İki gündür manşetimizden AKP iktidarının yaptığı tehlikeli bir hazırlığı duyuruyoruz.

AKP, muhaliflerin mallarına mülklerine el koyacak bir yasanın hazırlığını sessiz-sedasız sürdürüyor.

Öyle bir yasa hazırlıyorlar ki, AKP kendisine biat etmeyecek, Türkiye’nin gerici dönüşümüne destek olmayacak kişilerin, şirketlerin, kurumların, sendikaların, vakıfların, derneklerin mallarına ve paralarına el koyabilecek.

“Terörizmin Finansmanını Önleme Kanunu” adlı yeni düzenleme Meclis’te Adalet ve İçişleri Komisyonlarında görüşülüyor.

Eğer yasa kesinleşirse, bütün üyeleri iktidar tarafından anacak bürokratlardan oluşan bir kurul kimin malına ve parasına el konulacağına karar verecek. Böylece Özel Yetkili Mahkemelerden sonra, en az onun kadar tehlikeli olan Özel Yetkili Kurul oluşturulmuş olacak.

İnsanların ya da kuruluşların mallarına ve paralarına el koymak için bir mahkeme kararı gerekmeyecek. Kanıt da aranmayacak. Bir istihbarat raporu bile bir işadamının, şirket ya da sendikanın mallarına ve hesaplarına el konulması için yetecek. Kurulun toplanıp söz konusu kişi ya da kuruluş hakkında karar vermesi yetecek.

Böyle bir yasa dünyanın hiçbir ülkesinde yok. Kapitalizmin bile “en kutsal ve dokunulmaz hak” olarak gördüğü mülkiyet hakkının böyle bir pervasızlıkla ihlal edildiği yeryüzünde bir kabile devleti bile bulmak zor. Çünkü bir kişi ya da kurumun “terörist faaliyetlere yardımcı olması” bile gerekmiyor. Eğer “yardımcı olma ihtimali varsa” bu durum bile mal varlığını dondurmaya, paralarına el koymaya yetiyor.
AKP bu faşizan yasa ile iş dünyasını düzenlemek ve servet transferini gerçekleştirmek istiyor. Böylece tam anlamıyla dinç-faşizani bir diktatörlük kurmayı amaçlıyor.

Bu ülkede artık ne Koç’un ne de Sabancı’nın bir güvenliği var.