Felsefe yapmanın dili olur mu?

Felsefe yapmak için din, dil, ırk önemli midir?  Böyle bir soruyu sormak bile felsefe ile uğraşanlar için garipsenecek bir durum olabilir. Şimdi diyeceksiniz ki, felsefe yapmak için bir insanın dinin, dilinin, ırkının ne önemi olabilir ki? Önceki gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın TÜBİTAK Bilim Ödülleri töreninde “Şu anda Türkçenin mevcut kelime hazinesiyle felsefe yapamazsınız” sözleri ile tartışmalar alevlendi. Özellikle açıklamanın yapıldığı günden itibaren başta Türkiye felsefe çevreleri olmak üzere kamuoyu ve medya bu konuyu tartışır oldu.
Sahiden Türkçe, felsefe yapmakta yetersiz mi kalıyor? Ya da Türkçe felsefe yapılamaz mı? Bu konuda en başta şu tespiti yapmak gerekiyor. Felsefe bir bilim değildir. Diğer bir ifadeyle felsefede genel geçerlik, kesinlik, kanıtlama söz konusu değildir. Felsefe bilim olsaydı, bu sorunun yanıtını vermek için felsefeci olmak ya da filozof olmaya gerek kalmayacaktı. Çünkü dünyanın her yerinde fiziğin, tıbbın, kimyanın, astronominin kuralları aynıdır. Bilimsel disiplinlerin kuralları aynı olunca dili farklı olabilir. Çünkü fiziğin, tıbbın, kimyanın kurallarını dünyanın her yerinde; Türkçe, İngilizce, Almanca ve diğer bütün dillerde öğrenebilirsiniz. Buna bir engel söz konusu değildir.

Peki, felsefe farklı dillerde öğrenilemez mi? Yukarıda da belirttiği gibi felsefe bilim değildir. Ancak felsefenin bilim olmaması onun Türkçe, İngilizce ya da Almanca öğrenilmemesi anlamına gelmez. Çünkü felsefe tam da günlük yaşamdan beslenir. Felsefe kavramsal ya da doktrin olarak karmaşık ve zor olabilir. Ancak felsefi bilgi günlük yaşamdaki dilden ortaya çıkmıştır. Eee bu ülkede, Türkçe Anayasa’da anadil olarak belirlenmiş ise o zaman neyi tartışıyoruz ki?
Bakın, ilk çağdan günümüze filozoflar önyargısız bir şekilde bilgiyi, değerleri ve eylemleri tartışırken ya da değerlendirirken kendi dilleriyle yeniden düşünmenin önünü açmışlardır. Bu nedenle felsefenin dili olmaz. Her filozof istediği dille felsefi düşüncelerini, değerlerini ortaya koyma özgürlüğüne sahiptir. Sokrates, Platon, Aristoteles, Immanuel Kant, Jean-Paul Sartre kendi dillerinde yine kendilerine özgü düşünceleriyle felsefe yapmışlardır. Zaten felsefe demek noktasız, virgülsüz düşünmek demek değil midir?  Bu nedenle felsefeyi bir dile, zamana, mekâna hapsedemezsiniz. Çünkü felsefe demek zenginlik, farklılık ya da belli düşünce kalıplarından sıyrılıp özgün ve aşkın olma durumudur.

Aklınıza şöyle bir soru gelebilir: Bir dilde felsefe yapmak için başka dili de işin içine katmanın bir zararı olur mu? Bir dilde felsefe yapmak için farklı dillerden de yararlanmanın tam tersine çok faydası olur. Çünkü felsefi olan özgün metinlere ulaşabilmek için Eski Yunanca, Latince hatta Osmanlıca öğrenmek çok da yararlı olur. Buna kimsenin bir itirazı olacağını da zannetmiyorum. Çünkü bu dillerden felsefi metinlere ulaşıp, Türkçe felsefi makaleleri, kitapları yayımlamak ve Türkçe felsefe yapmak ulusal ve uluslararası alanda Türkiye felsefi çevrelerinin itibarını artırır.
Şimdi gelelim Türkçe felsefe yapma meslesine…  Hiç eskilere gitmeye gerek yok! Cumhuriyetin kuruluşundan günümüze felsefecilere ve onların eserlerine baktığınız zaman yukarıda ne demek isteğimi daha iyi anlayacaksınız. Macit Gökberk, Takiyettin Mengüşoğlu, Nermi Uygur, Bedia Akarsu, İoanna Kuçuradi ve adını sayamadığım felsefecileri ve onların eserlerini göz ardı etmek mümkün mü? Yukarıda saydığım ya da sayamadığım adına felsefeci ya da filozof deyin hiç fark etmez hepsi bu coğrafyada yetişmiş değerlerimizdir.  Kendine özgü felsefi düşünceleriyle ve Türkçe özgün eserleri ile sadece ülkemize değil dünya düşünce tarihine de esin kaynağı olmuşlardır.
Kısacası demem odur ki, ülke olarak felsefe, bilim yapmamamızın asıl sebebi Türkçe değildir. Tam tersine Türkçe zengin dil olarak bilim, felsefe hatta sanat yapmaya çok da müsaittir. Asıl mesele, felsefeye ve bilime yeterince değer vermemizdir! Eğer Bilim Tarihi Bölümü üniversitelerden kaldırılıyorsa,  felsefe de lise 11’inci sınıfta sadece iki ders saati olarak okutuluyorsa gerisini siz düşünün.... Sizce, bilim ve felsefe yapamamamızın sebebi felsefe midir?

Önceki ve Sonraki Yazılar