Felaketin üzerinden 19 yıl geçti! Cevap bekleyen birçok soru...

Felaketin üzerinden 19 yıl geçti! Cevap bekleyen birçok soru...

17 Ağustos 1999’ da saat 03.02’de Türkiye büyük bir deprem felaketiyle sarsıldı. Tüm ülkeyi yasa boğan depremin üzerinden 19 yıl geçmesine rağmen yaşanan acı hala akıllarda. O gece Marmara, beton yığınları altında kalan binlerce kişinin yardım çığlıklarını dinledi. Deprem nedeniyle birçok yerde elektrik ve telefon hatları hasar gördü, iletişim kesildi. Gölcük tamamen karanlığa gömüldü. Canlarını kurtaranlar sokaklara döküldü, enkaz altında kalan yakınlarına ulaşmaya çabaladı.

Dilan ERDEMİR / YURT

Binlerce kişinin hayatına mal olan depremden sonra yeterince önlem alındı mı?  Olası bir depreme karşı hazırlık mıyız? gibi çok sayıda cevap bekleyen soru var. Deprem sonrası korunma alanlarının ranta çevrilmesi gibi durumlar ise insanları endişelendiriyor.

BÜYÜK ACI; 17 BİN 480 VATANDAŞIMIZIN HAYATINA MAL OLDU

17 Ağustos 1999'da saat 03.02'de meydana gelen ve yaklaşık 45 saniye süren 7.4 büyüklüğündeki depremin üzerinden 19 yıl geçti. Kocaeli, Gölcük, Düzce, Sakarya, İstanbul ve Yalova'da büyük can ve mal kaybı ile yıkıma neden olan depremde resmi verilere göre 17 bin 480 kişi hayatını kaybederken on binlerce kişi yaralandı. Marmara Depremi'nden en çok etkilenen Kocaeli'nde 9 bin 477 kişi yaşamını yitirdi, 9 bin 881 kişi yaralandı. Depremde, 35 bin 180 konut, 5 bin 770 iş yeri yıkıldı ya da ağır hasar gördü. 40 bin 757 konut, 6 bin 57 iş yeri orta, 45 bin 86 konut ve 6 bin 128 iş yeri de hafif hasarlı olarak kayıtlara geçti.

DEPREM NEDEN MEYDANA GELDİ? 

17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde meydana geldi. Anadolu Levhası, Avrasya ve Arap Levhaları arasında sıkışık haldedir ve her yıl batı yönünde yaklaşık 2 ila 2.5 cm kayar. Türkiye'de meydana gelen büyük çaplı depremler Kuzey Anadolu Fay Hattı ve Doğu Anadolu Fay Hattı üzerinde oluşur.
17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi sebebiyle fay hattında Düzce'den İzmit Körfezi'ne kadar uzanan 150 km uzunluğunda kırılma yaşandı.

MARMARA DENİZİ'NDE TSUNAMİ OLDU

17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi'nde, özellikle İstanbul'un Avcılar ilçesi, tortul kayaç zemini sebebiyle büyük zarar gördü. 
Türkiye'nin en gelişmiş sanayi ve endüstri bölgelerinde büyük yıkıma yol açan deprem, Kocaeli'de yer alan petrol rafinerisindeki sızıntı sebebiyle ciddi tehlikeye sebep oldu. 

Deprem sebebiyle Avrupa E-yolu E80'deki 20 viyadük, 5 tünel ve bazı üst geçitler yıkıldı.

Gölcük Depremi, Marmara Denizi'nde 2.5 metrelik tsunami dalgaları yarattı. Tsunami sebebiyle de 155 kişi yaşamını yitirdi. 

17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi'nin ardından 24 ila 48 saat içerisinde 12 ülkeden yardım birlikleri Türkiye'ye geldi. Tüpraş Rafinerisi'nde yaşanan sızıntıyı durdurmak için İngiltere'den özel bir ekip geldi.

TÜRKİYE FAY HATLARI ARASINDA

Türkiye Alp-Himalaya dağ kuşağının bir parçası olarak dünyanın en aktif depremselliğe sahip bölgelerinden biridir. 
Anadolu bloğu her yıl saatin tersine dönerek batıya 24 mm hızla hareket etmektedir. 

Bu hareketin kuzey sınırında Kuzey Anadolu Fayı, güneyinde ise Doğu Anadolu Fayı bulunur. Kuzey Anadolu Fayı’nda güney blok batıya ilerlerken, Doğu Anadolu Fayı’nda ise kuzey blok batıya ilerler. Bu iki fayın arasındaki Anadolu bloğu batıya doğru kayarken bu iki fayın bulunduğu yerlerde enerji birikmekte, fayın uzunluğu ve konumuna bağlı olarak belirli aralıklarla belirli büyüklüklerde depremler üretmektedir. 

Kuzey Anadolu Fayı Karlıova ile Bolu arasında tek bir hat olarak ilerlerken, Bolu’dan batıya kollara ayrılır ve yıllık 24 mm hız Marmara bölgesinde 19 mm kuzey, 2 mm orta, 3 mm güney olmak üzere 3 kola dağılır. 

