CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, Gaziantep’te yurttaşlar arasında konuşulan bir iddianın araştırılması için yetkililere çağrıda bulundu. Cankurtaran, geçmişte sokaklarda görülen tiner bağımlısı çocukların son iki yıldır aniden azalmasından dolayı bunların kandırılarak savaşmak için Suriye’ye götürüldükleri kaygısının hakim olduğunu belirtti.

Cankurtaran, kendisine de aktarılan iddiayla ilgili, “Kimi vatandaşlarımız Gaziantep ilinde birkaç yıl öncesine kadar sokaklarda görülen tiner bağımlısı çocuk ve gençlerin sayısında son iki yıldır ciddi bir azalma olduğunu iddia ediyor. Benzer iddiaları daha önce bölgedeki diğer illerde yaşayan vatandaşlardan da duymuştum" dedi. "Ancak bir sosyal çalışma yapıldığına, bu çocukların sağlığına kavuştuğuna dair bir işaret olmadığından akıllara şu soru geliyor. Bu çocuklar nerede?" diyen Cankurtaran, "Bu çocuklar Gaziantep başta olmak üzere sınır illerinde hayli faal olan cihatçı örgütlerce para veya benzeri vaatlerle kandırılarak savaşmak üzere Suriye veya Irak’a mı götürülmüş olabilir mi? Bu kaygı maalesef hiç de altı boş bir iddia değil. Gaziantep, cihatçı örgütlerin yoğun faaliyetleri olan bir ilimiz. Gaziantep ve Adıyaman’dan çok sayıda kişinin savaşmak için Suriye, Irak’a gittiği biliniyor. Devlet bir an önce Gazianteplilerin zihnini meşgul eden bu iddiayı araştırarak doğruluğunu veya yanlışlığını tespit etmeli. Çünkü birçoğu sokaklarda yaşayan, kimsesi olmayan bu çocuklar terör örgütlerinin kucağına düşmesi en kolay kesim. Onları intihar saldırısı gibi sonu ölümle bitecek eylemlerde kullanmak isteyebilirler” diye konuştu.

KAÇ SURİYELİ ÇOCUK KAYIP?

Nizip’teki kampta tacize uğrayan üç çocuğun kayıp olduğunu hatırlatan Cankurtaran, “Geçtiğimiz aylarda bir ulusal gazetede çıkan ve polis kaynaklarına dayandırılan bir haberde Türkiye genelinde 100 civarında Suriyeli ve Afgan çocuğun kayıp olduğu belirtiliyordu. Bu rakam sadece kayıtlı olanlar. Kişisel tahminin bu rakamın çok daha yüksek olduğu yönünde. Geçtiğimiz haftalarda Almanya’da yayınlanan bir haberde ülke genelinde 400 Suriyeli çocuğun kayıp olduğu, bunların suç örgütlerinin eline düşmüş olabileceği belirtilmişti. Almanya’da 400 Suriyeli çocuk kayıp ise bu rakam Türkiye’de çok daha yüksek olabilir. Çünkü neredeyse 100 misli Suriyeli var. Yetkili makamlar bir an önce bu konuda da kapsamlı bir araştırma yaparak önlem almalı. Kayıtdışı sığınmacı çocuklar suç örgütlerince kaçırılarak kullanılmak istenebilir. Bu çocukları suistimal edilmemeleri için korumak bizim insani görevimiz" dedi.

ALEVİ KÖYLERİNE KAMP

Türkiye’deki sığınmacı kamplarında yaşanan sorunlarla ilgili açıklamalar yapan Cankurtaran’ın gündeminde Kahramanmaraş Pazarcık ve son olarak Sivas Divriği’de Alevi köylerinin yakınlarına yapılmak istenen kamplarda vardı. Bu konuda Alevilerin haklı olarak tepkili olduğunu belirten Cankurtaran şöyle konuştu:

“Birkaç gün önce Suriye’de Hama’da Alevilerin yaşadığı el-Zara adlı bir köy, silahlı gruplarca basılarak katliam yapıldı. Bu katliamı yapanlar yarın bugün sıkışınca Türkiye’ye kaçabilir. Bu kişilerin sığınmacı olarak Maraş ve Sivas’ta Alevi köylerinin yanına kurulmak istenen kamplara yerleştirilmeyeceğinin garantisini kim verebilir? Sığınmacıların birçoğu mutlaka mağdur ve savaştan kaçan insanlardır. Ama aynı şekilde içlerinde Suriye’de katliamlara karışmış insanlar da bulunabilir. Böyle bir risk varken hangi akıl ve mantıkla Alevi köylerinin yanına bu kampları kurmak istiyorlar? Burada bir iyi niyet göremiyorum. Olası kötü sonuçlardan bizzat hükümet sorumlu olur. Bir an önce bu girişimden vazgeçilmeli”