Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

Umudun Yürüyüşü

Umudun Yürüyüşü oldu Adalet Yürüyüşü‘nün adı sonunda.

Ankara’dan akıp gelen güzel insanlar Maltepe ‘de UMUT MİTİNGİ’inde ADALET DENİZİ’ni oluşturacaklar hep birlikte. 

Anamuhalefet Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun elinde ADALET pankartıyla başlayan yürüyüş UMUT YÜRÜYÜŞÜ olarak devam etti.

Dile kolay, 69 yaşındaki anamuhalefet partisi  Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 25 gündür dünyaya ve ülkemizdeki insanlara çok anlamlı bir mesaj verdi.

Dünyadaki örneği az , ama en önemli ve anlamlı yürüyüşlerinden biriydi yapılan.

Onbinlerce  insan onu 432 km yolda güneş, toz, toprak ve yağmur altında yalnız bırakmadı.

ADALET YÜRÜYÜŞÜ’nün 24. Günü  ,Cumartesi sabahı , yüzbinden fazla insan karşıladı ve yürüyüşe başladı Tuzla civarında… 

Pazar günü 1,5- 2 milyondan fazla insanın adalet haykırmak için Maltepe’de olacağı tahmin ediliyor.

Bu barışçıl eylemin en önemli sonuçlarından biri Kemal Kılıçdaroğlu’nun deyimiyle “ Giydirilmek  istenilen KORKU GÖMLEĞİ … “ reddedilmesidir. 

Çıkartılıp fırlatıldı Ankara İstanbul arası karayolunda.

Bir parti genel başkanı kendi partililerinden öte tüm adalet isteyen duyarlı insanların doğal lideri haline geldi bu yürüyüşle…

Hiç unutmam, mola yaparken bir askerin söylediğini :

“Vallahi , kim ne derse desin, bu adam tarih yazıyor, abi” !

Evet , özellikle kadınların çok büyük katılımda bulundukları bu yürüyüş dünya demokrasi ve adalet tarihine girecek boyutta büyük bir sivil direniş örneğidir..

MALTEPE’ de OLMAK YURTTAŞLIK GÖREVİDİR

Bugün , yani 9 Temmuz’da saat 18 de İstanbul Maltepe’de olmak bir yurttaşlık görevidir.

Bugün geçerli bir mazereti olmadan orada bulunmayanlar bir daha haksızlıklardan,  adaletsizliklerden, hukuksuzluktan sakın bahsetmesin.

Maltepe, en başta mühürsüz oyların geçerli sayılmasıyla meşruiyeti tüm dünyada kamuoyunda tartışılan 16 Nisan Referandumunda HAYIR diyenlerin gelmesi gereken bir buluşma değil mi ?

Hani bir şarkı var ya ;

Beraber yürüdük biz bu yollarda.

Vallahi bu cümle tam da buraya uygun kelime anlamıyla.

Hem de bunca tehdit, baskı ve yandaş medya’nın seviyesiz saldırılarına ve OHAL koşullarına rağmen.

Yoksa , lüks araba ve uçaklarla yukardan bakıp “birlikte yürüdük biz bu yollarda “ demek farklı bir şey.

Bu arada , yürüyüş boyunca birlikte yürüyen , birlikte yiyecek içecek paylaşılan , güvenliği sağlamak için olağanüstü gayret sarf eden ve olgunluk gösteren  tüm polis, jandarma ve asker kardeşlerimize ve elbette olağanüstü güç koşullarda çalışan basın emekçilerine  aradığımız “ADALET” şüphesiz teşekkür borçludur.

Gerçi onlar da aslında kendi adaletleri için birlikte yürümüş oldular.

Cuma sabahı yürüyüşe başlarken yaptığı kısa basın toplantısında Kemal Kılıçdaroğlu Avrupa Parlamentosu’na da adalet çağrısı yaptı.

Gerçekten , GEZİ ve şimdi bu ADALET YÜRÜYÜŞÜ aslında Türkiye’de her türlü baskı ve engellemelere rağmen  sivil toplumun ve olgunluğun  ne kadar geliştiğini göstermektedir.

Etkisi, gücü ve gerektiğinde sivil itaatsizliği ile Sivil Toplum’ un ne kadar önemli olduğunu kendi yaşamından bilen Avrupa Parlamentosu’nun ve Avrupa Birliği’nin Türkiye’deki bu gelişmeleri dikkate alması ve kapıları kapatmak bir yana daha çok açması gerekmez mi ?

Bu kadar dinamik , olgun ve cesur sivil topluma Avrupa Birliği kapılarını kapatmaya kimsenin hakkı yok.

O AB’ nin büyümesinde Türkiye’nin büyük katkıları vardır.

Kızdırmayın Kemal beyi ,. Vallahi yeni bir Adalet yürüyüşüyle Brüksel’e kadar dayanır (!). 

Benden söylemesi (!)

Önceki ve Sonraki Yazılar