VEYA Namus Nöbeti de diyebiliriz.

Belki de, hayatımızın en önemli 30 saatini yaşayacağız.

Uyumak yok.

SANDIK - NAMUS - SOKAK - MEYDAN İLİŞKİSİ’nin bu kadar önemli olduğu bir seçim yaşamadık daha.

Eyy Namuslu insanlar, oy çalmaya tevessül etmeyi denemek isteyen ahlaksızlardan daha cesur, fedakâr ve kararlı olmak zamanı.

Telafisi olmayan noktaya geldik.

Namusumuz sayılan oylarımıza sahip çıkmak için o gece uyumayacağız.

***

Toplumun çoğu kâğıttan kaplanı artık kimi küçük çıkarlardan, çoğu korkudan gerçek zannetmeye başlamıştı adeta.

Umutsuzluk, karamsarlık ve korku düzeni tam hâkimiyet kuracaktı ki, İNCE bir UMUT çıktı ortaya.

2 ay içinde ülkenin ümidi oldu.

Rüzgârdı, fırtına oldu ve mistik havayı şaşkın bakışlar altında dağıttı.

Hem de ne dağıtış.

Ama bu yetmez.

Şimdi DEĞİŞİM zamanı.

***

Pazar günü sandık başına gideceğiz.

Oylarımızı kullanacağız.

Ama sandığa giderken dostlarımızı, komşularımızı da sandık başına götüreceğiz.

Zira herkes oy kullansın.

Görevini yapsın.

Namusuna, geleceğine sahip çıksın!

***

Seçim sandıkta kazanılır.

Türkiye’nin umudu MUHARREM İNCE ‘nin ilk talimatıdır:

Oylarımıza, sandıklara sahip çıkalım!

Bir de psikolojik üstünlüğü elden bırakmadan.

İşte bu sefer herkes teyakkuzda…

Bu sefer bu oyunu boşa çıkaralım.

Özellikle İktidar borazanları ve yandaş medya ilk 2 saat içinde iktidarı yüzde 60 gibi yüksek bir oranda önde gösterir.

Muhalif güçlerin moralini bozup sandık civarını, sokağı, meydanı, seçim kurullarının yakınlarını boşaltsınlar da her türlü tertip, sahtekârlık ve ali cengiz oyunlarını rahatça yapabilsinler diye.

Aman ha!

Sakın bu oyuna gelmeyelim.

Hiç bir şey yapmadığınızı düşünmeyin.

Orada öyle bulunmak bile çok şey yapmaktır!

Ne olacak sanki 24 saat uyumayıversek!

***

Sadece Millet İttifakı görevlileri değil, duyarlı seçmenler de sandıkları sahip çıkacaklar.

Gerçekten tüm duyarlı insanların sadece oy kullanması yetmez.

Hem oy kullanacaklar ve sandık sayılana kadar sandıkların bulunduğu alanda veya yakınında namuslarına, pardon oylarına sahip çıkacaklar.

Hem de sandıkta, sayımda ve kayıtlamada sahtekârlığı engelleyeceklerdir.

Barışçıl, sakin ve kararlı bir şekilde…

Bu  yurttaşlık görevidir.

Sayım yapılınca öyle hemen eve gitmek olmaz.

İlçe seçim kurulunda refakat edecekler kayıtların düzgün yapılmasına.

Yasadışı müdahale yapmak isteyenlere karşı oylarına, namuslarına sahip çıktıklarının iradesi olarak…

Meydanı, sokağı ve sandığı yalnız bırakmayacaklar.

Zira namusları söz konusu!

O gece uyumak yok!

Yandaş satılık, kiralık medya ve iktidarın borazanlarına inanmak, aldanmak yok.

Bir gün 24 saatini geleceğine, çocuklarına, torunlarına feda etmek namus borcudur.

Sokağı, meydanı, sandığı oy ve namus hırsızlarına bırakmamak gerek.

YSK’yı da Muharrem İnce, on binlerce avukat ve başkentin duyarlı yurttaşlarına bırakacağız.

Onlar da orada hak, hukuk, adalet, kısacası namus nöbetinde olacaklar.

Onlar cübbemi giymiş olarak benim gibi Ankara’da, herkes, her yerde!

Tüm ülkede barış ve kardeşlik ruhu içinde.