Sakallı Nurettin Paşa!

Bugün, yüzbinlerce insanı alana, milyonlarca insanı ekranların başına toplayan Nevruz’u yazacaktım ama dün bizim gazetede Yalçın Küçük’ün “Sakallı Nurettin Paşa” övgüsünü okuyunca, Topal Osman’la birlikte övülen bu paşayı yazmak zorunlu oldu!

“Nurettin Paşa, Koçgiri isyanını bastırdı, Trabzon’dan Topal Osman da yanındaydı. Tenkilat yaptı. Dersim isyanına kadar sükuneti sağladı. Hayatı başarılarla dolu, fedakâr...” Sayın Yalçın Küçük böyle yazmış. Onları överken birilerine küfür ettiğinin farkında bile değil!

                                                                        * * *

Yalçın Küçük’ün övdüğü ve sanki çok sıradan bir şeymiş gibi “Nurettin Paşa tenkilat yaptı” dediği şey, bugünkü Sivas, Erzincan hattında yüzlerce  Alevinin “örnek olacak biçimde cezalandırılarak öldürülmesidir.”

Dönemin tek sakallı komutanı da olduğu için “Sakallı Nurettin Paşa” denen Nurettin Paşa, İkinci Meşrutiyet döneminde Dersim’de meydana gelen ayaklanmayı katliamla bastıran ordu komutanı Müşir İbrahim Paşa’nın oğludur. “Tecrübeli” olduğu için Koçgiri ayaklanmasını bastırmak için özel seçildiği de söylenir. 1938’de Dersim’de katliamında önemli bir rolü olan General Abdullah Alpdoğan ise Nurettin Paşa’nın damadıdır. İlginç değil mi? Bunların hepsi “tesadüf” olabilir mi? Baba, oğul, damat…

Nurettin Paşa, 1920 yılında Merkez Ordu Komutanlığı’ndan Rumlara karşı “sert ve keyfi davranışlar sebebiyle” alınmış, 1922’de Birinci Ordu Kumandanlığı’na atanmıştır: O dönemki lakabı da “Yunanlıların ve Kürtlerin çekici”dir. Trakya’da birçok Rumun öldürülmesinden doğrudan sorumludur. Nurettin Paşa, Türk Ordusu’nun İzmir’i geri alışından iki gün sonra da  İzmir’de Rumların ve Ermenilerin oturduğu mahalleleri yaktırmıştır... Koçgiri’de Topal Osman’la birlikte Alevilere yönelik çok sert ve vahşi yöntemler izler: Taş taş üstünde bırakmaz!

Yalçın Küçük’ün övdüğü Nurettin Paşa’nın “yok etme hırsı” inanılır gibi değildir. 14 Mart 1921’de Koçgiri şehir esnafı’nın kurduğu “Öğüt Kurulu” görüşmeler yaparak “ateşkes” ilan edilmesini sağlar. Kan dökülmeden barış yapmak mümkündür. Ancak Nurettin Paşa “öyle ama bu kadar asker toplandı, ben buraya kadar geldim, bir şey yapılmazsa olmaz” der ve “Öğüt Kurulu”nun kararını boşa çıkartır. Arkasından İmranlı, Zara ve Divriği’de tam 132 köyü yakar, yıkar, zahire ve hayvanları yağmalatır, kadınlara tecavüz edilir…

Hakkında “mezalim ve barabarlık” nedeniyle açılan soruşturmalar sonuç vermez. Görevden alınmalar, yeniden göreve atanmalarla sonuçlanır. 1924'de Yüksek Askerî Şura üyeliğine atanan Nurettin Paşa,  TBMM 2. Dönem içindeki bir ara seçimde Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası listesinden Bursa Milletvekili seçilir. Uğur Mumcu, Kürt İslam Ayaklanması kitabında belirttiğine  göre, Cumhuriyet Gazetesi’nde 1925’de onun için şunlar yazılır: ”Millet Meclisi’nde irtica Paşası’nın işi ne? Şapkayı değil, Fesi, yeniliği değil gerciliği savunan Nurettin Paşa’nın Türk devrim meclisinde işi yoktur.”

1932’de ölen Nurettin Paşa için bir bilgi daha vereyim: Ölümünden tam 50 yıl sonra, 12 Eylülcüler tarafından “rütbesi korgenerallikten orgeneralliğe yükseltilmiş, İnönü ve Fevzi Çakmak’tan sonra Atatürk Araştırma Merkezi’nin üyesi sayılmış, bu nedenle devlet mezarlığına gömülmesi kararlaştırılmış çok “muhterem” bir kişidir!

                                                                           * * *

Nurettin Paşa’nın “kankası” Topal Osman ise terddütsüz dönemin Abdullah Çatlı’sıdır. Topal Osman tam anlamıyla bir çete reisidir. Önce Ermeni tehciri sırasındaki saldırganlığı ile sonra da Karadeniz’de azınlıklara karşı saldırıları ile ünlenir. Arkasından Alevilere yönelik saldırılarıyla… 28 Ocak 1921’de Mustafa Suphi’nin ve 15 yoldaşını Karadeniz’de boğduran Kahya Yahya ekibin başında olduğu söylenir…  1923’de Trabzon Milletvekili Ali Şükrü Bey’i Meclis’ten kaçırırak öldürür. Sonra da kendisi öldürülür.  Ve ilginçtir, bu Topal  Osman’ın heykeli, General Veli Küçük tarafından Giresun’un Dereli İlçesine dikilir…

İşte Yalçın Küçük’ün övdüğü Sakallı Nurettin Paşa ve Topal Osman bu!
Bunları öven, Yalçın Küçük’ün şimdi yapacağı en iyi iş; Alevilerden özür dilemektir!

Önceki ve Sonraki Yazılar