Soyer'den çarpıcı mesajlar: Her seçim risktir, çalışmazsanız kaybederseniz

Soyer'den çarpıcı mesajlar: Her seçim risktir, çalışmazsanız kaybederseniz

Millet İttifakı'nın İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tunç Soyer, basın mensuplarıyla bir araya geldi. Soyer soru-cevap formatında gerçekleşen buluşmada dikkat çeken açıklamalarda bulundu. 

YURT/İZMİR

İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı CHP'li Tunç Soyer, göreve başladığı takdirde merkezi hükümetle yürütülecek ilişkiler noktasında konuşurken, “Ben kavga etmeye gelmeyeceğim. Mümkün olduğu kadar katılımlarını sağlamaya gayret edeceğiz. Buradan çıkacak oy sonuçlarının kimsenin hafife alacağını sanmıyorum. Gayet uyumlu yumuşak ve anlayışlı bir üslupla bu diyalogu kurmaya gayret edeceğiz" dedi.

İKİNCİ CEMRE ÖDEMİŞ'TE 

Soyer öncelikle projelerini 3 farklı evrede sunma tercihine açıklık getirdi ve 'ikinci Cemre'nin Ödemiş'te gerçekleştirilecek toplantıyla tanıtılacağını söyledi. Millet İttifakı'nın Büyükşehir Adayı, "İzmir ile ilgili çok sayıda fikir, hayal, proje var. Bunları bir defada sunmak bir takım sıklet noktalarını kaybetmek anlamına gelecek diye endişe ettik. Mesela ikinci cemre tamamen tarım ağırlıklı olsun istiyoruz. 9 Mart’ta Ödemiş’te gerçekleştireceğiz. Üçüncü cemre de vizyonumuzun ağırlıklı kısmını sunmak olacak. Bu projeleri anlatma konusunda zaman yetersiz evet ama nasip olursa uzun bir yolculuğa çıkacağız diye düşünüyorum. Bunları çok daha geniş biçimde anlatma fırsatı bulacağımı sanıyorum” dedi.

ZEYBEKCİ'YE 'LİSTE ÇIKIŞI' YANITI! 

Soyer buluşmada rakibi Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nihat Zeybekci'yle ilgili sorulara da yanıt verdi. Soyer, Zeybekci'nin "Sorun onlara! Meclis listelerinde adresleri ve isimleri hangi dağdan geldi?" çıkışına şöyle yanıtladı: Hükümetseniz, varsa dağdan gelen, çok basit yapılacak şeyler var; hukuk, mahkeme, savcı orda! Ne gerekiyorsa yapılır. Bunu kampanyada bir malzeme olarak kullanmak hiç hoş değil... Böyle bakarsanız hiçbirşey anlamadınız demektir... 

Geçtiğimi günlerde Nihat Zeybekci’nin katılım gösterdiği genç kürsü programında kız ve erkeklerin “haremlik ve selamlık” oturduğuna yönelik yorumu sorulan Soyer, “İzmir’in dinamiklerini köklerini, ruhunu geleneklerini anlamak lazım. Bu şehirde eğer aday olacaksanız bunu anlamanız lazım. Eğer değilsen misafir gibi oluyorsunuz. Misafire saygıda kusur etmemeye çalışıyoruz” dedi.

İZMİR ADİL KONUMLANDIRMA İLE MUHATAP OLMUYOR! 

İzmir'in hükümetten yeterli yatırım ve kaynak alamadığı noktasında da açıklamalar yapan Soyer,  “İzmir adil bir konumlandırma ile muhatap olmuyor. İzmirli bunu anlıyor, görüyor diye düşünüyorum. Metro meselesi çok çıplak bir örnek. 2019 yılı için Ankara ve İstanbul’a milayarlarca bütçe ayrılırken İzmir’e 30 bin TL bütçe ayrılıyor oluşu kabul edilebilir bir şey değil. Hepimiz vergi veriyoruz. Sonuçta bu vergilerimizin adil dağıtılmasını bekliyoruz. Kente ayrımcılıkla muamele ediliyorsa o kent bunun gereğini yapacaktır” ifadelerini kullandı.

