıkıntılı günleri, değiştirirsek, güzel günler göreceğiz” diye konuştu.