Liselerde neler oluyor?

İstanbul Erkek Lisesinde ''müdür protestosu'' ile başlayan ve arka arkaya diğer okullara da sıçrayan olayların asıl nedeni;  AKP'nin gerici uygulamalarına ve tüm okulları İmam Hatip Okuluna dönüştürme çabalarına karşı duyulan ''öfke ve tepkinin'' aynen ''gezi direnişi'' de olduğu gibi kendiliğinden ortaya çıkmasıyla başladı ve her geçen gün bu tepkiler büyüyerek devam etmektedir. İlk evvela İstanbul Erkek Lisesinde okul müdürü konuşurken öğrencilerin sırtlarını dönerek başlattığı protesto eylemine öğrenci velilerinin de alkışlarla destek vermesiyle başlayan bu ''mücadele ruhu'' daha sonra başka okullarda; ''müdür aranıyor'' başlıklı gazete ilanlarıyla devam edince ister istemez bu protestolar toplumsal bir taraftar kitlesinin de desteğini alarak ülke genelinde gündem yaratmaya başlamış oldu.  AKP ne yapmak istiyor? 4+4+4 Eğitim sistemiyle kendilerine göre ''Dindar'' bir nesil yetiştirme projesini uygulamaya koyarak eğitim sistemimizi daha ilkokul aşamasında iken kendilerine göre dizayn etmeye çalıştılar yetmedi. Kendileri iktidara geldiklerinde, 458 olan İmam Hatip Liselerinin sayısını 2074'e çıkardılar yetmedi. 2002 yılında İmam Hatip Okullarında okuyan öğrenci sayısı 71 bin iken, bu sayıyı şimdi bir milyona çıkardılar yetmedi. Üniversite Rektör atamalarında en düşük oyu alan üçüncü sıradaki adayları rektör olarak atadılar yetmedi.  Ülkemizdeki üniversite sayısını 193'e çıkarmakla övünürken, bu üniversitelerde, Hukuk Fakültesine, ''Ziraat Mühendisi'' mezununu, Fen Edebiyat Fakültesine ise ''İlahiyat'' mezunu yandaşlarını ''Dekan'' olarak atadılar yetmedi. Bu üniversitelere yeteri kadar öğretim üyesi bulunamaması nedeniyle; otel resepsiyonundan kendi odasının numarasını söyleyip de anahtarını alabilecek  kadar, garsondan bir bardak çay isteyebilecek kadar dahi yabancı dil bilemeyen yandaşlara  ''profesör'' unvanı vererek tüm üniversite kadrolarını ele geçirmeleri de  yetmedi. Şimdi sıra liselere gelmiş oldu.  Liselerde zaten bu güne kadar, kendi iktidarları döneminde tüm idari kadrolara, liyakat veya yeterlilik düzeyine bakılmaksızın kendi yandaşlarını atadıkları yetmezmiş gibi şimdi ise tüm liseleri ''İmam Hatip Lisesine'' dönüştürme gayreti içerisindeler. İmam Hatip okulları ilk ''Aydın din adamı'' yetiştirmek amacıyla kurulmuş olup ve ilk dönemlerine gerçekten de sadece ''Din hizmeti görevlisi'' olarak istihdam edilmesine karşın, bugün İmam Hatip mezunları her üniversiteye girebilmekte ''İmamlık'' ve ''Hatiplik'' dışında her işi yapmaktadırlar. 2002 yılında 71 bin olan ve bugün İmam Hatip Liselerinde okuyan öğrenci sayısının bir milyona çıkmış olması, bundan sonraki dönemlerde; adliye koridorlarında daha çok İmam Hatipli; hakim-savcı, daha çok kaymakam doktor, genel müdür veya müsteşar göreceğimiz anlamına gelmektedir. Ülkemiz AKP sayesine her geçen gün ''müspet ilimlerden'' uzaklaşmakta ve her geçen gün ''şeri'' bir devlet sistemine doğru ilerlemektedir. Bu eylemler ilk evvela AKP'nin ''proje okul'' uygulamasıyla başlamış ve ''yandaş müdüre'' karşı gösterilen küçük bir tepkiyle birkaç okulu ilgilendiren bir konuymuş gibi algılanmış olmasına karşın, bu konu hepimizi ve tüm ülkemizi yakinen ilgilendiren bir konu olması nedeniyle, öğrencilerin ve velilerin bu haklı mücadelesini içtenlikle destekliyorum. Laik, demokratik Cumhuriyete sahip çıkmak ve onu yaşatma konusundaki mücadelenin ''haklı'' gerekçeleri vardır. Eninde sonunda haklı olanlar kazanacak, ülkemize haksızlık yapanlar ise mutlaka kaybedecektir. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.

Önceki ve Sonraki Yazılar