Eminağaoğlu'ndan YSK kararına: İktidar, seçimde kendisini rakipsiz de yapabilecek

Eminağaoğlu'ndan YSK kararına: İktidar, seçimde kendisini rakipsiz de yapabilecek

Hukukçu Ömer Faruk Eminağaoğlu, YSK'nın, "KHK'lılar belediye başkanı olamaz" kararına yönelik önemli açıklamalarda bulundu.

Özge Kaymakcı

Yüksek Seçim Kurulu, KHK'lı başkanlara mazbata verilmemesine karar verdi. Mazbatayı yarışı ikinci bitirenler alacak.

YARSAV kurucusu ve eski başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, YSK'nın, "KHK'lılar belediye başkanı olamaz" kararına yönelik değerlendirmelerde bulundu. YURT'a yaptığı açıklamalarda söz konusu kararı yorumlayan Eminağaoğlu " düzenlemeler dururken olağanüstü hal KHK’ları ve daha sonra yasalaşan bu KHK’lar gerekçe gösterilerek seçilme hakkı kısıtlanması, Anayasa’ya açıkça aykırıdır" bilgisini verdi. 

YSK tarafından mazbata kararının hukuki yönlerine değinerek önemli bilgiler veren hukukçu Eminağaoğlu, Anayasa'da yerel yönetimlere ilişkin yer alan yasaları da hatırlattı. 

Seçim Yasası'sında yer alan maddelere dikkat çeken Eminağaoğlu'nun açıklamaları şu şekilde:

"Belediye başkanlığı, il genel meclisi, belediye meclisi üyeliklerini kazanan bazı kişilere, olağanüstü hal KHK’larıyla kamu görevinden çıkarılmış oldukları gerekçesiyle mazbataları verilmemektedir. Yerel yönetimlere ilişkin yasada, bu kişilerle ilgili adaylık koşulları, adaylık yöntemi ve adaylığın kesinleşme yöntemi gösterilmiştir. Adaylıklar, seçilme yeterliliği yönünden incelenerek kesin aday listeleri ilan edilmektedir.

YSK tarafından açıklanan seçim takvimine göre de kesin aday listeleri 3 Mart tarihinde ilan edilmiştir.

Seçim Yasası’nın, gerek olağanüstü itirazla ilgili 130/3, gerekse tam kanunsuzlukla ilgili 130/5 inci maddesi uyarınca, 1982 Anayasası hükümleri de gözetilince, adaylığın kesinleşmesinden sonra, sadece ve sadece adayın 'Türk vatandaşı olmadığına, yaşının 18 yaşından küçük olduğuna, ilkokul mezunu olmadığına, seçilme yeterliliğini kaybettiren bir mahkümiyetinin bulunduğuna' ilişkin nedenler ileri sürülebilmekte, bunlar dışındaki, yani bu dört konu dışındaki iddialar ileri sürülememektedir.

Ancak bu dört nedene bağlı olarak mazbatanın verilmesinden sonraki yedi gün içinde olağanüstü itiraz başvurusu yapılabilir. Kesin aday listelerinin ilanından sonra, seçim öncesi veya sonrası bir süreye bağlı olmaksızın yine bu sadece bu dört nedene bağlı olarak tam kanunsuzluk başvurusu yapılabilir. Tam kanunsuzluğun olağanüstü itirazdan farkı ise bir süreye bağlı olmamasıdır.

'ANAYASA'YA AYKIRIDIR'

Muhtar ve ihtiyar meclisi üyeliği için ise, yasada adaylık yöntemi öngörülmemiş olup, bu nedenle bu kişilerle ilgili adaylığın kesinleşmesi gibi bir durum söz konusu değildir. Yasada belirtilen seçilme yeterliliğini taşıyan kişiler muhtar ve ihtiyar heyeti üyesi seçilebilir. Belirtilen dört nedenden ilkokul mezunu olma konusu yerine, bu kişiler için okur yazar olma koşulu aranmaktadır. Anılan dört neden bu kişiler içinde aynen geçerlidir. Başka bir neden ileri sürülemez.

2005 yılında yürürlüğe giren TCY’nın 53 üncü maddesinde kasten işlenen her türlü hapis cezasına mahkumiyet durumunda, bu cezanın infazı bitene kadar seçilme hakkından ve kamu hizmetlerinden yoksun bırakılma konusu yer almakta iken, yargıç olarak görevde olduğum dönemde yaptığım başvuru üzerine bu madde Anayasa Mahkemesince 2015 yılında kısmen iptal edilmiştir. Şimdi bu düzenlemeler dururken olağanüstü hal KHK’ları ve daha sonra yasalaşan bu KHK’lar gerekçe gösterilerek seçilme hakkı kısıtlanması, Anayasa’ya açıkça aykırıdır. Kamu hizmetinden yasaklanma bir mahkeme kararına dayanabilir ki, olağanüstü hal KHK’sı ile yapılan işlemler gerekçe gösterilip mazbata verilmemesi ayrıca Anayasa'ya aykırıdır.

'İKTİDAR KENDİSİNİ RAKİPSİZ DE YAPABİLECEKTİR'

Böyle bir düşünceye veya uygulamaya geçerlilik tanınması durumunda, tüm olası rakiplerini herhangi bir nedenle bir olağanüstü hal KHK kapsamına alacak iktidar, seçimde kendisini rakipsiz de yapabilecektir. 

İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi (İHAS), sadece yasama organı seçimlerini kapsamına alıp, yerel yönetim seçimlerini kapsamına almadığından bu konular İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi (İHAM) önüne taşınamamaktadır."