Mustafa Solak'ın yeni kitabı: ATATÜRKÇÜLÜK 100 Soru-Yanıt

Mustafa Solak'ın yeni kitabı: ATATÜRKÇÜLÜK 100 Soru-Yanıt

‘ATATÜRKÇÜLÜK (100 Soru-Yanıt)’ kitabı okuyucularla buluştu. Biz de Kitabın yazarı, tarihçi Mustafa Solak ile bir röportaj gerçekleştirdik.

Yurt: Mustafa Bey, öncelikle kitabınız hayırlı olsun. Neden ‘Atatürkçülük’ başlıklı bir kitap yazdınız?

Mustafa SOLAK: Amasya Genelgesi’nde belirtildiği gibi “vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığının tehlikede” olduğu bir dönemden geçiyoruz. Bu kitapla, kendini Atatürkçü olarak tanımlayan kesimi, Atatürkçülük üzerinden hataya sürükleyen hususları Atatürk’ün fikirleri ve Atatürk’ün uygulamalarıyla düşünmeye yöneltmeyi amaçladım. Atatürkçülük üzerine üretilen fikirlerin Atatürk’ün bakışıyla ne derece bağdaştığını, Atatürk’ün fikirlerini ve uygulamalarını yansıtarak göstermeye çalıştım.

Yurt: Peki. Kitap neden soru-yanıt şeklinde?

Mustafa SOLAK: Aslında daha teorik, alt başlıkları olan bir kitap hazırlamayı düşünüyordum ama pratik ihtiyaca daha rahat yanıt vermesi açısından, meseleleri, kafa karışıklıklarını netlikle ortaya koyan sorularla ilerlemenin daha doğru olacağını düşündüm.

Yurt: Kafa karışıklığına neden olan ne gibi hususlar örneğin?

Mustafa SOLAK: Örneğin “milliyetçilik” kavramını kimi Atatürkçü, ırkçılık olarak anlıyor. “Atatürk’ün ilkelerinden biri de milliyetçilik” dediğinizde “o başka” diye yanıt veriyor. Bir Atatürkçünün kafasında iki milliyetçilik kavramı olamaz. “Etnik milliyetçilik” deseydi, ırkçılığı kastettiğini anlardım ama sadece “milliyetçilik” deyince kavram karmaşası yaşıyor.

Bunla bağlantılı olarak ulusalcılık, milliyetçilik ve ırkçılık arasındaki bağlantıları, farkları açıklamaya çalıştım.

Türkiye halkları kavramlarının, Türk Milleti kavramına eşit olduğunu sanan Atatürkçülerimiz var. Oysa halklar kavramı, Türk Milleti’ni ayrıştıran bir kavram. Atatürk’ün ne zaman Türkiye halkı/halkları ifadesini kullandığını göstererek aradaki farkları gösterdim.

Atatürk’ün batıcı olduğunu ısrarla vurgulayan aydınlarımız, yazarlarımız var. Oysa Atatürk, Batıya karşı savaşmış ve “çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkacağız” demişti. Batının emperyalist karakterini gizleyen aydınlarımız, emperyalizme karşı mücadeleyi Atatürk’ü referans göstererek sekteye uğratıyor.

Yurt: Anlaşılıyor ki Atatürkçü kesimi hataya yönelten bir çok hususu ele almışsınız.

Mustafa SOLAK: Sorunuzun yanıtını kitapta “Emperyalizme direnmenin anahtarı nedir?” ve “Ülkemizdeki esas saflaşma nedir?” sorularını yanıtlayarak verdim.

Atatürk de çağımızdaki baş çelişkinin ezen milletlerle ezilen milletler arasında olduğunun farkındaydı, bunun için de “mazlum milletler, zalimleri bir gün mahv ve yok edecektir” diyordu.

Ezilen, daha açık ifadeyle devleti ve milleti bölünmek istenen millet ancak üniter devlet çatısı altında emperyalizme direnebilir.

Türkiye, dünya savaşının kapımıza geldiği şartlarda üniter devletini komşularla işbirliği ile sürdürebilir. Suriye'nin yalnız toprak bütünlüğü değil, devlet bütünlüğü de önemlidir. Esad ile anlaşılmalıdır. AB, ABD, NATO’ya karşı Avrasya ülkeleriyle dayanışma artırılmalıdır.

Yurt: Yanıtınız aradığınız bazı soruları belirtir misiniz?

Mustafa SOLAK: Elbette. Atatürkçü kime denir? Atatürkçülük mü Kemalizm mi? Atatürk, Atatürkçülük ders kitaplarından kaldırılıyor mu? Altı Ok bugün neden önemli? Sosyal demokrasi ile Atatürkçülük ne derece bağdaşır? Atatürk Suriye meselesinde ne düşünüyordu? Muhafazakar kesimle nasıl iletişim kurmalıyız?

Yurt: Kitabınızı Emekli Tümamiral Soner Polat’a ithaf ettiniz. Neden?

Mustafa SOLAK: Komutanımızla çeşitli etkinliklere katıldık. Milletimiz, devletimiz için kendisine ihtiyacımızın önemli olduğu bir anda kaybettik. Kendisini ve mücadelesini “Hakikat Savaşçısı Soner Polat Kimdir?” sorusuna verdiğim yanıtla anlatmaya çalıştım.

Yurt: Teşekkür ederiz. Kitabınızın ülkemizin bağımsızlık, emek, laiklik mücadelesinde değerlendirilmesini temenni ederiz.

Mustafa SOLAK: Ben de teşekkür ederim. Başarılar.