TEK HANELİ FAİZ ve KUR KORUMALI MEVDUAT NEDENLERİ-SONUÇLARI

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) dün politika faizini yüzde 10,50’den yüzde 9’a indirdi. Artık faiz tek haneye indirilmiş oldu. Ayrıca, TCMB dün yüzde 9 politika faizinin yeterli olduğunu ve faiz indirim sürecinin tamamlandığını açıkladı.

Bu suretle, geçen yıl Eylül’de yüzde 19 olan faiz düzeyi yaklaşık bir yıllık süreçte 10 puanlık bir indirim gerçekleşmiş oldu.

Hedef neydi, faiz indirimleri sonucu enflasyon düşecekti, ayrıca ihracatı artacak, cari açık fazlaya dönüşecek, döviz kuru istikrara kavuşacaktı. 

Peki ne oldu?

Geçen yıl faiz indirim süreci başlamadan yani politika faizi yüzde 19 iken yıllık TÜFE yüzde 19’du. Eylül ayı başında da dolar kuru 8,20 TL civarındaydı.

Şimdi ne durumda, TUİK verilerine göre TÜFE yüzde 85, dolar kuru da 18,60 TL.

Ancak, hemen itiraz etmeyin, az bekleyin, yılbaşından sonra enflasyon oranlarındaki düşüş sürecini göreceğiz.  Nasıl mı?

Hatırlayalım; geçen yıl Aralık’ta TÜİK'e göre yüzde 13.58, 2022 Ocak’ta yüzde 11.10, Aralık-Ocak toplamı yüzde 26,19. Bu ne demek; önümüzdeki yılbaşında aralık ayı ve dahi ocak ayında enflasyon oranları hesaplamada devre dışı kalacağından diğer bir ifadeyle baz etkisi nedeniyle şubat ayıyla birlikte yıllık TÜFE’yi yüzde 65-70 aralığında görmeye başlayacağız.    

Siyaseten sonuç; faizi tek haneye düşürdük enflasyon oranı da düşmeye başladı ve devam edecek. Hatta “Faizi tek haneye indireceğiz dedik mi, indirdik mi? İndirdik. Faizler indirilince enflasyon da inecek dedik mi, inmeye başladı mı, başladı”

Peki gerçekten öyle mi? Mal ve hizmet fiyatları düşüyor mu, hatta düşen petrol ve neredeyse 18,60’lara sabitlenen dolar kuruna karşılık marketlerde ve pazarda aldığınız ürünlerdeki fiyat artışı durdu mu?  Takdir sizin?

Bir de Kur Korumalı Mevduat Uygulaması vardı, geçen yılın sonunda başlayan.

2021 yılı Eylül-Aralık arası faiz indirimlerini takiben döviz kurlarında çok hızlı değer kayıpları ve mevduat hesaplarından çıkışlar yaşanınca Kur Korumalı Mevduat (KKM) 20 Aralık 2021 günü Yeni Ekonomik Modelin en önemli uygulaması olarak açıklanmıştı.  Bu yeni finansal araç, tasarrufların TL olarak tutulmasını, TL’nin dövize karşı değer kaybı olursa bu farkın tasarruf sahiplerine döviz mevduatlarında TCMB tarafından, TL mevduatlarında ise Hazine tarafından ödenmesini öngörmekteydi.

Kur Korumalı Mevduatın (KKM) amacı döviz kurlarında yaşanan olağan dışı artışların önüne geçmek, maliyet enflasyonunu ve dolayısıyla enflasyonu durdurmaktı. 

Peki bu süreçte bugüne kadar ne oldu? Bir ara yani 20 Aralık günü 18,20 TL’yi bulan dolar kuru düşüşe geçti ve 11,5 düzeyine indikten sonra yıl sonunda 13,3 TL düzeyine geldi. Şimdi ise, yılbaşına göre dolar kuru yüzde 35-37 arttı ve 18,60 TL düzeyinde.  Bu arada, neredeyse son iki aydır 18,30-18,60 düzeyinde sabitlendi. Ocak-Ekim 2022 dönemi toplam yüzde 47’lik TÜFE artışı dikkate alındığında dolar kurundaki artış yaklaşık 10 puan daha az gerçekleşmiş durumda. Son iki üç aylık verilere bakıldığında dolar kurunda oynaklıkta neredeyse durmuş durumda.  Şimdi soru şu; bu istikrar nasıl sağlandı, maliyeti ve sonuçları ne oldu?

Geçen hafta yapılan açıklamalara göre, Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarında 9 Kasım itibarıyla 2,3 milyon mudi var ve yaklaşık 1,5 trilyon TL'lik mevduat bulunmakta. Ayrıca, KKM’yi desteklemek amacıyla Hazine tarafından bugüne kadar yaklaşık 91 milyar TL destek ödemesi yapılmış, TCMB’den dövizden dönüşen hesaplara ilişkin net bir açıklama yapılamasa da benzer bir maliyet tahmin edilmekte, kısacası yaklaşık 200 milyar TL destek yapılmış durumda.  

Başka maliyetler var mı?

Kur Korumalı mevduat öncesi yani 17.12.2021 tarihinde TCMB brüt rezervleri yaklaşık 117 milyar dolardı, dün açıklanan son rakam ise 123 milyar dolar, yani 6 milyar dolar civarında bir artış var.

Yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatları toplamı KKM öncesi 239 milyar dolar iken dün açıklanan verilere göre 210 milyar dolara gerilemiş, kısacası 29 milyar dolarlık bir azalma var. Bu ne demek; TCMB bir şekilde doların artışını durdurmak için rezerv eritmiş, ister KİTlere satış yaparak isterse kamu bankaları yoluyla döviz satmış. İlgilenenler için Gazete Oksijen ’de Sn. H. Bürümcekçi’nin 18.11.2022 tarihli “Arka Kapıdan Döviz Satışı Artık Resmileşti” yazısında oldukça ayrıntılı açıklamalar bulunuyor. Tam bir rakam telaffuz edilmese de 95-100 milyar dolarlık satış yapıldığı tahmin edilmekte. İnanılmaz rakamlar.

Sonuç; bütçeden 90 milyar TL, rezervden 90-100 milyar dolar bedelle sağlanabilen dolar kurunda istikrar.

Peki ama enflasyon oranlarında bir düşüş var mı? Şimdilik yok, hatta her ay istikrarlı bir şekilde artan TÜFE ve ÜFE rakamları.

Dış ticaret ve cari açık rakamları ne durumda, 91 milyar dolar dış ticaret açığı ve 40 milyar dolar cari açık.

Özetle; 90 milyar TL bütçeden, 91 milyar dolar dış ticaretten, 90 milyar TL TCMB’den ve dahi 90 milyar dolar rezervlerden açık. Yalın bir ifadeyle, 90-90 bütçeden TL olarak, 90-90 dolar olarak sermayeden.

İster istemez akla bir fıkra geliyor ama onu da bir zahmet siz hatırlayın

Önceki ve Sonraki Yazılar