Hüsnü Mahalli

Hüsnü Mahalli

Vefasızlık

Önce Mustafa Karaalioğlu, Yusuf Ziya Cömert ve Mehmet Ocaktan işten kovuldu. Önceki gün de Anadolu Ajansı Genel Müdürü Kemal Öztürk istifa etti ya da görevinden alındı.
İlk üçü ile ilgili olarak çok şey yazılıp çizildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın onayı olmadan patronları Ethem Sancak kesinlikle böyle bir kararı alamazdı. Yine Erdoğan'ın onay ya da talimatı olmadan Albayrak'lar bu üç kişiyi Yeni Şafak'ta yazdıramazdı. Çünkü Karaalioğlu ve Cömert Genel Yayın Yönetmeni iken gazeteyi bırakmış başka gazetelere gitmişlerdi. Ocaktan da bu gazetede köşe yazarlığı yapmıştı. Şimdi üçü de bir zamanlar pek hoşlanmadıkları İbrahim Karagül yönetiminde aynı gazetede yazı yazıyorlar.
Onlar için zor bir durum olsa gerek.
Belki de oturmuş 'Biz ne yaptık ya da yapmadık ki bunlar başımıza geliyor' diye düşünüyorlardır.
Onların bu durumu ya da yakın gelecekteki görevleri ise iktidarın vefa ya da vefasızlık notunu belirleyecektir.
Gelelim Kemal Öztürk konusuna.
Mesleki anlamda Anadolu Ajansı onun döneminde çok büyük atılımlar yaptı.
Özellikle 'Arap Baharı' sürecinde.
Ajans Kahire'de yüzlerce kişinin çalıştığı çok büyük bölgesel bir ofis açtı. Mısırlılar bile kendi seçim sonuçlarını ajansın özel ekranlarından öğreniyordu. Bununla yetinmeyen Ajans Kahire'nin  dışında bir çok ülkede ofis açtı ya da muhabir görevlendirdi. Bu ofis ve muhabirler 'Arap Baharı' sürecinde hükümetin politikasına uygun olarak çok iyi kullanıldı. Daha açık bir ifade ile Ajans  bu süreç içinde Müslüman Kardeşler sözcüsü gibi çalıştı.
Mısır, Tunus, Libya, Suriye, Yemen, Fas, Sudan, Irak ve diğer ülkelerin Müslüman Kardeşleri ve onların açıklama ve etkinlikleri ile ilgili herşeyi Ajans'ın bültenlerinde bulabilirsiniz.
Bu da yetmedi Ajans Suriye'de savaşan tüm silahlı grupların haberlerini veriyor ve onların propagandasını yaptı, yapıyor.
Daha net bir ifade ile bugün IŞİD, Nusra, ÖSO ve diğer gruplar bu kadar tanınıyorsa bunu Anadolu Ajansı'na borçlular.
Benzer misyonu son dört yılda TRT üstlenmişti.
Özellikle TRT Arapça.
Bu Kanal hükümetin politikalarına paralel olarak Anadolu Ajansı'nın görsel misyonunu üstlenmişti.
Haber bültenleri ve tartışma programları tam anlamı ile AKP sözcüsü konumunda.
Bu da yetmiyor bölgenin tüm Müslüman Kardeşleri ile ilgili haberleri en detaylı şekilde bu Kanal'da bulabilirsiniz.
Bu Kardeşlerin sözcülerini ve Suriye'de savaşan grupların temsilcilerini her zaman Kanal ekranında izleyebilirsiniz.
Kanal daha çok AKP iktidarının propagandasını yapmak ve bu iktidarın ideolojik amaçlarına hizmet etmek için kurulmuş ve öyle yayın yapıyor.
Kısa bir süre önce görevden alınan İbrahim Şahin yönetiminde TRT'nin diğer kanalları bu
Kanal'dan farklı değil.
Bu gerçeği görmek için Ajansın son dört yıllık haber bültenlerine ve TRT'nin arşivine göz atamak yeterli olacaktır.
Yandaş ve candaş özel gazete ve televizyonlarda durum bundan farklı değil.
Her taraf dönek ve yalaka dolu.
Olmayanlar da hemen işlerine son veriliyor.
Yalakalıkta müthiş bir yarış ve çekişme var.
Yandaş ve candaşlar da birbirini çekemez ve birbirlerinden gıcık alırlar.
Birbirine düşman olanlar da var.
Çoğunlu diğerlerinin kuyusunu kazmaya çalışır.
En hakiki yandaş olduklarını kanıtlamak için.
Ortak paydaları : İktidarı yani Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı daha fazla sahiplenmek.
İmparatorluk saraylarında hep böyle oldu.
Şimdi de Üçüncü Dünya ülkelerinde bol miktarda varlar.
Her zaman yandaş yazar, çizer, şair, şarkıcı, profesör, gazeteci ve türkücüler olmuş.
Bir de sonradan yandaş olmaya çalışanlar var.
Karakter meselesi. Adamlarda onur olsaydı dönek ve yalaka olmazlardı.
Ben olsaydım bu tiplere asla güvenmez ve çürük yandaşlara hep dikkat ederdim.

Önceki ve Sonraki Yazılar