İlkesiz olmayalım da varsın hükümet olmasın!

Yorgunuz...

Niye olduğunu bildiğimiz bu yorgunluk kolay kolay gitmeyecek bizden, alışamayacağız kolay kolay...

Yazarken, çizerken, yürürken, konuşurken içimize çöken tehditkar o karanlık bile, topladı bavullarını gidecek.

Yine de gönül rahatlığı ile .......git diyemiyoruz.

Şakaymış gibi geliyor ya da rüya gibi. Hele bir de şu koalisyon tartışmaları ve yorumları sündürüldükçe "eyvah" diyeceğim bile geliyor.

Yolda, sokakta, uçakta, tramvayda, metroda kimi görsek; tanıdık "merhaba" sonrası ilk sözü "bizimikiler AKP ile koalisyon yapmaz değil mi ağabey" oluyor.

Bu şaşkınlık boşuna ve haksız değil, öylesine değerlerimizi yitirmişiz ki hani "hiç bir şey şaşırtmıyor bizi" desek, abartmış olmayız.

Merak etmeyin hükümet kurulacak, şimdi her parti kendi seçmeninin gazını alıyor, seçim öncesi verilen sözler ve karşılıklı suçlamalar var.

"Kavgada söylenmez"
laflar bağıra bağıra tekrarlandı.

Yani kolay değil partilerin de insanlar gibi kendini inkar etmesi. Bunun için ortam ve bahaneler hazırlanmalı.

En kolayı da "ülkeyi hükümetsiz bırakmayız" söylemi olmalı.

Tüm liderlerin ağzında aynı cümle.

Hepsine çıkıp "bizi ilkesiz, ülküsüz, güvensiz bırakmayın" diye bağırmak geliyor içimden.

Recep Tayyip Erdoğan'ın şu Deniz Baykal operasyonu bile nasıl midemizi bulandırdı düşünsenize.

Neresinden bakarsan tutarsız, neresinden bakarsan ahmakça ve neresinden bakarsan mezhepçi ve çirkin.

Bu gelişme bile neler olabileceğinin, ne kaypaklıkların yaşanabileceğinin kanıtı değil mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar