Tek kelimeyle yazık!

MEB yetkililerini, TEOG ile ilgili olarak geçen seneden itibaren uyarıyorum. Artık söylemekten dilimizde tüy bitti. Mevcut TEOG sistemi yanlışlıklarla dolu bir sistem. Aynı eğitim sistemimizde olduğu gibi neresine el atsanız tel tel dökülüyor. MEB, sistemi değiştirmemekte ısrar ediyor. Öğrenciler ve veliler ise çin işkencesi çekmeye devam ediyorlar. Madem böyle, bari sistem üzerinden sağlıklı düzenlemeler yapılabilse! Ama nerede?

TEOG’da tercihler dahi başlamadan sistem arıza vermeye başladı bile… Velilerin, bazı sorular için ‘idare mahkemesine’ açtığı iptal davası sürecinin devam etmesi nedeniyle 24 Haziran’da açıklanması gereken Yerleştirmeye Esas Puanları ile özel okul kayıtları askıya alındı. Böylece veli ve öğrenciler daha resmi kayıt ve tercih dönemi başlamadan ilk şoku yaşamış oldular. MEB, yaptığı açıklamada ‘bir sorunun mahkeme kararı bekleniyor’ diyor ancak hatalı olduğu iddia edilen birçok soruya dava açıldığını herkes biliyor.

***

Peki, bundan sonra ne olur? Eğer soru ya da soruların idare mahkemesi tarafından yanlış olduğu karara bağlanırsa, puanların ve karne notlarının yeniden hesaplanması gerekir. Dava açılan birden fazla soruyu mahkeme iptal ederse ne olacak? İşte o zaman kayıt ve tercih süreci daha da uzayabilir.
Tabi bunlar şimdilik yaşanan sıkıntılar. Asıl sorun kayıt, tercih ve nakil döneminde yaşanacak. Özel okul ve devlet okullarının kayıt ve tercih işlemlerinin ayrı tarihlerde yapılması sistemin daha şimdiden ne kadar çarpık olduğunu ortaya koydu bile. Öğrenciye ya özel okulu ya da devlet okulunu tercih edeceksin dayatması, demokratik ve özgür eğitimin neresine sığar?
Nakil döneminde özel okula yerleşen birçok öğrenci, Fen, Anadolu kısacası devlet liselerine nakil yapmak isteyecek. Ve yine devlet okullarına yerleşen birçok öğrenci, özel okullara nakil yapmak isteyecek ve yine karmaşa yaşanacak, böylece süreç uzayıp gidecek.

***

Neden TEOG iyi bir sistem değil?
Çünkü sınavların öğrencilerin okuduğu okulda yapılması nedeniyle birçok yerde sınav güvenliği yeterince sağlanamıyor.
Çünkü soruların ölçme ve değerlendirmeye uygun olmaması, binlerce birincinin çıkmasına neden oluyor ki; akademik anlamda başarılı başarısız öğrenci ayırt edilemiyor.
Çünkü nakil sürecinde taban puan şartının kaldırılması ile akademik başarıları arasında uçurum bulunan öğrenciler aynı okulda eğitim görüyor. Haksız ve adaletsiz bir şekilde nakil süreci yaşanıyor. Böylece itibarlı okullar gittikçe itibarsızlaştırılıyor.
Çünkü öğrenciler hiçbir okula yerleşemedikleri zaman, açık öğretim gibi ne olduğu belli olmayan bir maceraya zorunlu olarak itiliyorlar.
Çünkü sınav sonrasında, sınavla ilgili istatistiksel verilerin (birinci sayısı, il başarısı, Türkiye başarısı vs.) kamuoyuyla paylaşılmaması, sınavın şeffaflığını sorgulatıyor.
Çünkü daha başından itibaren özel okul devlet okulu ayrımını körüklüyor.
Çünkü birden fazla oturum, öğrencilerin daha da kaygılanmasına ve dağılmasına neden oluyor.
Çünkü okul başarı puanı, öğrenciler arasında adaletsizliğe ve haksızlığa ortam hazırlıyor. Böylece birçok okulda şişirilmiş notlar bol keseden dağıtılıyor.

***

Şimdi söyler misiniz, böyle bir sistemden sözüm ona, ‘özgüveni yüksek, yaratıcı, üretken ve sorumluluk sahibi bir nesil nasıl yetişecek?
TEOG sistemi öğrencilerin akademik bilgisini doğru dürüst ölçmediği gibi sosyal becerileri ile yeteneklerini de hiç mi hiç ölçmüyor. Tam tersine öğrenciyi hırpalıyor, veliyi hırpalıyor, öğretmeni hırpalıyor.
Gerçi sınava gelene kadar şu eğitim sisteminin haline bir baksanıza!
En acısı ne biliyor musunuz? Bir nesil heba olup giderken, bizi yönetenler bu durumu sadece seyredip duruyorlar. Tek kelimeyle yazık!

Önceki ve Sonraki Yazılar