'İyi hakime ihtiyacımız var'

Ustalarımdan Sencer Güneşsoy, canilerin kol gezdiği ülkemizde, hakim takdiri ve ceza aldıktan sonraki infaz indiriminin caydırıcılığı engelleyip engellemediğini sorgulamanın iyi olacağını söyledi. Tam da gündeme oturdu. Üniversite öğrencisini öldüren polisin cezası “ağır tahrik”, engelli kıza tecavüz edenin cezası da “ iyi hal” nedeniyle indirildi.

Bu konuyu Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’na sordum.        

“Duruşmadaki en sonda hâkimin takdiri bir indirimi vardır. Sebebi yazmaz kanunda duruşmadaki hal ve tavırları diye yazar” diye başladı Feyzioğlu ve devam etti:

“ Hâkim; karşısındaki kişinin yaptığından pişman olduğu izlenimine ulaşırsa indirebilir. İyi de bazı suçların işlenişi o kadar vahşidir ki, daha sonra onun pişman olduğuna kolay kolay inanamazsınız. Kravat indirimi dedikleri... Hakime bırakmış kanun bunu. Hakime bırakması doğru. Ama öyle suçlar var ki senin, beni pişman olduğuna ikna etmek için öyle kravat mıravat yetmez. Özgecan’ın katillerine de yetmeyecektir.

Bu arada cezayı, ağırlaştırılmış müebbet yerine müebbete çevirmek tabii infaz süresini kısaltıyor.

İyi hal indirimi olmasın derseniz bu da olmaz. Ama iyi hal indiriminden yararlanacakla, yararlanamayacak olanı iyi ayırt edebilmek lazım, yani bizim iyi hakime ihtiyacımız var.”

İnfaz indirimi konusunda Feyzioğlu’nun görüşleri:

“Cezanın asıl amacı ıslah etmektir. Hükümlünün ıslah olmayı, başarıp başarmadığını anlamak için, bir sürü psikolojik değerlendirme yapmak lazım. İnfaz sistemimizde layıkıyla bu psikolojik değerlendirmenin yapılabildiğini söylemek  zor.  İnfaz; kanunda ne yazarsa yazsın bir yere tıkıp, orada süresini doldurmaya yönelik. Cezanın iyileştirici özelliğinin olması gerekiyor. Cezaevine girenin çıktığında yaptığından gerçek anlamda pişmanlık duyar hale gelmesi, bir  sanat edinmiş olması ve topluma yararlı hale dönüşmesi isteniyor. Bunu başaramıyoruz.  Çünkü, cezaevlerimiz çok dolu. Başa çıkabilecek sayılar değil. Tutuklular, hükümlülerle dolu. Belki bazı suçları suç olmaktan çıkarıp idari cezalara aktarmak lazım. Basit suçlar için, ev hapislerini, Kamu hizmetlerinde çalışma cezalarını yaygınlaştırmak lazım.

Tutuklama bir tedbir olduğu için orada bir ıslah yapılamıyor sonuç itibariyle…

Sistem gereksiz tutuklananlara ayırdığı bütçeyi, insan gücünü,  lüzumsuz harcıyor. Önüne geleni tutukladığı için para, emek,  insan gücü tutuklanmaması gerekenlere aktarılıyor. Ve sistemin ıslahına bütçe ayıramıyor.”

Hani deveye sormuşlar…

Önceki ve Sonraki Yazılar