İZMİR’İN COŞKUSUNU GÖRÜP COŞMAMAK MÜMKÜN DEĞİL 

“Gerekirse Fuarı özelleştireceğiz “ söylemi ile ilgili açıklaması ve Zeybekci’nin “CHP adayımız sonradan coştu” söylemiyle ilişkin değerlendirmesi sorulan Soyer,  “İzmirde bir coşku var, onu söyleyeyim. İzmir fuarının 12 ay çalışması lazım, canlı olması lazım, 1 gününün boş geçmemesi lazım. Geçen her boş gün İzmir’e zarar yazıyor. Fuarı cıvıl cıvıl kullanıyor olmamız lazım. Yanına da kongre merkezi yapacağız. Bunu anlatırken gerekirse özelleştirmek derken profesyonel hizmet almak anlamında söyediğimi ifade ettim, böyle de düşünüyorum. Biz mevcut kadroyla, yönetim anlayışıyla topu topu 2 uluslararası fuar düzenliyorsak ne yapıp edip bunu 11, 12 aya çıkarmalıyız. Birilerini üzmeyeceğiz diye İzmir’e haksızlık edemeyiz. Evet, İzmir’in coşkusunu görüp coşmamak mümkün değil. O coşmuyor olabilir ama benim coşmamam mümkün değil” ifadelerini kullandı.

KOCAOĞLU İLE AYRI ÇALIŞMAMIZ SEÇİM STRATEJİSİ!

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile alanda birlikte çalışmamasına yönelik soru üzerine konuya açıklık getiren Soyer, bunun seçim stratejisi olduğunu belirterek, “Aziz Başkan rahat ettiği, etki yapacağını düşündüğü yerlere gidiyor. Beraber gideceğimiz yerler de var. Kampanya sürecinde ayrı yolları ayırmamız daha pozitif etki edecek diye düşündük. Yoksa hiçbir sıkıntı yok” dedi.

KRİZİN SANDIĞA YÜZDE YÜZ ETKİSİ OLACAK

Ekonomik krizin sandığa etki edip etmeyeceği ve vatandaşın ne derecede sandığa katılım sağlayacağına yönelik değerlendirme yapan Soyer, “Krizin sandığa, yüzde yüz etkisi olacak. Bu kriz, İnsanın etine, canına dokunuyor. Sonuç olarak bu, vatandaşın siyasi tercihini de belirleyecek. İnsan evladı bu etkinin tepksini koyacaktır. Sandığa ne kadar yansır, vatandaş ne kadar ifade etmek ister, bunu cevaplamak için daha erken... Krizin ne kadar derinleşeceğini görmek lazım, ne kadar ders vermek isteğine dönüşeceğini görmek lazım” dedi.

İYİMSERİM, KAYIP YAŞAYACAĞIMIZI DÜŞÜNMÜYORUM

Partisinin seçimde kayıp yaşayacağını düşünmediğini belirten Soyer, “Kayıp yaşayacağımızı düşünmüyorum. Çok daha fazla sokakta ve meydanlarda olmaya gayret ediyorum. Dün tam gün Buca’nın yoksul bölgelerindeydik. İnanılmaz bir heyecan ve umut var. Üstelik AKP’nin çok oy aldığı yerlerden bahsediyorum. CHP’nin üçüncü parti olduğu mahallelere gittik. Gördüğüm tablo çok şaşırtıcıydı. Çok daha fazla çalışacağız. Ben sonuçtan iyimserim” ifadelerini kullandı.

RAKAMLARLA HİÇ İLGİLENMİYORUM

Anket sonuçları ile fazla ilgilenmediğini belirten Soyer, “. Rakamlarla hiç ilgilenmiyorum. Çok şey söyleniyor ama ilgilenmiyorum. Sahada bunu görüyorum ama bu sandıktır sonuçta kimse bilemez ne olacağını...” ifadelerini kullandı.

HER SEÇİM RİSKTİR, ÇALIŞMAZSANIZ KAYBEDERSİNİZ

“Seferihisar’da seçimi riskli görüyor musunuz” sorusunu yanıtlayan Soyer, “Her seçim risktir. Seferihisar da risktir. Çalışmazsanız kaybederseniz. Zafiyet yaratırsanız seçimi kaybedersiniz. Türkiye’nin her yerinde seçim için bunu söyleyebilirim” dedi.

YUTMAM GEREKENİ YUTACAĞIM AMA...

Soyer belediye başkanı olduğu takdirde İzmir’in menfaati için merkezi hükümete tavrının nasıl olacağına ilişkin soruya ise, “Ben kavga etmeye gelmeyeceğim. Tam tersine mümkün olduğu kadar ikna edici olmaya katılımlarını sağlamaya gayret edeceğim. Bu da çıkacak oy sonuçlarının kimseyi yadsıyacağını düşünmüyorum. Mutlaka çok ciddiye alınacağını düşünüyorum. Bende gayet anlayışlı uyumlu şekilde bu diyalogu kurmaya gayret edeceğim. Oturacağım koltuk kişisel kızgınlıklarıma, duygularıma hakim olmam gereken bir koltuk olduğunu düşünüyorum. Yutmam gereken şeyi yutacağım ama her zaman İzmir’in menfaatleri ana kriterim olacak” yanıtını verdi.