Kuruçay’da boğulmak!

AKP kurulduğunda, ilk seçimde oyların yüzde 34’ünü alarak 363 vekil ile Meclisteydi.
Muhalefet partilerinin hiçbiri barajı aşamadı.
Baraja çok yaklaşan oyları yüzde 10’un altında kalınca yüzde 34 oyla meclisteki çoğunluğu ele geçiren AKP ülkeyi bugünlere taşıyacak karanlık bir yola çıkmış oldu.
2007 genel seçimlerinde AKP yüzde 46.58 ile 341 milletvekili aldı.
Seçim sistemindeki adaletsizlik kendini bir kere daha göstermişti.
Oyların meclise yansıması adaletsizdi.
Türkiye siyaseti, 2011’den itibaren yeni bir evreye girmişti.
17 partinin katıldığı 2011 seçimlerinde 50 milyondan fazla seçmen oy kullandı.
12 Haziran 2011 günü yapılan seçimlerde yüzde 50 oy alan AKP, ülkedeki iki yurttaştan birinin tercihiydi.
AKP 1965 yılından bu yana yüzde 50’ye ulaşan tek parti oldu.
46 yıl önce yüzde 52.87 oy oranıyla Süleyman Demirel liderliğindeki Adalet Partisi 1965 yılı genel seçimlerinde yüzde 50’leri gören son parti olmuştu.
7 Haziran’da gerçekleşen seçimlerde AKP ilk defa oy kaybetti ve milletvekili sayısında düşüş yaşadı.
AKP yüzde 40,98 oy oranı ile birinci parti çıkıp 258 milletvekili çıkarmasına rağmen iktidar olamadı.
Kasım 2015 Genel seçimlerinde yüzde 10’luk seçim barajını geçen AKP yüzde 40,87 oyla 258 milletvekili çıkardı.
2017 anayasa referandumu yapıldı.
Şapkadan tavşan çıkaran Erdoğan, sandıktan referanduma evet çıkardı.
İşte bu sonuç; yıllardır seçim barajını kullanarak iktidarını sürdüren Erdoğan’ın siyasi sonunu hazırladı. Yüzde 10 barajı ile çıkan sonuçları lehine çeviren AKP için sonun başlangıcı oldu.
Baraj artık yüzde 50+1 olmuştu.
AKP 24 Kasım seçimlerinde yüzde 10 barajını tabi ki geçer ve meclise girer.
Cumhurbaşkanlığı seçimi 2. tura kalır.
Ve yüzde 10 barajını demokrasinin önüne baraj olarak koyan Erdoğan yüzde 50+1 barajına takılır.
Son 16 yılda deryaları geçerken “KURUÇAY’DA BOĞULMAK” bu olsa gerek. Demokrasiden uzaklaşmak her zaman tehlikeli olmuştur.
Bu tehlikeyi yaratanların 24 Haziran seçimlerinden sonra düşünecek çok zamanları olacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar