Çin Devlet Başkanı: 'Manifesto'nun bilimsel ilkelerine ve ruhuna bağlı kalın'

Çin Devlet Başkanı: 'Manifesto'nun bilimsel ilkelerine ve ruhuna bağlı kalın'

​​​​​​​Çin Devlet Başkanı ve Çin Komünist Partisi Genel Sekreteri Xi Jinping'in dünyayı analiz ederken kullandıkları yöntemleri açıklaması bakımından çok önemli bulduğumuz konuşmasının son bölümünü yayınlıyoruz.

Konuşmanın devamı;

“Marks ve Engels hayattayken Komünist Manifesto'nun kimi kısımlarının değiştirilebileceğini ya da farklı biçimde yazılabileceğini söylemişlerdi. Buna karşın metinin sunduğu genel prensipler bugün hâlâ günceldir.

Komünist Manifesto'nun üzerinden 170 yıl geçti ve bugün hâlâ güncel. "Eğer bu konuda içiniz rahat değilse gidin ve klasikleri çalışın ve birkaç daha Manifesto'yu okuyun." demiştim. Bahsettiğimiz şey geçmişi gözden geçirmek ve gerçeği bilmektir. Bugün burada büyük mücadeleler, projeler ve büyük hayaller üstlenme sorumluluğunu alanlar olarak bilimsel prensipleri içeren Komünist Manifesto'yu inceliyoruz.

Yeni dönemde Çin'e özgü sosyalizmi muhafaza edip geliştirerek yeni bir bölüm yazmaya devam edeceğiz.

İlk olarak, Komünist Manifesto' da teorik biçimde açıklanan insanlık tarihinin sınıfsız topluma doğru gitme eğilimi Komünistlerin ideallerini ve inançlarını güçlü kılıyor. İdeallerin ve inançların oluşturulması geçici bir dürtü ya da basit duygu değil aksine rasyonel bir tercihtir. Buna karşın rasyonel tercihler derin teorik temeller ile desteklenmelidir aksi takdirde ilk rüzgârda yıkılır.

Marksizm'in temel ilkelerine bağlı kalındığı müddetçe fark ederiz ki komünizme onlarca neslin hız kesmeyen zorlu mücadelesinin sonunda aşamalı olarak ulaşılacak. Çin halkının ulusal yenilenmesi ve Çinli Komünistlerin büyük ideallerine ulaşarak parlak bir geleceği inşa etmesinin tek yolu Çin'e özgü sosyalizmde ısrar etmektir. Bu yılın başında bölgesel ve bakanlık düzeyinde önder kadroların katıldığı İki Toplantı 'da şunları söyledim:

"Eğer Çin'de sosyalizm şimdiki kadar güçlü olmasaydı, eğer Çin Komünist Partisi'nin liderliği ve sistemi de tıpkı Sovyetler Birliği'ndeki ya da Doğu Avrupa'daki gibi yıkılsaydı sosyalist hareket uzun süren bir karanlığa gömülürdü. Marks'ın söylediği gibi sosyalist hareket sadece bir 'hayalet' olarak kalırdı."

Çin'e özgü sosyalizmin sürekli başarısı sayesinde, sosyalizmin itibarı ve kapitalist sistemle rekabetindeki pasifliği Soğuk Savaş'ın sona ermesinden sonra büyük ölçüde tersine döndü. Sosyalizmin üstünlüğü bugün gelinen noktada büyük oranda kanıtlanmıştır.

Komünizmin yüce idealini, Çin'e özgü sosyalizm idealiyle birleştirmeliyiz. Teorik, sistemsel, kültürel öz güvenimizi yükseğe çıkarmalı ve risk almaktan çekinmemeliyiz. Dışarıdan müdahalelerle aklınız karışmasın, her zaman komünist olmanın şanlı sıfatına, ideallerine ve inançlarına bağlı kalın.

İkincisi, halkın merkezde olduğu kalkınma pratiğine sadık kalacağız. Komünist Manifesto'yu hayata geçirmeyi öğrenirken ideallerimizi, arzularımızı unutmayacağız, hedefimizi aklımızda tutacağız ve halkı her daim kalbimizin en üstüne yerleştireceğiz.

Halkın refahını yükseltirken onun sosyal süreçlerin her alanında ilerlemesini teşvik edeceğiz. Kalkınmanın planlanmasında halkın daha iyi bir yaşam için büyüyen taleplerine odaklanacak, yeni modelleri uygulayacak ve sürekli olarak halkın yaşam kalitesini artıracağız.

Reformları derinleştirirken önümüze çıkan sorunları halkın çıkarına çözmek, üretici güçlerin gelişimini engelleyen tüm kurumları kaldırmak ve sosyal ilerlemeyi sekteye uğratacak tüm fikirleri temizlemek gereklidir. Halka daha fazla kazanç, mutluluk ve güvenlik temin etmek zorundayız. Halkın yaşam kalitesini güvenceye almak ve yükseltmek için kalkınmanın getirdiği başarıların herkese yarar sağlayacak derecede adil olmasına odaklanmalıyız. Yapabildiğimizin en iyisini yapalım ve sosyal adaleti teşvik edelim.

Gençliğin beslenmesinde, eğitim-öğretiminde ve iş sağlanmasında hali hazırda yeni ilerlemeler sağladık. Benzer şekilde sağlık sisteminde, yaşlıların güvenliğinde, konut politikasında ve yardıma muhtaç insanlara destek olmak hususunda da yeni başarılar kazanıldı. Tüm insanların ortak refahı için başlatılan süreç sistemli şekilde ileri taşınıyor.

Üçüncüsü, dünyanın gelişim eğilimlerine uyum sağlamalı ve insanlığın ortak kaderinin inşa edilmesini teşvik etmeliyiz. Şu anda dünyanın çok kutuplu hale gelmesi, ekonomik küreselleşme, sosyal bilgi ağının genişlemesi ve kültürel çeşitliliğin derinleşmesi ile birlikte ülkeler birbiri ile daha önce hiç olmadığı kadar iletişime geçmiş ve karşılıklı bağımlılık artmıştır. Bu Marks ve Engels'in Komünist Manifesto'daki bilimsel öngörüsünün doğrulanması demektedir.

Her ülke gelişme hakkına sahiptir ve başka ülkelerinin çıkarlarına aykırı olmamak kaydıyla menfaatlerini hesaplamalıdır. Tek taraflılık ve korumacılık insanlığın gelişim yasasına aykırıdır. Bizler de şaşmaz bir şekilde ülkemizin gelişmesi için çıkarlarını korurken aynı zamanda dünyaya da bir o kadar açılacağız ve uluslararası toplumu sorumlulukları paylaşmaya, küreselleşmenin getirdiği zorlukları birlikte aşmaya teşvik edeceğiz. Ekonomik anlamda küreselleşmenin derinlikli, dengeli ve kazan-kazan temelinde olması için çaba harcayacağız. Böylece farklı ülkeler, farklı sistemler ve farklı türden insanlar ekonomik küreselleşmenin getirdiği fırsatlardan yararlanabilecek.

Dördüncüsü, yeni dönemin getirdiği gereklilikleri zorluklar ölçüsünde partiyi güçlendireceğiz. Komünist Manifesto, parti inşasının Marksist teorisini bizlere sundu. Çin Komünist Partisi 18. Ulusal Kongresi'nden bu yana Parti liderliğini sadece teoride güçlendirecek yeni bir anlayış tesis etmekle kalmadık aynı zamanda pratik olarak da yeni her alanda yeni keşiflerde bulunduk.

Parti'nin liderliğini reformun tüm alanlarında somutlaştırmalıyız. Böylece kalkınma, istikrar, iç ve dış meseleler, ulusal savunma, ordu gibi konularda parti liderliğini yerine getirebilir ve ilgili birimleri koordine eder.

Çin Komünist Partisi eğer büyük toplumsal devrime ve ulusun kendini yenilemesine önderlik etmek istiyorsa; devrimci ruhunu ileri taşımalı, kararlılığı kendi içinde teşvik etmeli, yönetim kabiliyetlerini her alanda güçlendirmelidir.

Çin Komünist Partisi, 19. Ulusal Kongresi'nde belirtilen yeniçağın gereksinim ve düzenlemelerini eksiksiz olarak uygulanırken, parti bir bütün olarak kendi içinde beliren yeni sorunların çözümüne de odaklanmalıdır. Çabalarımız halk tarafından gündeme getirilen ancak kimi kadroların yüzleşmediği, isteksiz olduğu ya da çözmeyeceği partinin temelini zayıflatan onu kitlelerden koparan formaliteci anlayış ve bürokrasiye dönük olmalıdır. Partinin gerçek Marksist özünü korumak için zamanın önünde yürümeli ve her zaman halkımızın, ulusumuzun belkemiği olmalıyız.

Beşincisi, Marksizm'in Çin'e özgü şeklini geliştirmeliyiz. Zamana ayak uydurmak, halkın kaderini paylaşmak, zamanın getirdiği sorunlara yanıt aramak ve eyleme geçmek Marksizm'in sırrıdır. Bu bağlamda Komünist Manifesto'nun ortaya koyduğu genel ilkeler doğru olsa da Manifesto aradan geçen 170 yılın getirdiği her özel soruna yanıt veremez. Bizler özel sorunlara bilimsel bir yaklaşım geliştirmeli, gerçeğin ruhunu takip etmeli ve sürekli olarak Marksizm'e yeni anlamlar kazandırmalıyız. Küresel sorunların tespitinde ve insanlığın ortak problemlerinin çözümünde Çin'in bilgeliğini ve planlarını kullanmalıyız. Bunun içinse milyonlarca insanın yaratıcı pratiğiyle yakın ilişki içinde olmak, halkın egemen pozisyonuna ve öncü ruhuna saygı duymak kadar yeni anlayışlar kazanmak ve başarılara imza atmak gereklidir. Bununla birlikte önümüzdeki bir diğer görev de çözüm odaklı yaklaşımdır. Çin halkını endişelendiren sorunlara, reformlara, sosyalist modernizasyon ile toplamda tüm stratejik meselelere odaklanmalıyız.

İnsanoğlunun yarattığı tüm kültürel başarıları özümsemek, Çin Komünist Partisi'nin ve sosyalist inşanın prensipleri ile insanlığın gelişim yasasını öğrenmek gereklidir. 21. yüzyılda Marksizm'i geliştirmek ve Çin içinde teşvik etmek gereklidir. Çin'e özgü sosyalizmin yeni bölümünü yazmaya devam edelim!

Altıncısı, Marksist klasikleri daha güçlü bir şekilde çalışmalıyız. Parti üyelerinin büyük çoğunluğu ama özellikle de parti kadroları Komünist Manifesto gibi klasikleri ana kaynağından derinlemesine öğrenmeli, öğrendiklerine aşina olmalı bunları uygulamada ısrarcı olmalıdır. Marksist okuryazarlık geliştirilmeli ve buna uygun duruşta ustalaşılmalıdır. Yeni dönemde Marksizm'in klasik eserlerini derlemeyi ilerletmek ve bunun için bir çekirdek takım yetiştirmek gerekiyor.

Marksizm'in klasik eserlerini çevirmek, eserlerin farklı formatlarda propagandasını yaparak onu kitleler arasında milyonların anlayacağı şekilde popüler hala getirmek görevler arasındadır. En geniş merkezli düşünce çemberini çizelim!

Bundan 30 yıl sonra yani 2048'de Komünist Manifesto'nun 200. yıl dönümüne gireceğiz ki bu tarih bizim için güçlü sosyalist modern bir ülkenin inşası ile Çin ulusunun büyük yenilenme zamanıdır. O tarihte Çinli Komünistler ve Çin halkı bilimi, gerçekliği ve Marksizm'in verimliliğini daha da ileri taşıyacak. O harika anın gelişini eylemlerle karşılayalım!”

Çeviri: Gökhun Göçmen