Bu hız farkları zaman içinde farklı birikimlere neden olduğundan dolayı yavaş olan orta ve güney kollarda tekrarlanma aralıkları bin yıl civarında gerçekleşir.

Marmara içindeki segmentlerde ise bu süre, fayın özelliklerine göre 250-500 yıl arasındadır.

MARMARA’NIN DEPREM YAPISI

Marmara Sistemi birbirine paralel saç örgüsü şeklinde fayların oluşturduğu deniz çukur ve sırtlarından oluşmaktadır.  
Marmara Denizi’nin yapısının karmaşıklığı buradaki deprem periyotlarına da yansımaktadır. Yeni yapılan bir araştırmaya göre son 1500 yılda Marmara Bölgesinde kuzey kol ve çevresini etkileyen 287 depremin yıkımlara yol açan 38 tanesi kuzey kolu oluşturan fay parçalarında gerçekleşmiştir. 
Bu fay parçalarından olan depremler her biri farklı periyotlarda ve büyüklüklerde depremler üretmektedir.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin deprem sonrası  hazırları şu şekilde sıralanıyor:

*Depreme karşı güçlendirilen ve enerji kesintilerine karşı yedeklenen Kartal, Edirnekapı, Gaziosmanpaşa ekmek fabrikalarının günlük ekmek üretim kapasitesi 2 milyon adet. Olası bir afet anında dağıtılmak üzere kalorisi ve besin değeri yüksek, 5 milyon adet ekmeğin depolanması ve dağıtımı planlandı.

*105 gemi filosu, 85 iskele, 820 personeli bulunan Şehir Hatları ve İstanbul Deniz Otobüsleri bünyesindeki  gemilere acil durumlarda kullanılmak üzere ilkyardım ve sağlık malzemeleri  yerleştirildi.

*Halkalı'da 38 bin metrekare alana kurulu olan ve günde 200 bin kişilik yemek kapasitesine sahip İBB Lojistik Destek Merkezi’nde; mutfaklar, depolar ve çeşitli atölyeler kuruldu.  Merkez bünyesinde ayrıca, bir mobil mutfak (20 bin kişi/gün), bir mobil fırın (500 adet/saat), dört su arıtma aracı (150 ton/saat), altı  mobil büfe bulunuyor.

*2005’den itibaren, bina girişlerine otomatik gaz kesme cihazı koyma zorunluluğu getirildi.  Toplam 704 bölge regülatörüne bin 400 otomatik gaz kesme vanası ve yer altındaki çelik hatlara da 93 doğalgaz kesme cihazı konuldu.

ÇALIŞMALAR YETERLİ DEĞİL

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce yürütülen çalışmalar yeterli görülmüyor. Türkiye Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği’nin (TMMOB) 2010 yılında yayımladığı deprem raporunda bina güvenliğine dair şu ifadeler kullanılıyor:

"1999'dan bu yana 11 yıl geçmiş olmasına karşın bugüne kadar içinde bulunduğumuz yapıların yüzde 1'inin bile güçlendirilmemiş olması ciddi bir problem olarak karşımızda duruyor. 2007 yılında yürürlüğe girmiş olan Deprem Yönetmeliği beton sınıfının asgari 20 megapascal mertebesinde olmasını öngörür. Ama bizim yapmış olduğumuz çalışmalar İstanbul'da bulunan beton sınıfının ancak 8'ler mertebesinde olduğunu ortaya koyuyor. Buradan hareketle diyoruz ki, İstanbul'da bulunan yapılarımızın deprem güvenlikleri yok. Ayrıca ülkemizde bulunan yapıların da yüzde 70'inin iskanının, yüzde 37'sinin de inşaata başlama ruhsatının olmadığını ifade etmek gerekiyor"

“2 bin mertebesinde deprem güvenliği olmayan okulumuz var İstanbul'da. Bu okulların sadece 500'ü güçlendirildi veya yıkılarak yeniden yapıldı. Yaklaşık 600'e yakın hastane binası var İstanbul'da. 99 depreminden 11 yıl geçmiş olmasına rağmen sadece 3 tane hastanenin güçlendirildiğini ifade edersek, kamu yapılarımız açısından da, içerisinde oturduğumuz yapılar açısından da hiçbir şey yapılmadığını ifade etmek abartılı bir değerlendirme olmaz."

TOPLANMA ALANLARI RESİDANCE OLDU

İstanbul Valiliği Afet Yönetim Merkezi tarafından 2001 yılında belirlenen 480 çadır ve toplanma yerinin yarısı artık yok.
İşte İstanbul'da toplanma alanına yapılan projeler:

Ali Sami Yen (Şişli),
Ağaoğlu MyCity (Bahçelievler)
Meydan AVM (Bahçelievler)
Sahilpark Veliefendi (Zeytinburnu)
Onaltı Dokuz (Zeytinburnu)
Ora AVM (Bayrampaşa)
Forum İstanbul (Zeytinburnu)
Kiptaş Ünalan Evleri (Üsküdar)
Kiptaş Ünalan Evleri (Üsküdar)
Ataköy Konakları (Bakırköy)
Ataköy Konakları (Bakırköy)
Selenium Plaza (Beşiktaş)
DepremAnaHaber.txt
AhmetErcan.txt görüntüleniyor.