Esenyurt'un 43 mahallesinde CHP kadroları olarak 'hayır' kampanyası yürüttüklerini belirten CHP Esenyurt İlçe Başkanı Ali Gökmen, tek adam rejimine geçit vermeyeceklerini söyledi. Esenyurt'tan 'hayır' çıkması için gece gündüz çalışan CHP'lilere, Genel Merkez yöneticileri ve Milletvekilleri de eşlik ediyorlar.

TEK ADAM REJİMİNE HAYIR

Yazılı bir basın açıklaması yapan CHP'li Başkan Gökmen, "Mustafa Kemal’in önderliğindeki bağımsızlık ve kurtuluş mücadelesinde, bu ülkede, bu coğrafyada yaşayan insanlar, her türlü farklılıkları bir kenara bırakarak bir araya gelmiştir. Bu mücadele sonucunda gerçekleşen kuruluş ve kuruluş sonrasında da ortaya çıkan Anayasa ile, tek adamlık ortadan kaldırılmıştır. Anayasa ile kula kulluk sona erdirilmiş, rejim de güvenceye alınmıştır. Halk, egemenlik hakkını tek bir kişiye bırakmamıştır. Bu yetki, tek başına Kurucu Önder Mustafa Kemal’e bile verilmemiştir. Artık tek adamlık tarihe karışmıştır. Türkiye, ilan edilen Cumhuriyet, Cumhuriyette tüm nitelikleri ile, laiklikle, hukuk ve demokrasi ile taçlandırılmıştır" dedi.

Yapılmak istenenin Anayasa değişikliği değil, rejim değişikliği olduğunun altını çizen CHP Esenyurt İlçe Başkanı Ali Gökmen, açıklamasında şu sözlere yer verdi:

Şimdi anayasa değişikliği adı altında gerçekte yapılan, Cumhuriyetin niteliklerinin değiştirilmesi, bu niteliklerin kağıt üzerinde kalmasıdır.

15 YILDIR TERÖRÜ NEDEN ÇÖZMEDİNİZ?

Değişiklikle terörün çözüleceği ifadesi, gerçek dışıdır. öyle ise 15 yıldır neden bu adım atılmıştır. Evet çıkması durumunda, Cumhurbaşkanının partili olması ve ona bağlı değişiklikler hemen, diğerleri iki yıl sonra uygulanacak, yürürlüğe girecektir. O zaman neden terörün iki yıl daha sürmesine göz yumulmaktadır. Terör konusu, çok açıkça sömürü konusu edilmektedir.

Cumhurbaşkanı kararnamesi adı altında TBMM’nin çıkardığı yasalarla aynı içerikte düzenlemeler çıkarılabilecektir. Ülkenin belirli bölgelerine özgür belirli kararnameler çıkarılabilecek, ülkenin her yerinde var olan hukuk birliği ortadan kaldırılacaktır. Cumhurbaşkanı istediğinde, istediği zaman, her yere, her konuda, her kişiye, her alana özgü kararname çıkarılabilecektir: Cumhurbaşkanına bağlı görevliler, bu kararnameleri uygulayacak, dolayısıyla yasalar bir kenarda kalacaktır. Keyfilik alıp başını gidecektir. Toprak mülkiyeti konusunda bile Cumhurbaşkanı bu şekilde davranabilecektir.

Hükümet kaldırılacak, başbakan olmayacak, tek kişi hükümetin tüm yetkilerini kullanacaktır.

12 EYLÜL'Ü 12'YE KATLIYORLAR

Yargı ile ilgili kurullar, evrensel kuralar dışlanarak, tamamen Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecektir. 12 Eylül bu kurullara bir kişi sokmuşken, şimdi 12 kişi bu yolla belirlenmekte, 12 Eylül 12’ye katlanmaktadır. Artık partili olacak olan Cumhurbaşkanı, yargılanırken bile kendisini yargılayan, kendi partisinin davasına bakan mahkeme yargıçlarını, dava sırasında bile değiştirebilecektir.

Seçilme hakkının 25’ten 18’e indirilmekte olduğu söylenmektedir ki, 18 yaşında ekonomik bağımsızlığı, oy alabilmek için tanınırlığı olmayan bir kişinin, seçilme hakkını kullanabilmesi söz konusu değildir. Yaş indirilirse, bu konu ancak bir hanedanlık yaratacak, belirli soyadlarına ayrıcalık sağlayacaktır. Seçilme yaşı 18’e indirilirken, iktidarın aklına Cumhurbaşkanı seçilme yaşını 40’dan 18’e indirmek gelmemiştir. Yaş konusu üzerinden açık bir sömürü yapılmaktadır. Gençliğin sorunu, eğitim ve istihdam sorunudur.

Anayasa değişikliği adı altında Atatürk Cumhuriyetine yönelik en ağır saldırı yapılmaktadır. Bu değişikliğe hayır, bu gidişe dur denilmelidir