CHP’yle ilgili mahkeme kararı

CHP’yle ilgili mahkeme kararı

CHP’li muhaliflerin imza toplama süresi bugün doluyor.

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, CHP'de olağanüstü kurultay için toplanan imzaları yazdı. Selvi, Anayasa ve Yargıtay kararlarını emsal göstererek; delegelerin imzaları geri çekmesi durumunda hukuki olarak geçerli sayılmadığını belirtti. 

Selvi'nin bugünkü yazısından ilgili bölüm şöyle:

Böylece olağanüstü kurultay açısından artık günler değil, saatler sayılı. CHP tüzüğüne göre 634 artı bir delegenin imzasıyla olağanüstü kurultay toplanacak. Yoksa yapılmayacak. Muhaliflerin sunduğu imzalar incelenecek, ölüm, istifa ya da tedbir nedeniyle geçersiz olanlar ya da mükerrerler tespit edilecek. Ondan sonra olağanüstü kurultay için gerekli imzanın bulunup bulunmadığı açıklanacak. Ama asıl yarından itibaren hukuki sürecin içine girilecek.

Şimdi sıra geldi 10 puanlık uzmanlık sorusuna. Muhalifler tarafından imzalar teslim edildikten sonra Genel Merkez tarafından geri çektirmek için baskı yapılır mı? Yapsalar da imzaların bir kısmı geri çekilse de hukuki olarak geçerli sayılmıyor.

Çünkü bu konuda Anayasa Mahkemesi, Yargıtay 2. ve 9. Hukuk Dairesi ile Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilmiş kararlar var. Bunlar hukuken CHP Genel Merkezi’nin elini, kolunu bağlıyor.

ANAYASA MAHKEMESİ OLMAZ DİYOR
Anayasa Mahkemesi’nin kararı, CHP’lilerin yine bir olağanüstü kurultay talebiyle alınmış. 348 delege olağanüstü kongre toplanması için 6 -21 Haziran 2004 tarihleri arasında topladıkları imzaları CHP Genel Merkezi’ne sunuyor. Bunlardan 14’ü istifa, ihraç veya tedbir gibi hukuki nedenlerle geçerli sayılmıyor. Anayasa Mahkemesi’nin incelemesine neden olan ise toplu olarak 78 delegenin imzasını geri çekmesi. Anayasa Mahkemesi bu 78 delegeden 11’inin 21 Haziran’dan önce dilekçelerini geri aldıklarını tespit ediyor ve geçerli sayıyor. Diğer 67 delegenin ise dilekçeler genel merkeze sunulduktan sonra geri çektiğini tespit ederek geçersiz sayıyor. Anayasa Mahkemesi’nin 05.07.2005 tarihli kararında, ”Toplu karar biçimindeki irade beyanıyla oluşan olağanüstü kongre çağrısı hukuki sonuç doğurucu olup, bu sonuç hem kendilerini hem de parti yönetimini bağlayıcı niteliktedir. Bir başka ifadeyle belirlenen sürece oluşan istem, yenilik doğurucu olduğundan sonraki vazgeçmelerin hukuken geçerli olduğu kabul edilemez. Bu nedenle belirli süreden sonra gerçekleşen vazgeçmelerle beşte bir oranının altına düşülmesi halinde, toplu karar biçimindeki sonucun önceden doğmuş olması ve bağlayıcı olan özelliği nedeniyle parti yönetiminin Genel Kurulu olağanüstü toplantıya çağırması gerekir” deniliyor.