CHP’li Aksünger: Darbenin siyasi bacağı Meclis’te

CHP’li Aksünger: Darbenin siyasi bacağı Meclis’te

CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger, YURT Gazetesi Ege Bölge Temsilciliğini ziyaret etti. Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Aksünger, “Operasyonlar ile gözaltılar yapıyorsanız darbenin siyasi ayağını açıklamak durumundasınız. Siyasi bacak arıyorsanız eğer bugün meclisteler” dedi

Onurcan Uygur – İzmir / Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger, YURT Gazetesi Ege Bölge Temsilciliğini ziyaret etti. Ege Bölge Temsilcisi Özgür Tuğrul’un karşıladığı Aksünger, gündeme dair açıklamalarda bulundu.  Aksünger, HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım’ın verdiği ‘Darbenin siyasi ayağı araştırılısın’ önergesini AKP’nin oylarıyla reddedilmesine ilişkin, “Operasyonlar yapıp gözaltılar yapıyorsanız darbenin siyasi ayağını açıklamak durumundasınız. Siyasi bacak arıyorsanız eğer bugün meclisteler. Güya bu kişiler 15 Temmuz’u araştırma komisyonunun başkanlığını yapıyor. Siyasi bacak konusunda açıkçası şunları söylemek gerekiyor;  Şimdi diyelim ki 15 Temmuz Darbesi birileri tarafından planlandı. Kimin Başbakan kimin Cumhurbaşkanı olacağı belirlenmiştir. Bunlarla ilgili bir açıklama veya araştırma yapıldı mı?” dedi.

Aksünger; ‘Akar’ın İfadesinde Muamma Var’

Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın  yazılı ifadesinde oluşan muammalara ilişkin sorular yönelten Aksünger, “Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın  komisyona gelip ifade vermemesinin ve daha sonra yazılı olarak ifade vermesinde de muamma var.  Niye var? Akın Öztürk ile ilgili kötü bir şey konuşmuyor.  Yazılı ifade de Mehmet Dişli’nin bunları ikna edemediğini söylüyor. Yani Hulusi Akar bu işin içinde mi dışında mı? olduğunu söylemiyor. Aynı şeyle ilgili Akın Öztürk ile ilgili de geçerli.  Saat öğlen vakitlerinde darbenin olacağını biliyorlar mıydı, bilmiyorlar mıydı?” diye konuştu.

‘Siyasi Bacağı Gizleme Operasyonudur’

Siyasi bacağın açıklanmamasının bir  gizleme operasyonu olduğuna dikkat çeken Aksünger, “Bunların hepsi muamma iken siyasi bacak konusunda ortaya hiçbir şeyin çıkmaması aslında bir gizleme operasyonudur. Araştırma komisyonlarında taslak raporu çıkması gerekirdi. Bugüne kadar hiçbir şekilde bu raporlar oluşturulmadı.  Komisyonların 15 üyesinin 9 tanesi AKP’li üye olarak geçiyor. Biz CHP’li üye olarak ancak şerh düşebiliyoruz. Taslak rapora Hulusi Akar’ın raporu yok diye not düşüyorlar ardından yazılı ifade basına düşüyor. Ayrıca Büyükada toplantılarında Graham Fuller gibi isimlerin katılı 42 kişiden bahsediliyor. Bunların neden hiçbirisi dinlenmiyor. Bunların sorulması gerektiğini düşünüyorum” dedi.

‘Muhalif Basın Susturulmak İsteniyor’

Muhalif basına yapılan operasyonların muhalifleri susturmak amacıyla yapıldığının altını çizen Aksünger, “Bylock konusunda da herkesi içeri aldılar. Buca’da da alevi dedesini Bylock kullanıyor diye içeriye alındı. Sonradan anlaşıldı ki televizyon kumandası dışında teknolojiyle bir bağı yok.  Şimdi bunun gibi yüzlerce hikaye olduğu için iş başka bir boyuta vardı. Muhalif olanları susturma durumuna gidildi. Cumhuriyet Gazetesi, Sözcü Gazetesi gibi birçok basın organının da bastırılması  ve susturulmak istenmesi aslında bu durumu da açıkça ortaya koyuyor” diye konuştu.

‘Esastan AİHM’e Başvuru Yapacağız’

Referandum sonuçlarına ilişkin AİHM başvurusunda gelinen noktayı YURT’a açıklayan Aksünger, “Bu seçimlerin üzerinde bir şaibe olduğunu Venedik Komisyonu belirledi. Yani o raporda Türkiye’de bu referandumun şaibeli olduğunu belirtti.  Şimdi AİHM başvuruyu yapıyoruz. Hem bireysel hem de kurumsal olarak başvuruyu yapıyoruz. Türkiye’nin Kopenhag kriterleri meselesi içerisinde referandum konusu yer almıyor. Yani biz buna şekil şartı diyoruz. AİHM’in şekil şartından kastı  yasama doğrudan ilgilendiren konulara bakmasıdır. Yani bu referandum anayasayı doğrundan ilgilendirdiğini belirterek, esastan değerlendirilmesini isteyeceğiz” diye ifade etti.

‘Dünyaya Rezil Olduk’

Tüm dünyaya referandum konusunda şaibeler olduğu için rezil olunduğunu belirten Aksünger, “Bugün biz dünyaya rezil oluyoruz. Ve bunu  önleyecek otorite ortada yok.  Bu da hükümetin görevidir. Eğer biz meşru zeminlerde bu işin yasallığını bulamayacaksak eğer bize tüm alanlar, sokaklar haktır. Türkiye’yi sulh halinde bir seçime götürmezse mevcut iktidar, önümüzdeki süreçlerde ciddi sıkıntılar yaşanacak” diyerek sözlerini noktaladı.