Bu yaz da bitti

                                                                                   

Kötü bir yazdı. Aslında güzel başlamıştı. Hem coğrafi iklim hem de siyasal iklim yüz güldürücü idi. Önce 31 Mart seçimleri, ardından 23 Haziran zaferi insanları- tabii demokrat, insancıl değerlere sahip, çağdaş olanlarını- mutlu etmişti.

Sonrası iyi gelmedi. Yazın pek yaşamaya alışkın olmadığımız şiddetli yağışlar, seller ortalığı kırdı geçirdi. Pek çok cana mal oldu. Ardından, yurdun dört bir tarafında orman yangınları başladı. Doğal nedenlerden olamayacak kadar sık ve değişik yerlerde çıkan yangınlar, terör örgütlerinin sabotajları sonucu ya da rant uğruna çıkarılmış gibi göründü.

Doğanın ülkemize armağanı olan güzelim dağlarımızda, her biri birer inci tanesi değerindeki ağaçlar, para uğruna,altın uğruna kesildi. İnsanların (tabii o yukarıda saydığım değerlere sahip olanlarının) yürekleri yırtıldı. Kadınlar ağladı, ağıtlar yaktı; erkekler çaresizlikle dizlerini dövdüler.

Bu yaz siyasal iklimin de hiç tadı yoktu. Her gün sınır içinden, sınır dışından bir kaç şehit cenazesi geldi. Dal gibi yiğit vatan çocukları toprağa verildi. İktidarın Bakanları o cenazelere omuz verirken fotoğraflar çektirdiler. Böylece görevlerini yapmış oldular.

Tayyip Bey'in emri ile, yeni seçilmiş üç Belediye Başkanı görevden alındı. Yerlerine iktidarın emir kulu valiler "Kayyum" olarak atandı. Bu Başkanlara oy vermiş yurttaşlar, çaresizlikle, umutsuzlukla derin yaralar aldılar. İtiraz edenler kolluk güçlerinden dayak yediler, hapislere atıldılar.

Bu gün Eylül ayının ikinci günü. Yaz nihayet bitti. Önümüz sonbahar. Coğrafi iklim ne gösterir bilmiyorum ama siyasal iklimin hiç de hoş geçmeyeceğinin belirtileri var.

Tayyip Bey, yeni kayyum atamalarına yeşil ışık yaktı.

Dahası var; durup dururken, Meclis açıldığında ilk iş olarak milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin dosyaların ele alınacağının müjdesini(!) verdi.

Bu dosyaların neredeyse tümü muhalif milletvekillerine ait olduğu için, toplumun en az yüzde ellisinin sinirlerinin, önümüzdeki günlerde, tel gibi gerileceği kaçınılmazdır. 

Velhasıl, iyi başlayıp kötü biten bir yazdan sonra, hiç de iyi geçmeyeceği anlaşılan bir sonbahara giriyor Türkiye.

Önceki ve Sonraki Yazılar