Belge tartışması: CHP’li Tekin'den AKP’ye Baykal yöntemi teklifi

Belge tartışması: CHP’li Tekin'den AKP’ye Baykal yöntemi teklifi

Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’ın yakınlarıyla ilgili açıkladığı belgelere ilişkin iktidar kanadından sert açıklamalar yapılırken, CHP’li Gürsel Tekin’den AKP’ye öneri geldi: “Sayın Baykal’ın yıllar önce yaptığı yöntemi deneyebilirsiniz. Bu kadar hezeyana gerek yok.”

Cihan GÜNER / YURT

CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın, belgeleri açıklayan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik sert açıklamalarını değerlendirirken, “Sayın Deniz Baykal, yıllar önce İsviçre’deki 8 ayrı bankada hesabının olduğu haberleri üzerine o bankalara dilekçe yazarak, hesabının olup olmadığının tarafına bildirilmesini istemişti. O bankaların tamamı Sayın Baykal’ın parasının olmadığına dair cevap vermişti. Aynı yöntemi siz de deneyebilirsiniz. Bu kadar telaşa, hezeyana, öfkeye gerek yok” dedi.

Gürsel Tekin, Yurt Gazetesi’ne yaptığı açıklamada, Bekir Bozdağ’ın, CHP Lideri Kılıçdaroğlu hakkında ‘ağır ve hezeyanlı’ sözler söylediğini belirterek, “Belgeler için savcılığa gidin diyorlar. AKP Genel Başkanı savcılığa gitti zaten. Bizim götürmemize gerek yok” diye konuştu.

Tekin, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, Kılıçdaroğlu’nun iddiaları dile getirdiği sırada dava açtığını ifade ettiğini hatırlatarak, “Dava açtığınız hakim, savcı, Sayın Genel Başkanımıza bu belge ve bilgileri soracaktır. Bunu bekleyin. Savcı gereğini yapacaktır” dedi.

‘MAN’A DİLEKÇEYLE BAŞVURABİLİRSİNİZ’

Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın yıllar önce bir gazetede yer alan İsviçre’de 8 ayrı bankada hesabı bulunduğuna dair haber üzerine bu ülkedeki bankalara yazı yazarak, ‘hesabının olup olmadığının tarafına bildirilmesini’ istediğini hatırlatan Gürsel Tekin, şunları kaydetti:

“O bankaların tamamı Sayın Baykal’ın parasının olmadığına dair cevap vermişti. Aynı yöntemi siz de deneyebilirsiniz. Man adasında, Man yetkililerine bu şahıslarla ilgili paraların olup olmadığını bir dilekçeyle başvurabilirsiniz. Hatta dilekçelerinizi kendi avukatlarımıza hazırlatıp Man adalarına kadar da götürebiliriz. Bu kadar telaş, hezeyana bu kadar öfkeye gerek yok.

BOZDAĞ’A CEVAP

Aynı öfkeyi Reza Zarrab için de yapmıştı Sayın Bozdağ. ABD’de ‘Reza Türk vatandaşı’ diye bağırıyordu. Bir sürü uluslararası suça bulaşmış insanla ilgili referans, kefil olmayın demiştik. Şimdi Reza konuştu, hepinizi ele verdi. Türkmenistan Lebap cezaevinde yatan 49 Türk vatandaşımızla ilgili bir hassasiyetiniz oldu mu? 49 vatandaşın 2’si sadece Kuranı Kerim sattığı için 2012 yılından itibaren cezaevindedir. 5 bin vatandaşımız yurt dışında cezaevlerinde yatıyor. Reza’ya gösterdiğiniz hassasiyeti, milli duyguları, bu vatandaşlarımıza niye göstermiyorsunuz?”

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, bugün yaptığı açıklamada, Kılıçdaroğlu için “Çıkıp 'İşte benim elimdeki belgelerim bu ve bunu size dağıtıyorum' demesi gerekmez mi? İddiasını ispat etmesi gerekmez mi? Elinde bomba patladı, perişan oldu da ondan dağıtamadı. Çuvalladı ve bomba elinde patladı. Sahtekarlığı, müftericiliği, yalancılığı, ahlaksızlığı deşifre olduğu için kağıt parçalarını medyaya dağıtmaktan çekiniyor” demişti.