Hüsnü Mahalli

Hüsnü Mahalli

Belki de genetik

Türk medyası geçen hafta Yılbaşı kutlamaları ve sonrasında Yüce Divan tartışmaları ile uğraşırken Arap medyası Türkiye ile ilgili ilginç haberler veriyordu.
İşte bazı örnekler:
'Suriye muhaliflerinin çatı örgütü Suriye Ulusal Koalisyonu Yönetim Kurulu İstanbul'da toplanarak yeni başkanını  seçti. 56 oy ile başkan seçilen Halit Hoca İzmir'de tıp eğitimi görmüş ve Katar ile Türkiye'nin adamı olarak biliniyor. Suudi destekli Nasr Hariri ise 50 oy aldı. Başkan seçilen Hoca ' Esad ile asla masaya oturmayız ve Moskova toplantısına gitmeyiz' dedi'.
'SUK yönetimi İstanbul'da toplantı halinde iken başka muhaliflerin temsilcileri Reyhanlı'da toplanarak Esad'a karşı mücadelede yeni siyasi ve askeri planları tartıştı'.
'Amerikalı Senatör Mc Cain Gaziantep ve Kilis'te Suriye'de savaşan silahlı grupların komutanları ile bir araya gelerek sorun ve isteklerini dinledi'.
'Suudi Arabistan ile Katar destekli Türkiye SUK toplantısında çekişirken Suudi destekli İslam Ordusu militanları Katar destekli Ümmet Ordusunun Şam çevresindeki mevzilerine karşı saldırıya geçti ve Ümmet Ordusunun komutan ve militanlarının bir çoğunu öldürdü, yaraladı ya da yakaladı. Bu duruma çok kızan Türkiye destekli ÖSO Komutanlığı İslam Ordusu Komutanı Zahran Alluş'a sert bir muhtara vererek saldırılarını derhal durdurmalarını istedi'.
'BM Güvenlik Konseyi'ne sunulan bir raporda bir çok yabancı cihatçının Türkiye üzerinden Suriye'ye geçip IŞİD'e katıldığı ve IŞİD'in bir çok silahını Türkiye üzerinden sağladığı belirtiliyor'.
'Ankara ile Washington arasında devam eden görüşmeler sonucu 150 Amerika askeri yakında Türkiye'ye gelecek ve 'ılımlı' Suriyeli muhalifleri eğitmeye başlayacak'
Bunlar bir haftalık haberler. Bu ve buna benzer etkinlikler 40 aydır Türkiye'de yaşanıyor.
Türkiye; Suriye'de yaşanan her olayda baş oyuncu.
Arap ve dünya medyasında bununla ilgili binlerce yazılı ve görsel haber, program ve analiz yayınlandı, yayınlanıyor.
ABD Başkan Yardımcısı Biden'in Türkiye'yi IŞİD ve Suriye'deki terör konusunda net ve ağır bir şekilde suçladığı bildik açıklaması çok önemli bir belgedir.
AKP yönetiminde Türkiye bölgesel politikalarının tümünde çuvalladı ama Suriye'de çok tehlikeli yolda devam etmeyi tercih ediyor.
Daha önceleri onlarca kez vurguladığım gibi : Ankara'nın bu politikaları olmazsaydı ne Suriye  ve Irak ne de tüm bölge asla bu hale gelmezdi.
Ankara ya Suriye'den intikam almak istiyor ya da tarihi hiç bilmiyor.
Ağustos 1998'de dönemin KKK Atilla Ateş Öcalan'ı Şam'dan kovması için Suriye'yi tehdit ettiğinde başta müttefik ABD ve NATO ülkeleri olmak üzere hemen hemen herkes PKK'ye destek veriyordu. Ama Ankara Hafız Esad'ı gözüne kestirmişti. O da kibarca Öcalan'a 'gidersen iyi olur' demiş ve Türkiye ile dost olmanın yolunu açmıştı. Aynı yolda yürüyen oğul Esad 2010'a gelindiğinde Erdoğan'ın kankası olmuştu.
Peki sonra ne oldu?
Öcalan'ı Şam'dan çıkartmak için Suriye ile savaşı göze alan Ankara şimdi aynı Öcalan ile  masaya oturmuş ve hiç kimsenin bilmediği pazarlıkları yapıyor.
Oldukça ilginç bir durum.
Öcalan için Şam ile savaşı göze alan Ankara şimdi Öcalan ile birlikte PYD'yi Şam'a karşı kullanmaya çalışıyor.
Bu da yetmeyince Allah ne verdiyse.
ÖSO Antakya'da kuruldu.
SUK İstanbul'da kuruldu.
ÖSO, SUK ve Suriyeli tüm siyasi ve askeri grupların lider, komutan ve karargahları  Türkiye'de.
IŞİD, Nusra ve benzeri gruplara katılan on binlerce yabancı 'cihatçı' Türkiye üzerinden Suriye'ye girdi. Benzer şekilde başta ABD, İngiltere, Fransa, Suudi Arabistan, Katar ve onlarca ülkenin gönderdiği para, silah ve askeri malzeme Türkiye sınırlarından Suriye'ye sokuldu.
Tüm bu söylediklerimle ilgili olarak Batı medyasında binlerce haber ve program yayınlandı.
Yani bütün dünya AKP yönetiminde Türkiye'nin neyi nasıl yaptığını biliyor.
Hem de kankası 'Alevi' Esad'a karşı.
Haziran 2009'da 52 stratejik işbirliği anlaşması imzaladığı kankası 'Şii' Maliki'ye karşı.
Not:
>> Fransa'daki saldırıyı yazmak istemedim.
>> Çünkü bana göre beklenen bir olaydı. IŞİD Dünya'daki yandaşlarına  'Bakın Peygamberin intikamını aldım çünkü en hakiki Müslüman benim' diyerek sempati ve destek kazanmaya çalışıyor. Batıda ise korku salarak İslama karşı düşmanca davranmalarını provake ediyor ve böylece oralarda yaşayan Müslümanlar'ı da kendi yanına çekmeye çalışıyor.
>>

Şimdi de yeni düşman 'Sünni' Sisi'ye karşı.
İşte bu nedenle Esad ve Maliki ile kanka olduğu yıllarda (2009) 161 ülke Türkiye'yi BM Güvenlik Konseyi'ne seçerken üç ay önce bu ülkelerden yalnızca 60'ı AKP yönetiminde Türkiye'ye oy verdi.
100 ülke Osmanlı mirasçısı AKP'nin 'İslam adına' çok yanlış ve tehlikeli işlere kalkıştığını gördü..
Ama Türk halk hala böyle bir AKP'yi seçiyor.
Hem de 17/25 Aralık'a rağmen.
Herkes de bu 'rağmen'i çok merak ediyor.
Yoksa genetik mi!

Önceki ve Sonraki Yazılar