Sığınmacı sorunu 'Kayseri pazarlığı' ile çözülemez

Bugün Türkiye’nin en büyük sorunu ne diye sorsanız, farklı yanıtlar alabilirsiniz. Terör, iç savaş, IŞİD, ekonomi, başkanlık sistemi tartışmaları, çocuk tecavüzleri... Listeyi uzatmak mümkün. Ben Suriyeli göçmenleri de ekliyorum. Sayıları birkaç milyonu geçen Suriyeli göçmenler, sadece sınır bölgeleri için değil, yurdun her tarafında toplumsal sorunlara yol açıyor.

İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, Türkiye’de 2 milyon 749 bin 140 Suriyeli sığınmacı var. Bunların sadece 270 bini barınma merkezlerinde kalıyor. Sığınmacıların en yoğun olduğu iller ise sırasıyla Şanlıurfa, İstanbul, Hatay ve Gaziantep. Sınırı olmasa da coğrafi olarak Suriye’ye yakın illerden Adana’da 150 bin 108, Mersin’de 138 bin 632 Suriyeli sığınmacı bulunuyor. Ancak Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhaneddin Kocamaz, “Resmi rakamlar bunu gösterse de Mersin’de yaşayan Suriyeli sayısı 300 bini geçti” diyor.

Açıkçası yerel kaynakların verdiği bilgi, İçişleri Bakanlığı verilerinin çok da sağlıklı olmadığını gösteriyor. Çünkü, Güneydoğu ve Akdeniz’deki birçok belediye, Suriyeli sığınmacı sayısının açıklanan rakamların çok üzerinde olduğunu söylüyor.

“Suriyeli komşu istemem!”

Devlet, Suriyelilerin topluma adapte olması için nasıl bir çalışma yürütüyor bilemiyoruz ancak Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı bir çalışma, çok ciddi toplumsal sorunlara işaret ediyor.

Mersin Büyükşehir Belediyesi, Ekim 2015 tarihinde Suriyeli göçmenlerle ilgili bir çalıştay düzenlemiş. Büyükşehir Belediye Başkanı Burhaneddin Kocamaz, “Ortaya çıkan sonuç, her iki toplumun da ciddi sorunlar ve kaygılar taşıdığını gösteriyor” diyor. 

Örneğin, Mersinlilerin yarısı Suriyelilerin Türkiye’de olmaması gerektiği görüşünde. Gerekçeleri ise suça eğilimli olmaları, güvenilmez olmaları, ekonomik ve sosyal yük yaratmaları.

Mersin’in diğer illerden farkı, buraya gelen Suriyelilerin bir kısmının mali durumunun iyi olması. Bu nedenle de çok sayıda şirket açıp, yaşadıkları evleri satın almışlar. Mersinliler, bu duruma da karşı, Suriyelilerin şirket kurmasını ya da bir işte çalışmasına sıcak bakmıyorlar. Bu şekilde düşünenlerin oranı yüzde 40’a yaklaşıyor.

Araştırmaya katılanların yüzde 70’i mahallelerinde Suriyeli sığınmacı yaşadığı belirtiyor, yüzde 77’si Suriyelilerden kaynaklanan herhangi bir güvenlik sorunu yaşamadıklarını söylüyor ancak kentin yarısından fazlası Suriyeli komşu istemiyor. Hatta ankete katılanların yüzde 57’si sığınmacıların sağlık kurumlarında değil, onlar için özel kurulacak merkezlerde hizmet almasını istiyor.

Savaş bitse de dönmeyecekler

Suriyeliler cephesinde de durum farklı değil, çoğu kendilerini dışlanmış hissediyor, istenmediklerini düşünüyor. Buna karşın Mersin’de yaşamaktan memnunlar, yarısından fazlası savaş bittiğinde ülkesine dönmeyi düşünmüyor. Mersinliler ile kültürel yakınlık duyduklarını belirtiyorlar ancak Mersinliler aynı fikirde değil. Suriyelilerle kültürel bir yakınlık hissi taşımayanların oranı hayli yüksek…

Bu tür araştırmalar, her gün gazetelere, TV’lere yansıyan haberler gösteriyor ki her ne kadar sınır komşumuz olsa da halk, Suriyelileri kabul etmekte sıkıntı yaşıyor. Kimse Suriyeli komşu, iş arkadaşı, patron istemiyor. Savaş bitse dahi çoğu sığınmacının ülkesine dönmeyeceği göz önüne alınırsa gelecekte ciddi sıkıntılar yaşanmaya devam edilecek. Maalesef bu işler ‘Kayseri pazarlığı’ ile çözülmüyor… Akılcı sosyal politikalara ihtiyaç var.

Önceki ve Sonraki Yazılar